Başlıyoruz...

329 15 7
                                    

     Meraba arkadaşlar! Okumaya başladığınız için çok teşekkür ederim:) Bu resimde gördüğünüz Marry. İyi okumalar dilerimm :)

Akşam geç yatmıştım. Cünkü şarjım  bitesiye kadar uyumayan bi kızdım. Her neyse... New York'a daha yeni taşınmıştık. Yabancıydım taşınalı 1 ay olmuştu ama ben dışarı çıkmaya bile tenezzül etmemiştim. Anlıyacağın hiç arkadaşım da yoktu.  Ve yarın okullar açılıyordu. Üniversiteye geçmiştim. Üniversite bir? Ah! Kabus gibi. Berbat geçeceği belliydi. Çünkü bizim buraya en yakın olan okulun kontenjanı dolmuştu. Bense dağın tepesinde tenha bi yerde bulunan bi okula yazılmak zorunda kalmıştım. Nasıl gidecektim? Off!Yarın uyanmamalıydım...

Sabah kalkarken geç kalkmayı planlıyordum ama ne yazik ki güzeller güzeli annem buna izin vermedi;

"Hadi Marry bu kadar uyku yeter. Bu gün okula başlıyorsun. Kahvaltı ediyoruz hadi gel. İlk günden geç kalkmak istemezsin herhalde?"

Tabii neden isteyim ki?! Ah tatlı annem!Ne kadar da tatlı dille konuşsada beni bu gün tatlı uykumdan kaldıracak değildi.-Ne kadar tatlı desemde dediğime pişman etti tabii- Bi kaç uyarıdan sonra bir bardağın içindeki bir kaç damla suyu yanıma sessizce gelip yüzüme döktü. Evet soğuktu! İrkilmemle haykırarak;

''Anne ya biraz daha nazik olabilirsin."

dedim yüzümü ellerimle silmeye çalışıyordum bir yandan da.

"Oldum da küçük hanım,ama anlamadınız. Bak işte bence bu yöntem gayet de etkiliymiş."

dedi sırıtarak. Onun by tavrı ve konuşma tarzı komiğime gitmişti. Sabah yüzümde küçük de olsa bir gülümseme oluşmuştu.

"Hadi sen üstünü giyin ama acele et baban ağaç oldu aşağıda."

Tamam der  gibi başımı aşağı ve yukarı salladım. Dolabımı açıp giyilmeye koyuldum; Altıma siyah dizi yırtık kotumu üstünede yarım gri tişörtümü giydim. Üstüme de kot ceketimi geçirdim. Saçımın hafif dağınık ve dalgalı olması hoş duruyordu. Elimle sadece düzeltmekle yetindim. Sonrada merdivenden inerken herkese sabah sabah bir moral amaçlı heceleyerek ve yükses sesle;"

Gü-nay-dın!Sevgili Thamson ailesi."

dedim.ardından babamın ve annemin yanına giderek yanaklarınana birer öpücük kondurup;

"Çok beklettim mi?"

"Ee hayir tatlim sorun değil."

Evett! İşte aileyi yumuşatmak için bu öpücük her zaman işe yarardı.Kahvaltının sonlarına doğru babam yeni okuluma kendisinin bırakacağını söyledi. Buna çok sevinmiştim çünkü o kadar yolu yürüyerek gidebileceğimi pek sanmıyordum. Babama sevimli gülümsememi takınıp

"Saol babacığım."

dedim aynı tarz gülümsemeyi de ondan almıştım.

"Evett! Hadi bakalim Marry. Yola koyulalim artık."

Annemin zorla sürdüğü yag ve ballı ekmeğin son parçasını da ağzıma atarak tamam işareti yaptım kafamla. Bi hışınla sırt çantami alıp botlarımı giydim. Anneme öpücük verir vermez arabaya doğru koştum. Arkamdan

"İyi dersler!"

diye seslendi.Neydim ben ilk okul dört mü? Sırtım dönük,elimi havaya kaldırıp el salladım. Arkam dönük olduğundan annemin bana el sallayıp sallamadığını görememiştim.Arabaya bindim. Etrafı setretmeye daldım. Tanrım nereye gidiyorduk biz? Burda okul olup olmadığından emin değildim.Yemyeşil ağaçlar iyiydi,güzeldi de çok tenhaydı. Etrafta da hiç ev göremiyordum. Bu beni biraz ürkütmüştü... 
Yaklaşık bir 15 dakikalık yolculuğun ardından düşüncelerimin tersi çıkabilmişti. Burada bir 'okul' vardı. Okula boş boş bakakalmışım. Babamın kapımı açmasıyla kendime gelip arabadan indim.

"Akşam görüşürüz tatlım."

"Görüşürüz"

Ufak bir sarılmadan sonra babam arabaya binip gitti. Ben ise kocaman bir binanın önünde durmuştum. Okulum muydu yani burası? 'NORTHWOOD SCHOOL'... Aslında hiç tahmin ettiğim gibi değildi. Kırmızıyla bordo karışımı bir rengi vardı. Ve oldukça yeni duruyordu. Camların temiz olması gerçekten  olağan üstüydü. Bi an diğer okula gitmediğim için kendimi şanslı hissetmiştim. Ama normal bir okul olmadığından emindim. Yani kim dağın tepesine bir okul yapar ki?! O sırada bir ses duydum. Ah! Tabii bu zil sesiydi. Gecikmeden içeri girsem iyi olacaktı. Kimse de yoktu dışarda. Ne yani geç kalanda mı yok. Aman tanrım ne olağanüstü bir yer! En azından bende geç kalmamalıydım. Durup derin bir nefes aldım içime ilk önce. Ohh! Sonra kapıya doğru yöneldim. Ve evet işte! Başlıyorduk...

Vampir AkademiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin