-Multimediada Kiera.
Başımda adının Clara olduğunu öğrendiğim arkadaş canlısı kız sabahtandır odada dört dönüyor bizi uyandırmaya çalışıyordu:
-Kiera en azından sen kalk.
-Uykum var. 5 dk daha.
-Offf, diyip odadan çıktı.
5dk sonra elinde bir bardak suyla geri geldi:
-Kalkın hadi, 5 dk doldu kalkmayanın üstüne bu soğuk suyu dökecem.
Soğuk su dediğini duyunca fırladım. Diğerleri bir şeyler mırıldanıyordu. Sonra Clara hepsinin başına su döktü. Onlarda ışık hızında kalktı. Onlar uyku sersemliğiyle oyalanırken ben lavaboyu kapıp kapıyı kilitlemiştim bile. Yüzümü ve ellerimi soğuk suyla yıkayıp çıktım. Çıkmamla salon kapısının çalınması bir olmuştu. Kapıyı açtığımda bizi getiren sarışın kadını gördüm. İçeri geçti ve yüzündeki büyük gülümsemeyle:
-Merhaba Kiera.
-Merhaba, dedim ismini bilmiyordum.
Zihnimi okumuş gibi:
-İsmim Meredith, dedi.
Gülümsemekle yetindim. O sırada diğerleride gelmişti. Hep bir ağızdan:
-Merhaba, dediler.
-Merhaba kahvaltınızı yaptınız mı, dedi.
-Hayır, dedim.
-O zaman gelin de bana yardım edin kahvaltı hazırlayalım, dedi.
Mutfağa gittik. Dolaptan 6 yumurta çıkartıp kırdım. Diğerleri de domates salatalı kesmekle, reçel bal zeytin koymakla, ekmekleri kesmekle, çayı demlemekle filan uğraştılar. En sonunda çok güzel bir kahvaltı sofrası olmuştu. Kahvaltımızı yapınca okula gitmek için Meredith'i takip ettik. Kürsünün olduğu odada bekledik. İsimlerimizi okuyan kadın bize aynısından olan iki su yeşili kabarık elbise ve iki poşet kitap verdi. Kitaplar çok kalındı. Bir de ders programı verdi. Hepimize "bugün dinlenin yarın yedi buçukta ders var çantanızı ders programına göre ayarlayın"
Odaya geçip dolbıma elbiseleri koydum. Kitaplarıda üst üste uzun ince bir rafa dizdim. Ders programını dolabın iç kapağına astım. Dolabı kapatıp salona geçtiğimde Daisy ikili koltuğa uzanmış. Clara tekli koltuğa oturmuş. Emma ikili koltuktan diğerine oturmuş. Taylor yere bağdaş kurmuş kumanda elinde magazin izliyorlar. Bende Emma'nın yanına oturdum. 4 saat magazin izlemiştik. Saatin nasıl geçtiğini bile farketmemiştik. Saat daha sabah on bir buçuktu. Çalışma odasına geçip mor sandalyeli pembe masaya geçip oturdum. Üstüne yine etiket yapıştırmıştım. İnternette f yazdığım anda facebook çıkıyor. Seviyorum google'u ya. Ne istediğimi hemen biliyor. Facebook'ta ablamla iki saat mesajlaşmıştım. Zamanı geçirmek için ne yapabilirdim ki? Biraz telefonda oyun oynama ya başladım ama zaman sanki durmuş ilerlemiyordu. Acıktığımı fark edip mutfağa girdim. Kendime sucuklu kaşarlı bir tost yaptım. Yedikten sonra elimi yıkamak için lavaboya yöneldim. Kapının önünde ağaç olmuştum:
-Hadi Emma bekleye bekleye ağaç oldum burada.
-10 dk.
En sonunda çıkmıştı. 45 dakikadır kapının önünde banyo yapmasını bekliyordum.
İçeri geçip elimi yıkadım. Saat dört buçuktu. Kızların yanına geçip sohbet etmeye başladık. Vakti bayağı geçirmiştik. Daisy ben acıktım diyip mutfağa gitti diğerleri ben de diyip gittiler. Clara:
-Sen yemeyecek misin?
-Yok ben bir kaç saat önce yedim aç değilim.
Onlar yemeklerini bitirdikten sonra hep beraber yataklarımıza girip yattık. Uyku bizi teslim almıştı...
