Luna, kuzeniyle birlikte alışverişe çıkmayı kendi istememişti.
Guren onu bir başka hediyelik eşya dükkanına sokarken sıkıntıyla ofladı. Guren'se Beni için bir doğum günü hediyesi seçmeye çalışıyordu.
O gün Beni'nin doğum günüydü ve 15 yaşına giriyordu. Guren de Beni'nin doğum gününü unutmuştu, ta ki Luna ona hatırlatana kadar...
Luna bir kere daha hatırlattığı için kendine küfrederken Guren ona bir oyuncak ayı uzattı ve bu nasıl gibisinden baktı. Luna alayla sırıtıp yapmacık bir ses tonuyla "15 yaşına giren biri için çok 'uygun' bir hediye" dedi. Guren ona bakıp aptalı oynayarak gözlerini kırpıştırdı ama Luna onun ne dediğini anladığını çok iyi biliyordu.
Luna ayıcığı diğer peluş oyuncakların arasına atarken Beni için uygun bir hediye bulmaya gitti. Biraz sonra da elinde mini bir saç düzleştiricisi ile gelince kuzenini Ceylan'la konuşurken ve ellerinde parlayan bir çift blok tutarken gördü ama telaşlı bir şekilde konuşan ikili onu fark etmemişlerdi. Luna bu sahneye bir kere daha denk gelmişti ve son denk geldiğinde diğerleri onu hayal gördüğüne ikna etmişti ama Luna yine de şüpheli bir şeyler olduğunu biliyordu.
Hemen daha yakınlarda bir yerlere saklandı ve dinlemeye başladı ama ne yazık ki dinlemeye başlar başlamaz ikili mağazadan çıktı.
Luna onları takip ede ede bir başka hediyelik eşya dükkanına geldi. Tam beni farkettiler de şaka yapıyorlar diye düşünürken Guren'in bazen Beni, Gen, Ceylan, Chooki ve Toxsa'yla birlikte o dükkana girdikleri aklına dank etti ve o da dükkana girdi.
Dükkana girince Guren'in bir kapıyı ardından kapattığını gördü. Hemen fark ettirmeden o da oraya girince hiç beklemediği bir manzarayla karşılaştı; dev bir heykelin altında parıldayan bembeyaz bir küre. Luna kürenin içinde Guren, Ceylan, Chooki ve Toxsa'nın görüntüsünü zar zor seçebildi ve müdahale etmek istedi ama çok geç kalmıştı.
Hemen hiçbirşey olmamış gibi odayı terketti ve Beni için bir hediye seçtikten sonra doğruca eve gitti. Çünkü dükkanın yöneticisi Bay White o gün onu daha çok rahatsız etmişti sanki onun bir şeyler gördüğünü biliyor gibiydi.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Bir saat sonra tüm grup, Luna ve Beni'nin birkaç arkadaşı daha Beni'nin partisindeydi. Sıcak bir yaz günü olduğu için herkes partiyi plajda yapmayı karar vermişti. Bu yüzden herkes mayoyla gelmişti. Herkes biraz yüzdükten sonra partinin yapılacağı büfede oturdu. Büfe'yi partiye ikna etmekte Beni'nin arkadaşlarından birinin ailesinin bu dükkanı yönetmesindeki payı büyüktü.
Hediyeler verildikten hemen sonra büyük bir gürültü duyuldu. Luna ve diğerleri gürültünün kaynağına ulaştığında manzara şahaneydi(!); Luna'nın tanımadığı bir adamla Gen karşı karşıyaydılar.
Luna adamı tanımıyorlardı ama diğerleri gayet iyi tanıyordu. Bu Granox'du. Ama garip bir şekilde bir dondurmacı kılığındaydı. Gen ve Luna dışındaki herkes kaçmaya yeltendi ama Gen onlara dönüp "Kaçmanıza gerek yok onun niyeti saldırmak değil, hatırlarsanız son seferden sonra deponun sahibinin faturası üstüne kalmış onu ödemek için para kazanmaya çalışıyor" dedi. Luna anlamamış bir biçimde bakarken Gen onu farketti ve gerildi ama anlamadığını anlayınca rahatladı.
Dondurmacı Gen'i onaylarcasına "Domdurmacı!!!!!!!!" diye bağırdı ve bir çift dondurma alıp uzaklaştı.
Luna ve Gen dışındaki herkesin yüzünde "WTF?!!!' ifadesi vardı. Luna hâlâ birşey anlamamıştı ve bu duruma git gide sinirleri bozuluyordu.
Birden iki yandan at kuyruğu yapılmış siyah bir saç ve yemyeşil gözler ufukta göründü. Bu Luna'nın en yakın arkadaşı Cat'ti ve arkasında Beni'nin yakın arkadaşlarından Kyoko, Shizuka ve Lilly vardı.