Merhaba şuan okunma vote ve yorum hiç yok ama bu hikaye çok yüksek derecede vote alana kadar devam edecek. Multi; üzeyir ve su
1 hafta sonra
Yataktan kalkmakta o kadar zorlandım ki yatağa yapışmış gibiydim. Şuan ne kadar zavallı haldeydim ben öyle kesin ağlamamdan gözler şiş kızarız burun ve akmış panda gibi duran iki adet mavi gözüm vardı şuan bu nasıl olurdu anlamıyordum hemde hiç. Babam o kadar sağlam iken bir anda çökmesi en çok beni şaşırtmıştı. Bir anda hiçbeklemediğimiz bir şey olmuş ve hastaneye kaldırılmıştı. Bu hafta içerisinde okula gitmemiştim Buket bizde kalıyordu. Ama sürekli biriyle mesajlaşıyordu o yüzden dün onu eve yollamıştım. Annem hastanedeyken ben evde kalmış sakinde oturmuş babamı düşünmüştüm sanırım annem bir hafta daha kalacaktı durumuna göre. Benimde bugün okula gitmem gerekiyordu ama dedim ya yataktan kalkmak zor geliyordu.
Zor da olsa yataktan kalktığımda aynanın önüne doğru yürüdüm ve kendime baktım. Düşüncelerimde yanılmadığımı fark ettim. Gerçekten iğrenç gözüküyordum. Hemen duşa girdim ve yıkanmaya başladım.
Duştan çıktıktan sonra saçlarımı kurutun iki yandan ördüm ve üzerime beyaz bir şort ve üzerinde bir şey olmayan siyah bir tişört geçirdim. Biraz birşeyler sürdüm. Ve mutfağa gidip kendime bir sandiviç yaptım. Yolda yerdim artık. Çantamızda alıp tek koluma taktıktan sonra anahtarında alıp evden çıktım ve yürümeye başladım. Sandiviçimden bir ısırık alıp düşünmeye başladım. Hatam neydi? Ne yapmıştım ben istemedim ki böyle olsun. Sandiviçimden bir ısırık daha aldım. Neydi hatam neydi?!
Ayaklarıma bakarak yürüyordum. Hep öyle değilmiydim zaten... Ahh! Sanırım bişeye çarptım önüme döndüğümde Üzeyir'e çarptığımı fark ettim.
"Naber siyah?"
"Iyi pembe sen?"
Güldüm ve cevap vermeden yanından geçerek okulun içine girdim. Çoktan bitmiş sandiviçimin peçetesini çöpe attıktan sonra e banka oturdum ve telefonumla uğraşmaya başladım. O sırada yanıma birisi oturdu. Yüzümü. Çevirdiğimde Mert puştunun olduğunu gördüm.
"Bak Su konuşmamız lazım"
"Mert her şey bitti tamam mı? Konuşmayacağız"
Ayağa kalktım ve yürümeye başladım ama Mert elimi çekti ve beni kendine bastırdı.
"Sencede iki birbirini seven insan buluşmamalı mı?"
"Bence senin yüzün bir yumrukla daha buluşmalı"
Arkadan Üzeyir''e baktığımda beni çoktan yanına çekip Mert e bir yumruk geçirmişti bile.. Üzeyir benide yanına alıp okulun oradaki bir bara götürdü.
Barda bir yere oturduk
"Ne yapmaya çalışıyorsun?"
"Sence"
"Hani yanına gelmemeliyim siyah pembe filan"
"Yani"
"Sana bir şey sorucam"
Cevap vermek yerine başını bana çevirdi.
"Renklerle ne sorunun var hayır Meriç kayla filan mı olucağız?"
Biraz daha yaklaştı ve cevap vermeye başladı
"Meriç değilim kayla değilsin sen bir Kayla olursan ben Meriç olurum merak etme"
"Okudun mu?"
"Çok konuşuyorsun"
"Son bir soru?"
"Tamam ama son"
Ona biraz daha yaklaştım
"Hani biz hiç yakınlaşmıycaktık rengin filan bozulurdu?"
"Fikrimi değiştirdim aslında benim rengim açılmayacak Su senin rengin koyulaşacak, yanımda durdukça iki renk birbirine karışmadan duramaz"
Merhabalar arkadaşlar. Vote ve yorum atın lütfen hikaye daha yepyeni ama çok çabalıyorum her gün bölüm geliyo lütfen artık biraz daha okunma ve vote gelsin okuyan herkes vote atarsa sevinirim. Hem ne olacak ki sadece bir vote yani lütfen arkadaşlar bir dahaki bölümde görüşmek üzere.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
IKI KİŞİ ARASINDA
Literatura FemininaÜzeyir Elden benim tüm karanlığım nefesim ama soludukçada daralman nefesim ağır bir dumanı içime çektiğim nefesim. Oysaki ne sakindim eskiden artık tatlı bir koku varya hayatımda.Olsun o olsunda bn varım korku içinde yaşamaya