Miki'nin Günlüğü

Hayat Devam Ediyor...

18 Mart Pazartesi
Okula etrafımı kolaçan ederek gittim. Aniden biri üzerime atladı. Sally imiş. Ödüm koptu.
- Sally yaa böyle aniden çıkma karşıma lütfen.
- Ne yapayım civcivim... Bugün sınav var sınava çalıştın değil mi?
- Sınav mı? Ne sınavı ya?
- İngilizce.
- Kolay olur umarım, ÇALIŞMADIM!
Sınıfa girdim. Ders başladı. İlk ders Tarih idi. Dinlemedim. Düşündüm. Sadece benden hoşlanan çocuğu düşündüm. Aniden dalmışım ki öğretmen seslendi:
- Evet Miki en son ne anlatıyordum.
-...
Bütün sınıf gülmeye başladı. Ve kapı çaldı. O çocuk olmaması için dua ettim. İçeri Justin Bieber tarzı saçları olan bir çocuk girdi. Oydu.
- Geç kaldım üzgünüm Bayan Jessie, dedi.
-Önemli değil Paul.
Adı Paul'muş.
- İstediğin yere oturabilirsin Paul, dedi Bayan Jessie.
Bütün kızlar hep bir ağızdan "Benim yanım boş oturabilirsin." dediler. Ama Paul onlara bakmadı bile. Saklandım. Nafile. Paul is coming. ( İngilizce sınavı olduğu için aklımı İngilizce kelimeler aldı.)
Başımı çevirdim. Yan gözle ona baktım. Bana tilki gibi bakıyordu. Ahh ahh. Oturmuştu bile yanıma. Teneffüs zili çaldı. Hemen Paul'un yanından uzaklaştım ve Sally'nin yanına gittim.
-O... Yanıma...Derste...
- Civciv biraz sakin olsana. Anlat noldu. Aa anladım Paul yanına oturdu değil mi??
Bütün teneffüs bu konu hakkında konuştuk.
21 Mart Perşembe
İngilizce sınavından 91 aldım. Çalışmadığım halde... Ama anneme çok çalıştım diye yalan söyledim.Paul konusu hala suskunluğunu koruyor.