İlerliyoruz (*^▽^*)

12 0 0
                                    

23 Mart Cumartesi
Sabah 06:54
Telefonum çaldı.
Yabancı numara.
- Alo?
- Ben Paul.
Sesim titredi.
- E e e e evet ?!?
- Bugün Flower AVM'ye gitmeyi planlıyorum. Sally de gelecekmiş. Sen de gelir misin?
Düşündüm. Paul ile vakit geçirmek istemiyordum çünkü benden hoşlanıyordu. Fakat onu biraz tanımam da gerekiyordu. Çekinerek,
- Olur, dedim.
- Akşamüstü 4'de buluşalım o zaman canım.
"CANIM???" da ne demek oluyordu? Yüzüme kapattı telefonu. Belli ki utandı. Salak şey. Neyse uyumalıyım.
24 Mart Pazar
Dün neler oldu neler...
Dörtte buluştuk. Paul yanıma geldi Sally ile ve elimi tuttu.
- Paul ne yapıyorsun sen, dedim.
Paul elimi bıraktı.
- Senden hoşlanıyorum.
- Paul iyi misin?
- Senden hoşlanıyorum.
- Paul bak yeter ki sus sana ben buranın en meşhur acılı hamburgerini ısmarlıyayım.
- Senden hoşlanıyorum.
- Eheheh Sanırım hamburgerden bahsediyorsun Paul. Ben de seviyorum hamburgeri ben de...
- Senden hoşlanıyorum.
Paul aynen takılmış bir plak gibiydi. Sally kulağıma fısıldadı.
- Bana bırak bu işi, diye.
Paul'un suratına çok sert bir tokat atıverdi.
Paul kendine geldi ve:
- Çok acıktım hamburger yiyelim mi, dedi.
- Ben de tam ondan bahsediyordum; hamburgerler benden, dedim.
Geze geze hamburgerciye gittik. Ben bol soğanlı hamburger aldım. Sally de her zamanki gibi acı soslu hamburger aldı. Paul ise çift köfteli menüyü tercih etti. Garson dediklerimizi büyük bir titizlikle not etti.

- İçecek olarak ne istersiniz çocuklar?
Ben soğuk kola istedim. Sally ayran, Paul ise benim gibi kola aldı. Tatlı olarak dondurma yemeyi planladık.
Yemeklerimizi yedik. İçeceklerimizi içtik. Sonra da dondurma yemeye gittik. Dondurmaları Sally ısmarladı. Sally hep dondurmayı İce Cream Bus adlı yerden alırdı.
İce Cream Bus'un sahibi, dondurmaları otobüs şeklinde soğuk bir dükkanda satıyor. Dükkanın otobüs şeklinde yapılması küçük çocukların ilgisini bayağı çekiyor anlaşılan çünkü dondurma almaya gittiğimizde epey sıra vardı. Biz oraya sadece dondurması güzel diye gittik.
15 dakika sonunda sıra bize geldi.
Ben limonlu,sade ve çilekli dondurma aldım. Sally sadece çilekli dondurma aldı. Paul da böğürtlenli, fıstıklı ve tutti fruttili dondurma aldı.
Dondurmalarımızı yedikten sonra giysi mağazalarını gezmeye başladık. Fakat paramız kalmamıştı ve Sally ile bir dünya elbise beğenmiştik. Mağazadan umutsuzlukla tam çıkacakken Paul bize bağırdı,
- Sakın mağazadan çıkmayın. Benim param var. Ben de size giysi ısmarlayayım.
- Paul çok kibarsın ama lütfen gerek yok, dedim.
O an hayatımda ilk kez Paul'u övdüğümü farkettim. O da bunu duyunca çok sevindi.
- Mikicim, canım, Sally ve senin için canım feda...
Aslında Paul iyi çocukmuş dün onu anladım.
Mağazadan her istediğimizi aldık. Parayı Paul seve seve ödedi. Aniden Sally' nin telefonu çaldı.
- Alo anne!
- Sally kızım acil işimiz çıktı eve el hemen!
- Off anne tamam. Hoşçakal.

Sally bizden izin alıp koşa koşa uzaklaştı. Paul'a dönerek:
- Gitsem iyi olur, dedim.
- Tamam sen bilirsin, dedi Paul üzülerek.
Üzülmesini nedense artık istemiyordum. Çünkü söylemesi zor ama ben de... Ondan... Biraz... Hoşlandım.
- MUCK!
Paul'u öptüm. Çok istemsiz oldu. Nasıl yaptım bilmiyorum. O da beni öptü. ( Fesat arkadaşlar varsa söyleyeyim yanaktan öptüm.)
Artık yazamayacağım heyecandan elim titriyor...

1 Nisan Çarşamba
Şaka günü.
Sally arıyor.
Saat 11.20
- Alo?
- Nabersin civciv?
- İyi. Sana anlatacağım acayip şeyler var.
- Hadi cikle civciv.
- Sen AVM' den o cumartesi günü ayrıldıktan sonra Paul ile birbirimizi öptük!
- Miki şaka yap ama böyle inandırıcı olmayanını yapma. 1 Nisan' da eşek şakası değil inandırıcı şakalar yapılır bunu unutma.
- Yemin ederim Sally bu gerçek.
- Hıhı eminim öyledir. Yemedim Miki. Eh artık bir daha ki 1 Nisan daha inandırıcı şakalar bekliyorum senden.
- Ama ben yalan söylemiyorum!!! Yemin ederim Sallyy!!!
- Gerçek mi bu olan sahiden?!
- Hıhı gerçek !
- Yok artık. Siz bayağı birbirinize açılmışsınız yahu.
- Ama çok kibar çocuk ne yapayım Sally?
- Neyse Miki okulda konuşuruz.
- Bay bay.
16 Nisan Perşembe
Paul ile artık iyi anlaşıyorum. Birbirimize gidip geliyoruz. Ayrıca benden daha çalışkan. Artık sınav zamanları o beni çalıştırıyor. Notlarımda bayağı yükseldi. Çok mutluyum. Annem artık her istediğimi notlarım yükseldiği için alıyor.
22 Nisan Çarşamba
Bugün doğum günüm!Okula gittiğimde doğum günümü ilk Paul kutladı. Bana hediye bile almıştı. 2 çift ayakkabı ve harika bir elbise. İçinde de not vardı. Notta yazanlar:
İyi ki doğdun canım. Seni çok seviyorum. Benim için değerin çooook büyük. Umarım hediyeyi beğenirsin.
Ben de sınıfta ona biraz iltifat ettim:
- Hediyene bayıldım ama beğenmeseydim de benim için en büyük hediye sensin, dedim.
Gözleri yaşardı.
Sally de bana hediyemi verdi. Telefonum için telefon kabı almış. Pembe renkli bir ayıcık şeklinde hem de...

Arkadaşlar okuyanlar için yazmaya devam ediyorum bilginize iyi okumalar.. Beni takip etmeyi unutmayın...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 17, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Miki'nin GünlüğüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin