İyi sayılabilecek ve beni etkileyecek sözlerdi.Her dokunduğum şey masumluğunu kaybedecek gibiydi.
Biraz daha etrafıma bakındım ama pek bir şey yoktu.Baktığımda tek gördüğüm masumluğun burası için önemli olduğunu vurgulayacak sözlerdi.
Etraf öğrenci doluydu.Her tipten insan var diyemezdim.Hemen hemen hepsi düzgün giyinimli,sakin tiplerdi.Aman ne güzel (!)
Başım dik ve düzgün bir yürüyüş sergileyerek okul binasına yöneldim.Herkesin beni incelediğini biliyordum.Dik bir baş,düzgün yürüme biçimi ve onlarınkinden daha farklı kıyafetlerim.
Binaya girdikten sonra yürümeyi kestim.Gördüklerimin doğruluğunu kontrol etmek için ellerimle gözlerimi ovuşturdum.Doğruydu gördüklerim.Ortada kocaman bir danışmanlık,sağında ve solunda merdivenler.Danışmanın arkasındaki duvar komple tam bir kelebek resmiydi.O kadar canlı duruyordu ki !
Bugün yaşadıklarım,gördüğüm ölü kelebekler.Daha öncede ölü,parçalanmış,yaralı kelebekler görmüştüm.Şimdi fark ettiğimse ben hiç normal kelebek görmemiştim.Başlarına hep bir olay geldikten sonra görmüştüm ki onları da hiçbir zaman kanıtlayamamıştım.Burası masumluğu temsil ediyordu ve şimdiyse önümde sapasağlam bir kelebek duruyordu.Ne yani kelebekler her zaman masum muydu ? Bu bir şaka mı ?
''Saçmalık.''
Benden bağımsız bir şekilde ağzımdan çıkan bu kelimeye hemen pişman olmuştum.Dudaklarım uyuşmuştu ve dilim karıncalanıyordu.Sanki söylememem gerekli gibiydi.Ah lanet ! Şimdi ikisi de yanıyordu.Acısını söylemiyorum bile.
Danışmaya yaklaşıp tuvaleti sormaya çalıştım ama sesim çıkmamıştı.Danışmanın dikkatini çekmiş olmalıyım ki bilgisayara gömdüğü kafasını kaldırıp bana baktı.Sesim çıkmıyordu.Olayın etkisinde kalmayı kesip çantamdan kağıt-kalem çıkardım ve üzerine ''Tuvalet nerede acaba ?'' yazısını yazdım.Danışmana kağıdı uzatıp okumasını bekledim.
Eliyle sol tarafımı gösterdi.Başımı teşekkür manasında eğdim.Koşarak tuvalete girdim ve aynada kendime baktım ve musluğu açtım.Bir kez suratıma su çarptım.Bir kez de ağzımı çalkaladım.Ağzımdaki suyu tükürüp dudaklarımı suyla sildim.Ellerimi lavaboya yaslamış aynadaki yansımama bakıyordum.Dalgın bakışlarımı kapının sert çarpma sesi bölmüştü.İçeriye sinirli,havalı gözüken ve büyük bir ihtimal bağımlı bir kız girmişti.
Çantasını çıkartıp aynanın önüne fırlattı.Elime gelmişti ama farkında olmadığı için sesimi çıkartmamıştım.
''Lanet olası kelebekler ve masum saçmalıkları !''
-Yazardan-
Malia o an kıza baktığı için fark etmemişti ama gözleri en fazla bir saniyeliğine simsiyah olmuştu.Artık belirtilerin çoğunu yaşamıştı.Malia Hernandez'in kötülüğe tam olarak erişmesine az kalmıştı.
-Malia-
İçimde oluşan alevin bütün organlarıma dokunduğunu ve onları ele geçirdiğini hissetmiştim.İçimde oluşan bir anlık öfke hiçte acemi değildi.Can yakacak kadar güçlüydü.
Daha demin kendim ''saçmalık'' demişken başkasına niye bu kadar sinirlenmiştim ? Belki de kıza karşı sıcak şeyler hissetmediğim için böyle tepki vermiştim.Başka ne olabilirdi ki ?
Yere düşmek üzere olan çantamı omzuma attım ve tuvaletten çıktım.
Sınıfım 12/A'ydı.9 ve 10. sınıflar hemen tuvaletin yanındaki merdivenden çıkacaklardı.11 ve 12. sınıflar ise diğer merdiven .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MALIA
FantasíaKelebekler her zaman masum mudur? İnsanlar her zaman kötü müdür? Peki bir insanın kötülüğü ile bir kelebeğin masumluğu birleşirse, ne olur? İzninizle size Morgatherton türünü tanıtacağım.