Saat galiba 00:00'a yaklaşıyor. Yani gün bitmek üzere.. Mahallede düğün var. Çok gürültülü. Birileri evleniyor ve muhtemelen mutlular. Ben bu kadar yalnızken onlar orada mutlu. Ve sanki asla öyle bir hayatım olmayacak gibi geliyor. Sanki birilerini sevemeyecekmişim gibi. Çoluk çocuğa karışmam zaten imkansızda, şu yüreğimdeki sızıyı bir dindirebilsem yeter. Bir daha sevmesem ve artık güvenmesem. Bu kadar aptal olmasam diyorum. O gittiğinden beri nedense hayatımı düzene sokamıyorum sokmak istedikçe bir yerlerde düşüyorum. Düşmek istemedikçe.. Özlemiyorum onu. Sevmiyorum da. Ama neden bu haldeyim bilmek istiyorum. Neden erkekler umrumda değil? Yeni bir güne daha girdik. Bu saatlerde yazması daha güzel oluyor. Konuşacak kimsen olmadığında yazmaya yöneliyorsun çünkü. Derdi olmayanlar uyuyunca bize kalıyor geceler. Geceler sessiz olur genelde ses seda olmaz. Sadece kendini dinlersin. Bu yüzden geceleri uyumak mantıksız gelir. Kendimi dinlemek istediğim bir gecede daha bulunuyorum. Sahi içim ne diyor benim? Çok mu yaşlandım şu gencecik yaşımda? Sahi o neden gitti beni bırakıp? O dediğim şahıs iki ay önceki sevgilimdi. Kendinisi sevmiyorum ama o gittiğinden beri hayatım allak bullak. Bir türlü düzene giremedim bir türlü bir şeyleri düzeltemedim. O beni çok severdi. Kalbimi bir kez bile kırmamış adam öylesine çekip neden giderdiki? Neden başka bir kadına giderdi? Herşey yolundayken neden bitirdi? Ben bu uçsuz bucaksız sorulara bir türlü yanıt bulamadım. İki aydır kafam bunlarla dolu. Sevmiyorum onu gerçekten sevmiyorum. İsmi bile itici. Ama merak ediyorum binlerce söz verip neden gitmeyi tercih etti? Gitmesi o kadarda önemli değil. Benim için önemli olan arkasında bıraktığı o boşluklar. Kimseyle konuşamamak mesela, bir erkeğe bakamamak. Benim için önemli olan bu.
Neyse dedim sen güçlü birisin zaten ben hep neyse derim. Güçlü insanların en büyük tesellisidir neyseler. Neysenin anlamı bir boşveriş bir kabulleniştir bence. Neyse derin bi anlam taşır ve ben hep neyse derim.
Yalnızlığa alıştım ben biraz. Yani yadırgadığım zamanlar oluyor fakat her gün yapayalnız uyanıp bir "günaydın" mesajı bile gelmeden rutin hayatıma dönmeye alıştım ben. En çok hüzün çöktüğü zamanım vardır benim. Genelde akşam olurken olur bu. Akşam oluyordur buram buram aşk kokarken sokaklar sen evinde kitap defter kalem oturuyorsundur. Akşama doğru hüzün çöker insana ve hüznünü paylaşacak bir insan arar insan. İnsanın insana ihtiyacı vardır. Bi insan bulamazsan yalnızsındır. İşte ne biliyim bi sarılma isteği, bi mutsuzluk... Böyle içimden geçer; "beni gerçekten seven ve sahiplenen bi insan olsa ve bu yalnızlıktan kurtulsam " derim. Sonra aradan bir kaç saat geçer ve bunun aslında hiç iyi bir fikir olmadığını anlarım. Çünkü sevmek akıl işi değil. Sen ne kadar çok seversen karşındaki seni o kadar az sever ki bu dünyanın en acı şeyi. Karşılıklı sevgi ancak insanın kendi içinde olan birşey. Kalbin dalağını sevsin. Karaciğerin akciğerini sevsin. Kendi içinde hallet yani yoksa b*ku yersin. Her gece ağlar her sabah bir heyecanla kalkıp bir hevesle telefonu açıp bi anda hüzüne boğulursun. Yazması kolayda yaşaması çok acı birşey tavsiye etmiyorum bunu. Yani benim aşktan anladığım şey bu. Körü körüne aşık oluyosun. Gözüne,kaşına,huyuna,suyuna... Sonra bir bakmışsın aldatılmışsın, kandırılmışsın.
En güzel bulutlardan geçip en harika diyarlara gitmek isterken bir anda kendini bataklığın içinde bulmaktır aşk.
Aşkın yarısı yalnızlıktır, aşık olduğun kadar yalnız kalırsın. Ne kadar seversen o kadar yara alırsın. Yara aldıkça insanlardan uzaklaşır ve ben gibi biri olursun. Kendimden iğreniyorum lütfen ben gibi biride olmayın. Sevmenin ve sevilmenin hakkını verin ama ben gibi abartmayın. Sonra yapayalnız kalır, gecelerce ağlar, hatta şu lanet satırlarda bile bir b*k varmış gibi ağlarsınız. Sebepsiz yere ağlamayı öğrenirsiniz.
Anne olmayı bilmezken bugün teyzem işte ağlayacak bir hale geldi sebebide şuydu; "işte oğlumun biri başarılı diğeri başarısız olursa ona aferin diyemezsem ne yaparım" diyordu. Onun gözleri dolarken benimkide doldu ve bunu saçma buldum. Sonuçta hiç anne olmadım bu duyguyu bilmiyorum ve b*ktan bi sebep için ağlamaya kalkıyorum gerçekten çok komik. B*ktan sözcüğü çok kullanırım çünkü hayat gerçekten b*ktan...