Öldürdüğün insanın nasıl olduğunu sahi hiç merak etmiyor musun? Gerçektekten kusursuz bir cinayetti. Herşey çok güzelken. Masmavi gökyüzüne aşıkken, o dalgalı denizi izlerken bi anda gidişin. Güneş ışığını kesişin çok garip.
Tek isteğim öldürdüğün ben gibi ölmen. Böyle bedenen ölmek kolaydır. Sen benim gibi öl. Canın acıya acıya. Günlerce bitmeyen bir acıyla öl.
Neyseki benimki bitti. Seni başka bir kızın kollarında gördüğümden beri ne sevgim ne de umudum kaldı sana. "Madem hiç bişey kalmadı neden yazıyorsun?" Dersen. Boşver.. Belkide bende seni öldürmek istiyorumdur. Ki bu kitap ona değil. Bu kitap benim yalnızlığıma. Koskocaman dünyama ve yaşadıklarıma. Yaşadıklarıma gelince; o kadar uzunki anlatmak çok zor. Belkide bu büyük yalnızlığın tek sebebi o değildir. Diyorum ya insanlara güvenemiyorum. "İnsanlara" yani tek bir kişi yüzünden yaşamıyorum bu yalnızlığı.
Eğer bu yazıyı okurken senin yüreğinin derinliklerine inebiliyorsam yalnızsındır. Acısı acısına denk olanı sever insan. Belliki acın acıma denk.
Hiç bir insan için üzülmeye değmediğini 4 ay önce anladım. Doğum günümdü böyle bir heyecanla uyandım. Ne arkadaşlarım ne ailem ne sevgilim kimseden ses seda yok böyle. İnsan üzülmüyor değil açıkcası doğduğuna pişman oluyor. Neyse ailem mesaj attı öyle ben hatırlattım zaten çoğuna. Sevgilim ve arkadaşlarım atmadı. Arkadaşlarımı anlarım belkide yoğunluktan unuttular beni. Ama sevgilim? Sevgili demek en yakının demek değil miydi? Neyse işte ben o gün çok ağladım ve o günden sonra ağlamama kararı aldım. Sevgilime ise büyük bir ders vermek için doğum gününde ayrı olmamıza rağmen mutlu olması için birşeyler yaptım. Önemli olan onun alacağı ders değil benim alacağım dersti. Ben dersimi aldım. Bir daha hiç bir adam için göz yaşlarımı dökmeyecektim. O günden sonra göz yaşlarımı içime akıttım.Mutsuz olmak falan hikaye sen hiç umudunu yitirdin mi? Sana gelen tüm yolları bir gecede sildin mi? Daha 16 yaşında tüm herşeyden vazgeçtin mi? Ben vazgeçtim. Vazgeçmeye cesarette ettim. Bundan sonrası fasa fiso..
Yaşıtlarım kadar gerizekalı olamadım mesela. Onlar kadar aşkı hor kullanmadım. Onlar için aşk yataktadır. Bu bir saçmalıktır. O gidince hüngür hüngür ağlayıp 2. Gün başka birini bulmak değildir aşk. Kalbin sökülene dek seversen ancak o zaman aşk derim buna. Ama şu zamanda aşklar oyuncak bir bebek gibi. Sıkılana kadar oynayıp sıkılınca bir kenara atılan araç.
Ölüme üzülmüyorum ben. İstemsizce yapılan bir eylemdir. İstekli gidilirse bunu bilemem. Ama yaşarken gidenler daha çok can yakar bence. Yarı yolda bırakmaktır bu. Söz verip gidenler özellikle. Şerefizliktir bu. Sevmek bu değil. İnsan hayatı bu kadar basit değil. Kimse bu kadar üzülmeyi hak etmiyor. Kimse bu kadar acıyı hak etmedi. İşte bu yüzden herşeyden umutsuzum. Mutsuzluğu boşverin umutsuzluk daha beter....