Yine sabah uyandım.. Tabiki günaydın mesajı falan yoktu. Zoraki bir kahvaltı ettim. Yaşamak için gerekli şeyler bunlar. Eylem olarak yaşarken sanki yaşamıyormuşum gibi bir halim var. Yorgun ve yılmış bir halde iken kahvaltı etmek bile zor. Yine herkesin derdini dinledim herkeste bir aşk acısı.. Herkeste bir aile zımbırtısı. İşte demin birisi bir kapı kapanır diğeri açılır dedi fakat ben tüm kapılara zincir vuralı epey oluyor. Kalbimin kapılarını kapayıp gözlerime bir perde indirdim. İnsanları görmüyorum. Görmediğim sürece sevemem de..
Bakın yıllarım geçti ben 3 senedir böyleyim. Birini çok sevdim. İlk sevdamdı ve ilk aptallığımdı. Herşey çok iyiyken 3. Ayımızda aldattı ve büyü bozuldu. Sevmek o kadar zorduki benim için. Göz yaşlarımı öyle akıttımki içime günden güne o adama kin ve öfke biriktirdim. O beni çok hor kullandı. Ne biliyim oyuncağı oldum sanki. Mesaj bile atmazdı bana. Arayıp sormazdı aklına bile gelmezdim. Sonra aylar geçti. Benim doğum günümdü o gün. Doğum günümü kutlamadı. Bu kadarda mı insan değildim? Sonra ayrıldım ben o gün bitti benim için o. Ama kalbimde hâlâ onun izleri vardı. 1 ay sonra dayanamadım barıştım ve sonra olan bana oldu. Ailemin onaylamadığı bir ilişkiydi ve çok yara aldım. Artık ayrılmak zorundaydım ve ayrıldım. Sonrasında mutlu olacağıma inandım fakat öyle olmadı. Asla size "seni mutlu edicem" gibi sözcüklerle gelen insanları sevmeyin. Çünkü en çok üzen ve kıran onlar olucaktır.
Bugün seni güldüren yarın ağlatacaktır.
Neyseki hayatta bazı acıları yaşayıp doğruyu yanlışı seçebilecek olgunluğa eriştim.
Sevdikten sonra herşey olur demeyin olmuyor. Sevdikten sonra içinde bi acı içinde bi hüzün oluyor.
Bilmem kaç metrekarelik odamda yapayalnız oturuyorum. Dinlediğim bir kaç müzik var hepsi birbirinden anlamlı. Koskaca dünyada milyonlarca insanın içinde yapayalnız ben..