Benzersiz

34 3 0
                                    

Gözlerimi yavaş yavaş açmaya başladığımda kendimi sandalye de ellerim ve ayaklarım bağlanmış halde buldum.Neredeydim ve buraya nasıl getirildim hiç bir fikrim yoktu.Yavaşça sağa doğru dönmemle kanımın çekildiği hissettim sanırım başımda dönmeye başlamıstı çünkü her taraf kan içindeydi; yerler , duvarlar...Ve yerde yaralı yatan adam vardı.Yaralı adamın başındaki üç kişi birbirlerine bakıp hem konuşup hemde yerdeki adama küfür ediyorlardı.Sanki kabus görüyordum. Gözlerimi açtığımda bu durumun yok olması umuduyla sımsıkı yumdum gözlerimi.Zaten ben ne kadar açmaya çalışssam da gözlerim fazlasıyla acıyordu.Yavaş yavaş başımı kaldırmaya başladığımda karşımda siyahlar içerisinde iki kişi vardı.Bana bakıp uyanıp uyanmadığımı anlamaya çalışıyor gibiydiler.Ve sonunda bi tanesi konuşmaya başladı. Sert ve keskin sesiyle bana daha yakın olan "Demek uyandın." Dedi. Ve ben daha ne olduğunu anlayamadan üzerime eğilip sertçe bağlı olduğum sandalyeden kaldırdı beni ve itaatkar bir sesle "Yürü ! " dedi.

Kolumdan çekiştirerek yürümeye başladım ve gördüğüm manzara karşısında neredeyse kusacaktım ; Çünkü her yerde cam kesikleri vardı ve kan içindeydi burada kesinlikle az önce bir savaş çıkmıştı ya da daha kötüsü insan yiyen vahşilerin arasındaydım.Bu iğrenç görüntü yetmezmiş gibi bir de kolumdan çekiştiren manyakla uğraşıyordum.Uzun siyah koridorun sonunda beni bir kapının önünde durdurdu.Göz göze geldiğimizde doğru olmayan şeyler hissetmeye başlamıştım " ben bu kişiyi kesinlikle daha önce gördüm " diye düşündüm.Aslında fena sayılmazdı : uzun boylu , simsiyah gözleri ve saçları vardı ve tabii az önce boks maçından çıkmış havası ve kaslarıyla kısacası benzersizdi...Düşüncelerim bir anda "Çekil şurdan" diyerek beni iteklemesiyle bölündü.Kapıyı açtıktan sonra gördüklerim karşısında nerdeyse şaşkınlıktan bayılıcaktım.Az önce saçma sapan onu düşünme olayıma kızarak içeriye koştum.

Evet içeriye son sürat koştum.Yerde en iyi iki arakdaşım baygın yatıyordu .Ve arkamdaki şahıs bu halimden memnun olmuşçasına pişkin pişkin gülüyordu.Sinirle üzerine atıldım:"Sen ne yaptığını sanıyorsun ? Seni dengesiz ...." Beni tuttuğu gibi yere savurdu.Burkulan ayağımın acısıyla sözlerime devam edemedim oysa söylemek istediğim pek çok şey vardı hepsi sert sözlerden oluşan.İçerideki odada duran diğer iki kişi yanımıza geldi.Beni kaldırıp başka bir odaya götürdüler.Şükürler olsun ki bu oda mis gibi kokuyordu ve her yer tertemizdi.İki tane kanepe karşılıklı konulmuştu ve bir de dört kişik ufak bir masa vardı.Beni kanepelerden birine oturtdular.Uzun boylu simsiyah olan karşımdaki sandalyede oturyordu ve diğeride kapıda dikilmişti.En sonunda konuşmaya başladılar.Kapıda duran gelip kanepeye oturarak : "Bak sana ve arkadaşlarına zarar vermeyeceğiz tabii dediklermizi yaparsan."dedi.

 Benden ne isteyebilirlerdi ki hiç aklım almıyordu.Paraya ihtiyaçları olduğunu sanmıyordum, ayak işlerini yaptıracak daha iyi birinide bulabilirlerdi ne kadar düşünsemde benden ne isteyeceklerini tahmin edemedim.Tam bu sırada kanepede oturan konuşmasına devam etti:"Benim adım Ekin".Karşımda oturan siyahlar içindeki arkadaşını göstererek :" Can dostum Aras .Sen ve arkadaşların bizim istediğimiz süre boyunca burada durucaksınız.Eğer arkadaşlarını o odadan çıkarmak istiyorsan sana verdiğimiz görevleri yapıcaksın.Evet 'Neden sen, bir başkası değil ? ' gibi aklında birçok soru olduğunu biliyorum.Bunları zamanla öğreniceksin"dedi.Karşımda sert bakışlarını üzerimden ayırmadan bana bakan şahıs yani adı Aras'dı sanırım arkadaşının konuşması bitene kadar beni izlemişti.Sessiz ve sakince karşımda oturmasını fazlasıyla tuhaf bulmuştum ki birden ayağa kalktı.Ve konuşmaya başladı : " İlk görevin geçmişini tamamen unutacaksın " deyip bir anda dışarı çıktı.Şaşkınlık içerisinde ne demek istediğini anlamaya çalışıyordum çünkü ben zaten geçmişi yani son bir yılımı hatırlamıyordum.

BenzersizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin