Salıncak da Gülümseme

41 3 0
                                    

Yalnızdım.Az önce hepsi odadan çıkmışlardı.Sanırım düşünmem için güzel bir fırsattı.Neden buradaydım hiçbir fikrim yoktu.Üstelik arkadaşlarımı da kaçırıp beni tehdit etmelerine göz yumamazdım , bir plan yapıp arkadaşlarımı kurtarmalıydım.Sessizlik heryeri esir almışdı.Acaba o yerde yatan , kanlar içindeki adama ne yapmışlardı , kesin ölmüştür. Off düşündükçe nefes alamıyacak gibi oluyordum en kısa zamanda bu odadan da bu yerden de gitmem gerekiyordu çünkü bir hayatım var. Ya da yok...
Neyse şimdi kendi belirsiz hayatımı düşünmek istemiyordum.Arkadaşlarım onlar burada kalamazlardı benim yüzümden bir kişiye daha zarar gelmesine izin vermeyecektim.Yavaş adımlarla kapıya doğru yöneldim.Dışarıdan hiç ses gelmiyordu.Tek umudum bir süreliğine bile olsa buradan gitmiş olmalarıydı.Kapının kolunu açıp koridora çıktım.Koridor boştu, hemen kızların bulunduğu odaya doğru yürüdüm.Kapının önüne geldiğimde içimde kötü bir his vardı.Kapıyı açmaya çalıştım fakat açılmadı kilitli değildi ama sanki arkasında bir şey var gibiydi.Tekrar denediğimde açıldı ama amaa kızlar yokdu.Oda bomboştu.Hızlıca koridora geri çıktım.Koşarak koridor da ilerledim , ilerdeki köşeden dönecektim ki aniden sert bir şeye çarptım.Kafamı kaldırıp baktığımda duvar sandığım şey Aras'dı.Hemen " Arkadaşlarım nerede ? Ne yaptın onlara ?" diye bağırıp üzerine atıldım.Fakat bir adım değil bir santim bile kıpırdamamıştı.Evet fazlasıyla güçlüydü ama şuanki öfke ve nefretimle onu boğabilirdim."Cevap versene ya arkadaşlarım nerede , bak bana ve arkadaşlarıma hiçbir şey yapamazsınız , siz kendinizi ne sanıyosunuz yaa ?". Aras bana sadece bakıyordu sorduğum sorulara cevap verme tenezzülünde bile bulunmadan önümden geçti.Biraz ilerlemişti ki geri dönüp gözlerini devirerek bana baktı ve "Uslu bir kız olup dediklerimi yapıcaksın yoksa arkadaşlarını kendi ellerimle öldürürüm."dedi.Ağzım açık kalmış bir halde dondum kaldım orada.Ne yapıcağımı bilemez haldeydim tüm planlarımı , düşüncelerimi tek bir cümlesiyle bozmuştu.

Sonunda şu koskoca binanın bahçesini bulabilmiştim.Burası eski bir depoydu sanırım ya da fabrika yani her neyse çok büyüktü.Ve yeni tadilat edilmişti sanırım çünkü içerisi gibi dışarıdan da çok lüks bir bina gibi gözüküyordu.Bankların önünden ilerlerken çok tatlı görünen bahçe salıncağının önünde durdum.Etrafıma baktığımda hiç kimse gözükmüyordu.Dayanamayıp salıncağa oturdum.Ve hafif bir şekilde sallanmaya başladım.İçerideyken çıkış kapısını ararken neredeyse gördüğüm her odanın kapısını açmıştım.Ve tabii hepsi boştu.Binada hiç kimseyi görememiştim.Her bir katı ayrı ayrı dolaşmıştım.Ama kimse yoktu ve beni şaşırtan bu değildi.Asıl şaşırmama sebep olan odaların her biri ayrı şekilde dizayn edilmişti.Hepsi yen i eşyalarla ve farklı renklerle donatılmıştı.
Ben binayı düşünürken daha doğrusu odalarındaki renkli mobilyalarını düşünürken birden salıncağa bir ağırlık çöktü.Yanıma birinin oturmasından daha çok gördüğüm kişiye çok şaşırmıştım az kalsın gözlerim yuvalarından fırlıyacaktı.Çünkü yanımdaki kişinin yüzüne baktığım da bu kişi Aras'ın ta kendisiydi.Ve gülerek bana bakıyordu.
Bu pişkin sırıtışının altında kesin bir şey vardı." Eee neden yanıma geldin , senin daha başkalarını öldürmen gerekmiyor mu ? " diye saçma bir soru sormuştum ama asıl amacım onu sinir etmekti.Yüzündeki pişkin gülümseme bi anda silindi ve konuşmaya başladı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 20, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BenzersizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin