Tesadüf

2. Bölüm

Kafeteryadan içeri girdiğimde ön taraftaki masalardan birinde Miray'ın uyukladığını, yanında da İrem, Doğa, Fatih, Ece, Efe, Selin ve Berkay'ın olduğunu gördüm. Güneş gözlüğümü kafama kaldırdıktan ve ozpackimi ve küçük çantamı masaya koyduktan sonra bir sandalyeye oturdum. Miray, "Lanet olsun tıp okumak," diye mırıldandı.

Başımı sağa doğru çevirdiğimde çaprazımızdaki masada esmer bir çocuğun kahve içtiğini gördüm. Bir gürültü kopunca başımı sesin geldiği yere doğru çevirdim. Efe, çocuğun yanındaki bir sandalyeyi bizim yanımıza çekmişti. "Gel birader, yalnız oturma."

Çocuk plastik bardağı eline aldı ve Efe'nin çektiği sandalyeye yerleşti.

Kollarımı göğsümde birleştirdim.

"Ee, tanıt bakalım kendini," dedi ve ellerini birbirine sürttü Efe.

"Adım Doruk, Hukuk okuyorum," dedi esmer çocuk. Ses tonu etkileyiciydi.

"Aa, Defne de Hukuk okuyor," dedi sırtını dikleştirdi İrem.

Başımı kaldırıp çocuğa baktım.

Yine bir gürültü kopunca başımı sesin geldiği yere doğru çevirdim. Kumral bir çocuk Doruk'un yanına bir sandalye çekti ve güneş gözlüğünü kıvrak bir hareketle çıkarıp eline aldıktan sonra sandalyeye oturdu. Bacak bacak üstüne attı. Arkasında ondan biraz daha uzağa oturmuş iki çocuk daha vardı. "Adım Ege, Beden Eğitimi Öğretmenliği okuyorum."

"Aa, bende Beden Eğitimi Öğretmenliği okuyorum," deyip sırtını dikleştirdi ve gülümsedi İrem. Ege de gülümsedi. Doruk Ege'nin omzuna vurup, "Yavşak," dediğinde Ege başını Doruk'a doğru çevirdi ve gülüştüler.

İrem saatine bakıp gözlerini büyülttü ve böreğini ağzına tıktı. Yerde duran büyük spor çantasını omzuna taktı ve sağ eliyle saçını sol tarafına atıp sandalyesini ittirdi. Ellerini silkeledi. "Ya, yarın bize gelsenize, Mirayaşkım'ın doğum gününü kutlarız hem," dedi ve Miray'ın yanaklarını sıktı. Herkes birbirine bakarken, "Aa, hadi ama," dedi ve ellerini salladı. Gözleri tek tek çocuklarda gezindi. "Sizi de bekliyorum ha," dedi ve birkaç adım atarak uzaklaştı. Arkasını döndü ve geri geri yürümeye başladı. "Neyse, görüşürüz!" dedi ve el sallayıp öpücük atarak kafeteryadan çıktı.

"Deli kız," dedim ve güldüm.

Başımı sola doğru çevirdiğimde kumral bir çocuğun kahve aldığını gördüm. Yanında da Deniz vardı. Böylesine yakışıklı bir çocuk Deniz gibi gerizekalı bir çocukla neden takılıyordu ki?

Fatih öne doğru eğildi ve, ''Kerem.'' dedi. 

Tek kaşımı kaldırdım ve, ''Ne?'' diye sordum.

Fatih çenesiyle çocuğu işaret etti ve, ''Adı Kerem,'' dedi. ''Beden Eğitimi Öğretmenliği okuyor.''

Miray Fatih'in omzuna vurdu ve, ''Bu da bizden beter oldu ha,'' dedi.