GiVE LoVE Me

Tiki

İnanılmaz ama aynı okuldaydık üstelik sınıflarımız karşı karşıyaydı. Ben sınıfımızda aynı olur sanmıştım tıpkı filimlerdeki gibi. Derse girdik ve ilk ders tarihti, ben tari biraz severim size garip gelecek ama bana matematik dehası diyorlar. Evet benim sayısalım iyi ama deha diyerek abartmış oluyoruz bence. Neyse derse döndüm, öğretmen bilinen yaşlı öğretmenlerden değildi yani, orta yaşlardaydı. Ama disiplinli olduğu her halinden belli. Resmen tenefüs olsun diye can atıyorum. Ya ismini bile bilmiyorum ama şimdiden çok özledim.  Bu arada ders işlemedik. Hoca bana bakıyordu her dakika, sonra sordu:

~ senin adın ne?

~ Marcus efendim. 

~ Peki baban ne iş yopıyor?

~ efendim dedim ve üzülerek başımı yere eğdim. Biliyorum üzülmeyecektim ama öğretmen tüm sınıfın önünde sorunca o an üzüldüm. Zaten sınıfın neredeyse hepsi zengin tikilerindendi yani hepsi baba parası yiyorlardı. Sonra tikinin (arkadaşlar ben öyle tiplere tiki diyorum, siz ne dersiniz bilmem) biri arkadan benle ağlamış gibi dalga geçiyordu. Birde

n anne kuzusu deyince benim sinirlerim bozuldu ve patavatsız bir şekilde öğretmenin gözü önünde çocuğa bir yumruk geçirdim. Öğretmen çığlık attı. Ve hemen olya müdehale etti. Birden kendimizi müdür odasında bulduk. Okul disiplinliydi ve kavga çıkarân  kötü şeylerle uğraşan öğrencileri hemen okuldan atıyorlarmış. Velilerimizi felan çağırdılsr ama öğretmen yani elizabeth hanım beni koruyordu. Orası özel okul muş muş ta kurallara uyulması gerekmiş te tek tek saydılar okul kurallarını. Bu serferlik affetmişler bir daha olmasınmış ya resmen para azalmasın diye çocuğu okuldan atmadılar. Neyse bu arada öğretmen beni göze almış durumda. İlk günden şu olaya bak. Kantine inerken meleğimide aldım

~ hala ismini bilmiyorum. (Çok yoğun bir tebessümle)

~ahh evet unutmuşum o kadarkonuştuk ki kafam gitmiş. Romy. Dedi benimkisini sordu bende marcus dedim ve kantine gelmiştik bile bir de baktım o tikide orada. Gıcıklık olsun diye yan masasına oturdum. Resmen sinir küpüne dönmüştü. Romy' ile birlikte bisküvi felan atıştırmıştık. Doğrusu ikimizde aç değildik ama yinede birşeyler yedik.

~ ee dersin nasıl geçti? Romy

~ yani ders işlemedik sohbet felan ettiler. Seninki nasıldı?

~ benimkide öyleydide. İlk günden neler oldu, okuldan atılıyordum. Meraklı bir şekilde: 

~ neler  oldu çatlatmadan anlatsana! Ben olanları anlatırken iki kulağınıda açmış beni dinliyordu bu halini çok sevmiştim, ama o huysuz kıza ne oldu ki birden pamuk gibi kız oldu. Konuşmam bittikten sonra: 

~ vay be neler yaşamışsın ilk günden, tıpkı filmlerdeki gibi. Dedi ve bende:

~ ya sen onu bunu bırakta, ilk tanıştığımız  gün nasıldın şimdi nasılsın. Anlamadım ben seni.

~ İlk tanıştığımız gün nasıldım ki?

~ hatırlamıyormusun huysuzdun, asabiydin.

~ tanımadığım kişilere karşı öyleyimdir de yani yinede özürdilerim.