-"Lan kalk. Şiii, göt."
+"Lan denyo, saat sabahın 8'i."
-"Ve bir pazartesi sabahı."
+"Hass. Lan niye daha önceden söylemiyon giyin lan giyin."
Yorganı yere atıp, koşarak banyoya girdim. Aynaya bakıp önce kendimden iğrendim. Sonrada saçlarımın arasında kaybolmuş tokayı bulup saçımı açtım. Dolabın içinden düzleştiriyi çıkarıp fişe taktım. Isınmasını beklerken banyodan çıktım. Dolabımı açıp okul kıyafetlerimi üzerime geçirdim. Altıma da siyah vanslarımı giydim. Daha sonra tekrar koştura koştura banyoya girip uzun sarı saçlarımı şekle sokmaya çalıştım.
-"Lan ben geç kaldık diyom bu ayyaş orda ne bok yiyo."
+"Lon bon goç koldok doyom bo oyyos ordo no bok yoyo." Diyerek onu taklit ettim.
-"Ezel. Bak yavrum, bak canım, bak piç. Acele et biraz tamam?"
+"İyi be."
Düzleştiriyi fişten çıkarıp, kablosunu sardım ve yerine koydum, bir sorun daha vardı. Çantamı hazırlamayı unutmuştum. Kim takar okulu? Siyah Nike çantamın En büyük bölümüne bikaç defter ve kitap attım, orta bölümünede birkaç pilot kalem koydum. Kulaklığımı kulağıma takıp; Beta Berk Bayındır - Senin Kadar. Şarkısını açtım. Merdivenlerden inerken Şarkıyı kendim de mırıldandım.
"Gitmem gerekli artık senden kaçmalıyım,
Karşı Çıkma itirazla konuşmayıp saçmalayıp.
Gitmem gerekli, başka biryere kaçmalıyım kapat çeneni birkez,
Şimdi bu sefer ben açmalıyım, yakınım olma benim.
Dostum olma benim, Düş yakamdan yoksun orda sen hiç,
Boşluk oldu yerim..."
-"Ben sana bir koyucam gerçekten Boşluk olucak heryerin, Yürü kızım, geç diyorum kaldık diyorum."
+"Bak canım benim. Geç kalırsak ölmüyoruz. Geçen Nihal geç kaldı mesela, ama o daha ölmedi bilmiyorum bizde farklı olur mu."
-"Ya Yürü."
Beni iterek arabaya bindirdi. He siz şimdi soruyorsunuzdur kim bu? Sen kimsin? Anlatıyım;
Ben Ezel Doruk. Şu kaba, Bencil ve okula geç kalma fobisi olan embesille yani Seren'le aynı evde kalıyorum. Lise 3'teyim. Yani 17 yaşındayım. İzmir'de yaşıyorum. Annem ve babam boşandılar. Benim velayetim babamda. Çünkü annem boşanacakları Sırada benim için mücadele etmeden kendi isteği üzerine benim velayetimi babama vermiş. Babamda Ankara'da yaşıyor. Annem... Onun nerede yaşadığı hakkında bir fikrim bile yok. Olmasını ben istemedim, küçük bir çocuğu annesiz bırakacak kadar kötü biriyse eğer, bilmemem daha iyi olur diye düşündüm. Annem ve babam boşandıkları Sırada ben 6 yaşındaydım. Bu nedenle mahkemede söz hakkım da yoktu doğal olarak. Ben böyle gerçekten iyiyim. Arada Sırada babamın yanına gidiyorum. Hayatımda henüz kimse yok. Ama bakalım zaman ne gösterecek?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaşamak öldürür
General FictionBazılarını mutlu görürsünüz, gülerken... Ama onun neler yaşadığını asla bilemezsiniz, belkide annesi, babası öldü ve bunun sonucu psikolojik rahatsızlık geçirdiği için gülüyor. Belki gerçekten mutlu olduğu için gülüyor. İşte insanlarla Aramızdaki fa...