Multideki Seren. Umarım severek okuyorsunuzdur. Bölümleri ard Arda yazıyorum fakat 10. Bölümden sonra daha uzun zamanda yazıcam. İyi okumalar.
...
-"Ezel şu götünü topla tatlım."
Seren'in sesiyle Gözlerimi yavaş yavaş açtım. Etrafa bakındım. Berke, Selin, ben ve Seren Dağınık bir şekilde 3'lü koltuğa yayılmıştık. Yavaşça yataktan Kalktım. Gerinip uykumu açmaya çalıştım. Gözlerimi ovuşturup yukarı çıktım. Telefonum yukarıdaydı ve saate bakmam gerekiyordu. Bunları genelde seren düşünürdü. Ama bu sefer bana kalmıştı. Yukarı geldiğimde kapıyı açıp içeri girdim. Telefonun kilitli ekranından saate baktım. 7.34 daha okula yarım saat vardı. Fakat ben anca hazırlanırdım. Aşağı, mutfağa indim. Bir tencere ile Kaşık Alıp birbirine vurmaya başladım.
+"Kalkın leyleyley."
-"Ezel ben ve seni öldürmek."
+"Saat 8.09 tatlı şey."
-"Ne ne ne ne ne 9 dakika geç kaldık ya Berke kalk olum."
+"Hahah saat daha 7.34 merak etme tatlım."
Dişlerimi göstererek gülüp yukarı koştum. Seren'de arkamdan geldi. Daha sonra da Seren'in arkasından Selin geldi. Selin benim Berke ve Seren'den sonra en yakın arkadaşımdı. Bu 4'lü asla bozulmazdı.
Selin : "Ezel bana Kıyafet ver."
Dolaptan pembe bir kolsuz T-shirt altına da siyah bir short çıkardım ve Selin'e uzattım.
Selin : "Çok Saol tatlım."
Ben : "Hadi giy ben banyodayım tamam?"
Banyoya geçip kapıyı kapadım, dolaptan maşayı çıkardım. Ve saçlarımı tepeden at kuyruğu yapıp uçlarını maşaladım. Biraz eyeliner ve pembe ruj sürüp banyodan çıktım. Dolaptan okul kıyafetlerimi çıkarıp giydim. Altına da mavi converselerimi geçirdim. Seren ve Selin'de hazırlanınca arabalarımıza doğru Yürüdük.
...
Bir okul günü daha bitmişti. Arabamın uzaktan kumandasını açıp, arabaya binmek üzereydim ki. O beyaz Porsche, evet. Bu savaş'tı. Tam Önümde durdu.
-"Selam prenses."
+"Aleyküm selam."
-"Vays imanlı görl."
+"Ben boş zamanlarımda çiçek suluyorum ne sandın?"
-"Atla hadi."
+"Ne?"
Arabadan inip beni kucağına Aldı ve sürücü koltuğunun Yanındaki koltuğa ottuturdu.
+"Nabıyosun?"
-"Kız kaçırıyorum."
+"İticisin."
-"Bunun yerine çok tatlısın bebeğim deyip kucağıma atlamanı tercih ederim."
+"Demek bana bu kadar meraklısın."
-"Ne demessin?"
+"Nereye gidiyoruz?"
Bana cevap vermeyip, yola devam etti ve hafifçe sırıttı. Gamzeleri çok güzeldi, tek bir sivilcesi bile yoktu. Fazla mükemmeldi, ben böyle düşünürken birden Sertçe el freni Çekildi. Etrafa baktığımda ormana gelmiştik.
-"Soyun."
+"Ne, bak tecavüz falan ediyim dersen seni öldürürüm."
-"Tecavüz etmek istesem senden daha güzel kızlar da var yani."
+"Öyle mi sende çok yakışıklısın."
-"Biliyorum."
Arabanın bagajını açıp içinden siyah straplez altlı üstlü bikiniler çıkardı ve bana uzattı.
-"Göle giricez, etrafta kimse yok giyin."
+"Sen varsın, o yeter zaten, ben soyunmam."
-"Kendin mi soyunmak istersin, yoksa yardım ediyim mi?"
+"Dön arkanı gerizekalı."
...
+"Teşekkürler. Güzeldi bugün."
-"Birşey değil. Bende sana teşekkür ederim. Bugünü güzel yapan sendin."
Siz diyosunuz ki noldu? Birkaç saat göle girdikten sonra, 2.30-3.00 saat ormanda gezindik. Daha sonra savaş beni Yemeğe götürdü ve orda artık bizim okula geleceğini söyledi. Neden bilmiyorum ama buna en çok sevinen ben olmuştum, neden diye bile sormadım. Yemekten sonra beni eve bırakmıştı. Sadece o Yanımda olduğu için bile güzel bir Gündü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaşamak öldürür
Ficción GeneralBazılarını mutlu görürsünüz, gülerken... Ama onun neler yaşadığını asla bilemezsiniz, belkide annesi, babası öldü ve bunun sonucu psikolojik rahatsızlık geçirdiği için gülüyor. Belki gerçekten mutlu olduğu için gülüyor. İşte insanlarla Aramızdaki fa...