Hayatım Bir Bulmaca

Hentbol

Multimedia = Barış

BARIŞIN AĞZINDAN

Sabah uyandığımda burnuma güzel kokular geliyordu.Akşamı soracak olursanız cok güzel geçmişti. Elimi yüzümü yıkayıp mutfaga gittim. Selin benden önce kahvaltısını yapmış cıkıyordu.

"Görüşürüz abi " deyip yanaklarımdan öptü.

"Bay bay kardesim " dedim. Annemle birlikte kahvaltı yaptık.

"Anne ben de gidiyorum " diye kalkarken annem beni durdurdu.

"Biraz otur seninle bisey konuşmam lazım " deyince sandalyeme geri oturdum.

"Bak oğlum benim calıstığım ev varya iste o evin sahibi seni özel bir koleje yazdırdı. " dedi. Ne okul mu? Pöff.

"Nerden bildi benim okula gitmediğimi " diye sordum.

"Ben söyledim. Gidiceksin değil mi oğlum? "

"Bilmiyorum. " dedim.

"Lütfen benim için " deyince

"Tamam gidicem. Adı ney bu kolejin? " diye sordum.

"Özel Demirler Koleji. Sınıfın belliymiş. Müdürden öğrenecekmissin. " dedi.

"Tamam " dedim ve evden çıktım. Bide okul çıktı basımıza. Pardon kolej.

ECEMİN AĞZINDAN

Sabah güneşin ışıkları gözüme vurunca uyandım. Keşke hep böyle uyansam. Hizmetçilerden biri gelip

"Ecem hanım kahvaltı hazır sizi bekliyorlar" dedi.

"Tamam geliyorum " dedim. Yataktan çıkıp üzerimi değistirdim. Saçlarimi topladım. Çantamıda alıp aşağıya indim.

"Günaydın millet " dedim.

"Günaydın" dediler. Kahvaltımı yapıp evden çıktım. Bide yürüyerek gidiyorduk değil mi. Zenginsin servisle veya araban varsa onunla niye gitmiyorsun diye sorarsanız servis mi onlarca kisinin arasında hayatta gitmem. Araba desen zaten yok. Çünkü daha küçükmüşüm. Daha reşit bile değilmisim. Bir kaç ay sonra 18 ime gircem bakalım o zaman ne yapacaklar. Okulun kapısına geldigimde Edayı gördüm. Hemen gelip sarıldı.

"Özlettin kız kendini " dedi.

"Daha dün beraberdik ya " dedim.

"Olsun hadi gidelim " dedi.
Güneylerin yanına gittik. İkimizde

"Herkese günaydın " dedik. Güneyin yanına oturdum. Beni koltugunun altına alıp saçlarımdan öptü.

"Nereye gidecegiz Başakgille " diye sordum.

"Bilmiyorum " dedi. Sınıfa gittik. Ben Edanın yanına oturdum. İlk dersler sıkıcı geçmişti. Ama simdi beden dersiydi. Soyunma odasında üzerimizi değiştik. Spor salonunda sıraya geçtik. Beden eğitimi hocası Umut hoca geldi.

"Bugün hentbol oynayacagız kızlar erkeklere karsı. " dedi.

"Oo cok cekişmeli bir maç olacak " dedi Okan. Kesinlikle öyle olacaktı. Kızlar birlesip plan yaptık. Ellerimizi üst üste koyup

"Hepimiz birimiz birimiz hepimiz için " diye bağırdık. Tabi erkekler bizim gibi çocukca seyler yapmıyorlar. Ego meselesi iste. Maç basladı. Top Edadaydı. Benden cok az uzaktaydı. Topu bana attı. Hemen topu tuttum. Güney önüme geldi. Topu benden almaya çalışıyordu.

"Hile yok dürüst bir maç olsun " dedim.

"Olur. Sen nasıl istersen bebegim." dedi. Bebegim ne ya. Ben bebek miyim. Tamam bir bebek kadar tatliyim ama o ayrı. Topu Gökçeye doğru fırlattım. Tabi Güney efendimiz uzun oldugu için topu tuttu. Sonra da bana

"Hadi alsana " diye topu uzattı. Sanki verecekti. Bende

"Zaten benim alnımda da salak yazıyo " dedim. Önüne doğru gittim. Tam kaçacakken ayagına çelmeyi taktım ve yere yığıldı. Topu hemen alıp Gökçeye attım. Bu sefer tuttu. Erkeklerin kalesinin önüne geldi. Ve top kalenin içine girdi. Durum 1-0 dı. Erkeklerden başladı. Top Candaydı. Yanlışlıkla topu Edaya attı. Tabi Güney hemen bağırdı.

"Napıyosun oğlum sen ya " dedi.

"Yanlışlıkla oldu " dedi.

"Senin yanlışını da seni de " demesine izin vermeden

"Tamam Güney yanlışlıkla oldu diyor iste " dedim.

BARIŞTAN

Kolejin kapısından girdigimde önüme çıkan çocuga müdürün odasını sordum. O da gösterdi. Gösterdigi odanın önüne geldiğimde kapıyı çalıp içeri girdim.

"Sey ben yeni kaydoldum da sınıfımı öğrenmeye gelmistim.

"Adın soyadın " dedi.

"Barış Özkaya " dedim. Bir kaç dakika sonra

"Sınıfın 11-C " dedi.

"Tesekkuler " dedim. Tam çıkacakken

"Bir dakika sen Burak Demirin yazdırdığı cocuk musun " diye sordu. Burak Demir mi? Yoksa Ecemin babası mı?.

"Galiba " dedim.

"Simdi onlar spor salonundalar " dedi.

"Tamam " dedim. Ve cıktım. Spor salonunu bulup içeri girdim. Bir dakika o Ecem miydi?.

ECEMDEN

Maç devam ediyordu. Top Okandaydı. Hemen Okanın önüne geçtim. Zıplayıp topu kaptım. Arkamı dönüp kacacakken sert bir bedene çarptım. Kafamı kaldırıp kim olduguna baktım.

"Barış "