Medya Oğulcan.
Ertesi gün Buse yeni şoförü ile tanışmak için bahçeye indi. "Ben Buse Öztunç hemen işe başlayabilirsin. Yarım saate araba hazır olsun alışverişe çıkacağım." deyip hazırlanmak için hemen odasına gitti. Yeni şoförü kendini tanıtsa da Buse onu dinlemeden gitmişti.
Yarım saat sonra bahçeden bir ses geldi. " Araba hazır Buse Hanım" bunu söyleyen yakışıklı yeni şofördü. Ancak Buse henüz hazır değildi. "Bekle biraz" dedi şımarık ve umursamaz tavrıyla.
On beş dakika sonra aşağıya indi . Şoför kızın kapısını açıp binmesini bekledi. Sonra kendi yerine geçti. Kendini tekrardan tanıtmaya başladı. "Ben Oğulcan Yılmaz..." Yılmaz soyadını duyunca Buse adamın lafını bitirmesini beklemeden hemen lafa daldı. "Yılmaz şirketiyle bir alakan var mı?" sonra "Nereden olacak canım o şirketle bir alakan olsaydı burada benim şoförüm olmazdın" dedi. "Yokta niye sordunuz?" diye bir soru yöneltti. "Bilmiyorsun galiba Öztunçlarla Yılmazlar düşmanlar. Neyse hadi önüne bak TUNÇER AVM ye gidiyoruz" dedi. Varana kadar konuşmadılar.
Yarım saat sonra AVM ye vardılar. Oğulcan arabadan inip Buse'nin kapısını açtı. "Bir saate hazır ol fazla işim yok" dedi Buse. Oğulcan "Buse hanım bir saate hazır olurum"dedi.
Aradan tam üç saat geçti. Buse hala ortalarda yok.
En sonunda geldi.
-BUSE'NİN AĞZINDAN-
Bilerek gecikmiştim. Birilerini bekletmeyi seviyorum. Acaba Oğulcan sinirlenmiş midir? Niye sinirlensin ki? O bunun işi. Aslında tatlı biri. Neyse Buse kendi kendine konuşmayı bırak seni duyacak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KİLİTLİ KAPI
Novela JuvenilGerçek aşkı tesadüfen bulduğuna inanan 2 genç ailelerine rağmen nasıl bir hayat kurabilir? Gerçek aşk gerçekten tesadüf müdür yoksa tesadüf değil midir? Bunlar ve buna benzer soruların cevaplarının oluşturduğu hikayem karşınızda umarım beğenirsiniz.