3. Bölüm

69 3 2
                                    

  Bugün anne ve babamın (!) konuşma sesleriyle uyanmıştım. Başım çok ağrıyordu. Dün gece birçok şeyi düşünmüş,geç uyumuştum.

  İnleyerek yataktan kalkarken darmadağın olmuş uzun kahverengi saçlarımı topladım. Banyoya girdiğimde aynaya bakmaya korkuyordum. Az uyuduğum için şişen yüzümü ve korkunç gözaltlarımı tamamlayan korkunç akan makyajımı görmek istemiyordum. Aynaya bakmadan yüzümü yıkayıp pijamalarımı değiştirdim. Bugün cumartesiydi,okul olsaydıda evde durmak zorunda kalmasaydım diye düşünürken kapım açıldı.

  "Akşam aile yemeği verilecek,hazırlansan iyi olur." Annem böyle birşeyi söylese tamam der geçer ve akşam eve gelmezdim,babam bildiği için uyaran bir tonda konuşup daha cevap vermeme kalmadan kapıyı hızla kapatıp aşağıya inmişti. Merdivendeki ayak seslerine bakılırsa acelesi var gibi görünüyordu.

Oflaya puflaya pantolonumu ve kazağımı üzerime geçirip akan makyajımı temizledim. İçimden makyaj yapmak gelmiyordu. Sadece rimel ve eyeliner sürüp aşağı indim. "İşim var,param yok" anneme karşı çok soğuktum. Ama o hatalıydı. Onu üzmemek için birşeyleri saklıyordum ama uyarıyordum bana inanmak yerine babama inanıyordu. Babama olan aşkı gözünü kör etmişti. Babamın gerçek yüzünü görünce herşeyi anlayacaktı ama iş işten geçmiş olacaktı.

"Geç kalma. Babanı üzmeni istemiyorum adam bizim için çok çabalıyor sen hala göre.."

  "Anne yeter ! Bıktım artık anlıyor musun? Babamın birşeye çabaladığı felan yok! Nilay denen o kadının çocuğu babamın çocuğu! Babam seni aldatıyor anne! Bir kez olsun beni dinlemeyi seçseydin böyle olmayacaktı,babamla o kadının arasında aşk var,babam seni hiç sevmedi anne!" Gözlerimden oluk oluk yaş geliyordu. Bunları biliyordum ama anneme karşı bağırarak söylediğimden midir nedir kalbımın sızısı her kelimemde daha da artmıştı. Anneme baktığımda yüzü donuktu. Hiçbirşey söylemiyor öylece yüzüme bakıyordu. Birden kahkaha atınca olduğum yerde kalakaldım.

  "Bitti mi? Bu kadar yalanı nasıl uyduruyorsun anlamıyorum. Ben babanı seviyorum o da beni seviyor. Kızım senin sorunun ne,beni mi kıskanıyorsun babanı mı?" Onları kıskandığımı mı düşünüyordu. Ah Tanrım. Annem gibi olmak istemiyordum,babam gibi birini sevmek istemiyordum birde onları mı kıskanacaktım. Saçma (!)

   "Nasıl anlıyorsan öyle anla ama ben artık bu yükü taşımak istemiyorum. Senelerce sustum. Tam 4 sene anne, 4 koca sene. Sana hiçbirşey anlatamadım üzülme diye. Ama artık bıktım anlıyor musun? Babamın piçini sevmene bile göz yumdum ben anne! O kadının evimize gelmesine göz yumdum sessiz kaldım sırf sen üzülme diye." Ağlamam daha da şiddetlenmişti. Sanki gözpınarlarım bir musluk gibiydi. Açık unutulmuş gibi durmadan akıyordu gözyaşlarım. Sağ elimle yanaklarımdaki ıslaklığı silip daha da dik durmaya çalıştım. Bağırmaktan boğazım ağrıyordu.

  "Kızım sen ne diyorsun,yani böyle birşey var mı? Sana inanmıyorum. Baban beni seviyor,bizi seviyor. Onun ailesi biziz ve bunu kafana sok!" Hala bana inanmak yerine düşündüğü şeylere inanmayı seçiyordu. Ama bunun kuşkusu bile onu rahatsız edecek,birşeylerin peşine düşecekti.

  Ayakkabılığın üstünde babamın bıraktığı 100 lirayı alıp hızlıca dışarı çıktım. Montumu bile alamamıştım. Hava o kadar soğuk değildi ama akşam hava soğuyacaktı ve ben eve gitmeyecektim. Artık dedikleri şeylere boyun eğmeyecektim. 19 yaşındaydım ve kendi başımın çaresine bakabilirdim. Zaten yakında 20 yaşına girecektim,biriktirdiğim paralarla kendime küçük bir ev alabilirdim,işe girersem herşey daha da güzel ilerlerdi.

  Nereye gideceğimi bilmiyordum,belki küçük bir pansiyonda kalabilirdim. Bir arkadaşımda kalabilirdim ama ben kendimi onlara yakın hissetmiyordum. Onlarda kalsam bile rahatsız olurdum. Gün daha uzundu akşama kadar birşeyler düşünürdüm ama önce kahvaltı yapmam gerekiyordu. Dün akşam rüzgarın dedikleri kafamı kurcalarken yemek yemek aklıma bile gelmemişti.

YAĞMURDA SEVDİM SENİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin