Akşam İskender lerde misafirliğe gitmiştik. Onlar hergün benim bakkalıma gelirse bende onların evine giderdim. Ama ev boştu. Dede zaten Mecnun'un yanındadır diyerek İskender'e sordum.
"İskender Mecnun nerde ?"
"Markete gitti.""Ne ? "
"Markete Erdal Markete."İçim yanıyordu. Ben Mecnun'un kısa pantolonlu hallerini bilirken o o bir markete mi gitmişti. Yapmazdı Mecnun yapmazdı. İskender'e bakış atarak Erdal Bakkal'ımın önüne geldim. Hangi insan bu bakkalı sevmezdi. Kalbim dayanmıyordu. Mecnunu bulmak için sokaklara düşmüştüm. O o Mecnun muydu.
"Erdal abi."
"Mecnun."
"Erdal abi."
"Sus Mecnun sus."
"Açıklayabilirim.""Neyi açıklayacaksın ha. Elindeki poşetlerin ne açıklaması olabilir."
"Erdal abi anlamıyorsun.Onların zeytinleri daha taze Erdal abi."
"Nurtene söylerdim. Halamlardan taze zeytin alırdı Mecnun."
"Aynı tadı aynı tazeliği vermiyor Erdal abi anlayamassın."
Mecnun da markete gitmişti. Artık bakkalları anlamıyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Bir Bakkal'ın Günlüğü
De TodoLeyla ile Mecnun dizisinden tanıdığımız Erdal Bakkal'ı kitaba döküyoruz. Sallama çaylarıyla ve paragözlülüğüyle tanınan sevimlimi sevimli bir bakkal ve onun ağızından yazılan bir kitap.