Adı Aşk Olsun ||H.S||

7.Bölüm- Alışveriş

Taylor Swift :

Selena ile beraber koltukta uyuya kalmıştık. Dün gece ile ilgili hatırladıklarıma gelirse ilk başta Harry gelir ondan sonra da Dylan O'Brien...

Tabi Selena ile konuştuğumuz ve itiraf yaptığımız kısımlar da hala aklımda... Harry ile olanları anlatınca kahkahalara boğulmuştu ve evin içinde 'İşte True Love' diye bağırıp durmuştu. Bu hali sinirimi bozsa da birbirimize kahkaha atarak bakıyordum.

Ben de onu Zayn konusunda sıkıştırdığım da 'sadece arkadaşız. Tamam ondan birazcık hoşlanıyor olabilirim ama bilmiyorum.' demişti. Benim aksime sevdiğini itiraf etmişti.

Ama ben hala öyle bir şeyi itiraf edemiyor ve kabullenemiyorum. Tabi davranışlarım aynı şeyi göstermiyor. Ama neyse.

Şimdi nerede miyim? Hala sahil kenarındaki evdeyim Selena ile kahvaltıyı toparlıyoruz.

Toplama işlemi bitince Selena ellerini çırparak:" Hadi alışverişe çıkalım" dedi. Sesi çocuk gibi çıkmıştı ve bu haliyle onu kırmak imkansız gibi bir şeydi. Daha doğrusu imkansızın ta kendisiydi ama neyse.

Ona bakıp gülümsedim ve:" Ne zaman soracağını merak etmeye başlamıştım." dedim. Bu halime kıkırdadı.

"Ah Taylor Alison Swift seni sadece bu huyun yüzünden bile sevebilir." dedi. Sonra konuşmama izin vermeden. "Hadi çabuk hazırlanalım. Sonuçta yaz alışverişine çıkıyoruz." dediğinde gözlerimi devirdim.

Ama yani yaz alışverişinden bahsediyordu. Kesin 8 saatimizi falan alırdı. Odasına çıktığında ben de fazla oyalanmadan odama çıktım.

Üstüme kot şortumu giydim. Siyah-beyaz çizgili tişörtümü giyindim. Altına kahverengi topuklularımı giyindim. Kenarları kırmızı güneş gözlüğümü taktım. Kırmızı bir Ruj sürdüğüm de Boy aynasına geçtim ve tatmin edici bir şekilde göründüğü için gülümsedim. Kahverengi çantamı da aldım.

Komidinin üstünde ki telefonumu elime aldım. Ekranına bakınca mesaj geldiğini gördüm. Kimden geldiğine bakınca 'Harry' ismini gördüm. Yüzüm de anlayamadığım bir tebessüm belirdi. Üstüne tıklayınca mesaj açıldı.

'Günaydın Prenses ' yazıyordu. Bunu görünce dudaklarım daha da çok yukarı kıvrıldı. Bende ona 'günaydın' yazıp gönderdim.

Ve ismini değiştirmeye karar verdim. Birazcık düşününce ; Zümrüt,  kıvırcık ve marul isimlerinde takılı kaldım. Sonunda biraz daha düşünerek adını 'Yeşil Kıvırcık ' koydum.

Bu işi de hallettikten sonra odadan çıkıp. Aşağı inmeye başladım. Selena aşağı da beni bekliyordu. Sitem edercesine "Hiç gelmesinden"diye hamurdandı.

Bu halini görmezden gelerek "Hadi" dedim. Bana bakıp gözlerini devirdi ama bir şey söylemedi. Kapıdan çıktığımız da arabalarımız gelmişti. Ve evin önüne de düzgünce park edilmişti.  Arabaların önünde bir kağıt vardı. İçinde de "Anahtarlar posta kutusunun içinde" yazıyordu.

Kağıdı bırakıp posta kutusuna doğru ilerlemeye başladım. Kapağını açtım ve içinden anahtarları aldım. Sel'in anahtarını ona fırlattıp "Hadi uçur beni buralardan bebeğim. "

Bu halime sadece kahkaha atıp. Başını iki yana sallayarak karşılık verdi. Dayanamayıp ben de kahkaha attığım da Sahili anlamsız kahkahalarımız doldurmuştu.

Bu güzel An bitince ona bakıp:"Araba sürmek istemiyorum. Senin arabanla gidelim." dedim. Bana bakıp kıkırdadı ve " O iş ben de bebeğim." dedi. Bu haline ben de kıkırdadım. Ve arabaya doğru ilerledim. Siyah 4.4 bir jipti.

Kapısını açıp bindim. Ve emniyet kemerimi taktım. Sel de arabaya binince arabayı çalıştırdı.  Ve içeri Carly Rae Jepsen'ın 'Call Me Maybe ' şarkısı doldurdu. İkimiz de bir An birbirimize baktık. Ve kıkırdayarak şarkıya bağıra bağıra eşlik ettik.

Bugün ikimiz de sebepsiz yere mutluyduk. Ama bu ikimizin de hoşumuza gitmişti. Telefonumundan mesaj sesi gelince irkildim. Kısa şortumun cebinden telefonumu çıkardım.Ve ekranda 'Yeşil Kıvırcık ' yazısını görüp gülümsedim.

Mesaja tıkladım. "Bugün işin yoksa bulunabiliriz. "yazıyordu. Ekran üzerinde parmaklarımı gezdirip " Maalesef bugün Sel ile alışverişe çıkıcaz." yazdım. 2 Dakika sonra tekrar telefonum titredi ve bu sefer bakmadan açtım.

"Ne büyük şans biz de Zayn ile avmdeyiz " yazıyordu. Hemen Sel'e bakıp bağırarak " Sel Harry ile Zayn de alışvetiştelermiş." dedim. Bana bakıp gülümsedi ve " Yaşasın " diye bir çığlık doldurdu arabanın içini.

Bu haline gülümsedim. Ardından Telefonuma dönüp "Ama biz yaz alışverişine çıkıyoruz. Yani en az 5 saat sürer yazdım." Bu mesajımı Sel ' é gösterdiğim de gözlerini devirdi.

"Çocukların bizle alışveriş yapma isteğini de söndürdü." diye hamurdandı. Ben de ona bakıp ' boş ver ' anlamın da elimi salladım.

Mesaj gelince yine irkildim ve gözümü devirerek telefona baktım. Mesaja tıkladığımda " Hmm. Belki katlanılabilir." yazıyordu.  Mesajı Sel'e gösterdiğim de tekrar ufak çaplı bir çığlık attı.

Ben de cevap olarak " Sanmıyorum.  Ama denenebilir. " yazdım. Yaklaşık 3 dakika sonra mesaj geldi. Açınca "Deneriz."  yazısını görünce gülümsedim. Ve ardından bir tane daha mesaj geldi. " Giriş kapısının önündeyiz." Bu arada da Sel arabayı park ediyordu. İçim de anlayamadığım türden kıpırtılar oluşmaya başlamıştı bile.

Harry Styles :

Mesajı attıktan sonra Niall'ı arayıp işlerimizi bugünlük onun halletmesini söylemiştim. O da kabul etmişti. Şimdi de giriş kapısının önünde de Zayn ile kızları bekliyoruz.

Kısa bir bölüm oldu çünkü saat 7:50 ve benim 8 de kursta olmam lazım ama ben Size bölüm yazıyorum ve daha çantamı hazırlayıp banyo bile yapmadım. Bu yüzden açıklama bölümünü kısa tutacam. Haftaya 3 bölüm gelicek hepsi haftasonu gelmeyebilir ama büyük ihtimalle hafta sonu gelicek. Hem de o zaman bölümler daha heyecanlı ve uzun olucak. Şimdi sizi sadece çok bekletmemek için yazdım.  Neyse gerçekten çok seviliyosunız. Böyle zamanlarımda da arkamda durduğunuz için gerçekten çok teşekkür ederim.

Seviliyosunız beybiler ^^