Buluşma/Karar

33 4 1
                                    

Arkadaşlar bu sefer gündelik hayattaki gibi diyalog ağırlıklı bir hikaye yazdım. Yorumlarınız benim için çok önemli vote vermesenizde nolur yorumlarınızı esirgemeyin. Ve hikayemi okuma listesine ekleyenler olmuş beni çok mutlu ettiler. Hepinize şimdiden teşekkür ediyorum. Umarım beğenirsiniz iyi okumalar. Multide evleri var.

Birden kanlı çarşafların içinde sıçrayan annem beni o kadar çok korkuttu ki çığlık atmama sebep oldu.

"Anne , noldu sana?" bir süre duraksadım. Annem cevap vermek için ağzını araladığı anda lafını söylemesine izin vermeden
"Heryerin kan olmuş! Kim yaptı bunu sana ?"dedim titrek ve ağlamaya müsait bir sesle.

" Ben" dedi annem ve yutkundu. "Ben göbeğimdeki, senin doğumundan kalan çatlakların gitmesi için domates kürü uyguladım göbeğime. Sonrada uyuyakalmışım."dedi.

Şok içinde kalmıştım. Trajikomik bir olayın içindeydim şuan. Az önce annemi öldürmekle tehdit ettiler. Eve gelip kanlı çarşaflar içinde cansız bir beden buldum. Ama beden cansız değil sadece güzellik uykusundaki bir annemmiş. Bir an bir güldüm ama buruk bir gülümsemeydi. "Ben de" lafın devamını getiremedim söylemesi bile insana çok acı veriyordu.

"Ben, sen de öldün sandım. Sensiz kaldığımı düşündüm. Yapayalnız. Kimsesiz." ama tamamlamıştım cümlemi. Annem bana doğru yaklaşıp üzerimin kirlenmemesi için göbeğini biraz geride tutarak bana sarıldı. Sonra biraz kendinden uzaklaştırdı ve yüzümü tam olarak görebilecek bir hizada durdu. Eliyle akan birkaç damla gözyaşımı sildi, saçlarımı düzeltti. Yüzümu iki avucunun içine aldı ve

"Ben seni bırakıp bir yere gitmem. Ölene kadar benden daha çok çekeceğin var." dedi o harfini uzatarak ve alnıma kuru bir öpücük kondurdu.

Sonra kendimi toparlamam gerektiğini farkettim. Ve doğrulup ayağa kalktım.
"E hep böyle melenkolik takılmayacağız herhalde." dedim gülerek. Annemde ben bu çocukla ne yapacağım gülüşü attı.

Tıkırdayan tahta merdivenlerden aşağıdaki kata indik. Ve salonda üçlü koltuğa yayıldık. Annem televizyonu açmış pembe dizilerini izlerken. Bende o parayı nerde bulacağımı düşünüyordum. Ya da bunu anneme söyleyip söylemeyeceğimi. Daha fazla dayanamayıp söylemeye karar verdim.

"Anne?" diye seslendim lakin beni taktığı falan yoktu. Kendini baya diziye kaptırmıştı. Bir kez daha seslendim."Anne?" dedim. Bu sefer bir "şşhttt" sesi işitmemle susmam bir oldu. Demek ki söylememem gerekiyormuş dedim ve sustum.

Çatı katındaki odamda üzerimi giyindim. Altıma bir siyah hafif dar bir pantolon üstüne bordo kırçıllı bir t-shirt onun üstünede bir siyah deri ceket giydim. Ayakkabı olarakda bordo vans seçtim. Zaten iki tane seçenek vardı ya bordo vans ya siyah vans. Yani seçmek çok zor olmadı.
Herneyse arkadaşlarımla buluşucaktım.

Onlara bunu anlatabilirim bana yardımcı olabilirlerdi.Sonuçta onlar benim arkadaşlarımdı hemde en yakın arkadaşlarım resmen kardeşlerim yani.

Neyse aynada kendime baktım saçlarımı düzenleyip dişlerimi fırçaladım parfümü evin içinde sıkmam yasak olduğu için kapıya kadar yürüdüm ve sıkıp parfümü kapının kenarına yere bırakıverdim.

"Anne ben çıkıyorum" diye bağırdım sesimi duyabilmesi için.

"Tamam yavrum. Çok geç kalma ama bak merak ediyorum sonra." diye bağırafak bana cevap verdiğini duyunca kapıyı yavaşca arkamdan çekerek her zaman gittiğimiz cafeye doğru yürümeye başladım.

"Begonvil cafe"
Aslında hep onun gibi bir kafem olsun istemişimdir. Küçük samimi önünde begonviller şirin bir yer. Hatta garsona falan da pek gerek yok ben tek başıma da bakardım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 29, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

MasumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin