Bölüm: 8

43 2 2
                                        

"NE!" Evet bağırmıştım. Herkesin ortasında bağırmıştım. "Ne oldu da? Arkadaşıma bunu yapan birini yanımda tutamazdım."

Arkadaş demeseydi konuşma mükemmel gidebilirdi. Ama pek gitmedi. "Anladım."

"Bu arada ben senin yüzünden tatilimi yaşayabilmiş değilim. Beni tekrar bi tatile göndermek zorundasın." Kahkaha attığımda bana tip tip baktı. "Özür dilerim ama gecenin üçünde arayan sendin ben değil. Sen bana bi uyku borçlusun."

"Emin misin? Öyle- Aa cidden. Kaça kadar konuşmuştuk ki?" İkimizde kahkaha attık. "Hava aydınlanmıştı sence?"

Gülerek konuştu. "Senin erken uyanmana sebep olmuşum mükemmelim değil mi?" Ders zili çaldığında sınıflara girdik. Hemen bu kadar yakın olmamıza şaşırmadım değildi. Ama anlayamıyodum. Neden benim için ondan ayrılmıştı? Beni o kadar önemsemediğini biliyodum. Zaten bir haftaya kalmaz geri barışırlardı. Bunu biliyorum. Davina'nın onu kendi başına hele benimle bırakıcak hali yoktu.

Tek sorun yakında mezuniyet olmasıydı. Son sınıfı bitirmiyoduk ama herkes mezuniyet diyodu. Amaçsızdı. Önceki okullarımdaki gibi kimse beni çağırmazdı. Bende evde oturup How I Met Your Mother izleyip Barney ve Robin ikilisinin ne kadar mükemmel olduğunu düşünürdüm. Ya da bu sefer American Horror Story'nin ilk sezonunun son iki bölümünü izleyip ağlayabilirdim. Sonra da Asylum sezonuna gelip Sister Jude için ağlardım.

Veya bu sefer değişiklik yapıp Amanda Steele, Magcon Boys veya Jessiepaege izleyebilirdim. Evet Magcon severdim. Ama o grubun erkeklerini daha fazla.

Ah hadi ama daha bir ay vardı ama ben baloyu düşünüyodum. Cidden mi? Sorunum neydi? Belki birileri tarafından baloya çağrılmak istiyodum. Bu doğruydu. İstediğim Blake'ti ama o, o zamana kadar Davina'yla sevgili olurdu. Ve ben aptal gibi evimde otururdum.

■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■

Onları dedikten sonra bir ay geçmişti ve mezuniyet dedikleri aptal sınıf geçme partisi yarındı. Blake evimdeydi. Oturup konuşuyoduk. Ve onlar dediğim gibi Davina'yla sevgili olmuştu birlikte gitme kararı almışlardı. Bende evde oturucaktım.

"Hey yarın kiminle geliyosun?" Kahkaha attığımda kaşlarını çattı. Ama bu sinirden değil de meraktandı. "Gelmiyorum ki birisiyle gelsem." Başta şaşırdı. "Ne demek gelmiyorum?" Tekrar güldüm. "Demek oluyo ki kimse davet etmeyince pek gelmr gereği duymuyorum." Gözleri ve ağzı açıldı. "Ha-ha-ha! Dalga geçiyosun! Tabi ki davet edildin ama sen istemiyosun. Değil mi? Yani şu tipinle seni çağırmamaları saçmalık." Güldüm ve kafamı iki yana salladım. "Evet çağırılmadım ve böyle mutluyum dizilerimi izleyip pijamamla oturmayı planlıyorum. Bu kulağa hoş geliyo."

Başını iki yana salladı. "Kimse davet etmese bile gelmelisin. Ki güzelliğini görsünler." Dediği şeye güldüğümde tekrar kaşlarını çattı. "O kadar vahim durumda mıyım?" Dudaklarımı büzdüğümde güldü. "Sen yarın oraya geliyosun ve ben seni orda görüyorum. Erkekle veya erkeksiz. Anlaşıldı mı?" Kafamı salladım. "Anlaşıldı."

"Şimdi gidiyorum ki elbise bakabilesin. Senin gibileri bilirim iki saatlik elbise için dünyayı dolaşırsınız." Elime geçen ilk yastığı alıp fırlattım. Kafasına geldi. Kahkaha attığımda koşarak kapıya gitti. Sadece kafası gözükücek şekilde kapıyı açtı. Elime geçen diğer yastık da o konuşmadan kafasına geldiğinde düştü. "Ya bi konuşturmadın ki!" Bağırdığında tekrar kahkaha attı. "Yarın görüşürüz!" "Görüşürüz!"

██████████████████████████

Yazardan not; Multimedia Blake ve Davina

Texting // B.S.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin