SENDEN BANA KALAN

Basketbol Onun Için Tutkudur

Ve sonunda beklediği hafta sonu gelmişti. Saat 10.30'da uykudan uyanıp sıkı bir kahvaltı yaptı. Saat 11.10'da ılık bi duşla kendine geldi duş almadan kendine gelemiyordu. Sıkıcı monoton olan hayatından memnun olduğu halde güzelleştiren tek şeyin basketbol antrenmanlarinin olduğuna inandirmiştı kendisini. Saat 12.30 olduğunda artık biraz acele etmesi gerektiğine karar verdi dişlerini fırçalayıp saçlarını kurutu ve omzunun biraz aşağısında biten hafif dalgalı saçlarını doğal haline bıraktı. Üzerine beyaz, Sons Of Anarchy baskılı salash tişörtünü giyip altına da siyah yüksek bel kotunu giydi. Tişörtünü pantolonun içine sıkıştırdı. Bütün bu hazırlıkları bittikten sonra ince bi eyeliner çekip hazır olduğuna karar verdi. Beyaz Converse'lerini giyip çantasını aldı ve durağa doğru yürümeye başladı. Otobüs geldi sıcak havada otobüse binmek pek mantıklı değildi ama yürümekte pek mantıklı sayılmazdı. Ezilip büzülüp şekil değiştirerek de olsa spor salonuna yetişmiş huzur bulmuştu. Basketbol onun için huzurdu. Attığı her şut, giriştiği her turnike ve bastığı her smaçi o kadar isteyerek ve severek yapıyordu ki sanki o basketbol oynamak için yaratılmıştı. Spor salonunun kapısının önünde huzurla içeri bakıyordu ki bir ses böldü.

-Helööö kuzummm neden kapıda durmuş içerde bişey varmış gibi bakıyosun?
-Ah görmemişim geldiğini, içerde bişey var huzurum var kızımmm :))
-hadi gel içeri geçip üstümüzü değişitirelim :)

Helin ve Yağmur üstlerini değiştirdikten sonra sahaya girdiler daha kimse gelmemişti sadece ikisi vardi ufak hareketlerle ısınmaya başladılar. Her hafta olduğu gibi bu hafta da kimse gelmeden küçük bi maç yapıp berabere kaldılar. Ne Helin Yağmur'dan üstündü ne de Yağmur Helin'den. Sürekli bir rekabete girerlerdi ama genelde kazanan olmazdı ikiside gerçekten iyi oynuyorlardı. Maçlarını bitirip kenara geçtiler. Antrenörlerinin geldiğini ancak o zaman fark ettiler.

-Yine çekişmeli bir maç ve yine kazanan yok :)
Yağmur havlusuyla terini silip antrenörünün yüzüne baktı;
-Kendi çapımızda yapıyoruz bişeyler ^^ :) diyip tribün koltuklarinin önündeki mermere Helin'in yanına oturdu. Takımın diğer üyeleri de gelmişti, hepsi tek tek gelip takımın gülleri olan Helin ve Yağmur'la el sıkışıp selamlaştı. Onlar da gidip formalarını giyince antrenman başlamıştı. Iki kız önceden maç yapmalarına rağmen yine de çok aktiflerdi. Basketbol onlar için tutkuydu. Antrenman bittikten sonra Helin Yağmur ve Samet beraber çıkıp bişeyler yapmaya karar verdiler.

-Ee kızlar nereye gidelim?
-Bence bizim mekana gidip film izlemeliyiz sen ne dersin Helin?
Helin yine her zaman ki suskunluğunu bozmuyordu. Böyle konularda sadece planın uygulama kısmında yer alırdı.
-Bence şurda bi kahve içelim sonra eve gideriz hem yorgunuz zaten. Olur mu kızlar?
-Benim için fark etmez dedi Yağmur. Helin ise kafasını sallayarak onayladı.
Kafeye gidip oturduklarında Samet ertesi gün yeni oyuncuların geleceğini söyledi. Üçüde çok yorgun oldukları için kahvelerini içip evlerine gittiler.