Küçük yaşımda babamın bizi terk etmesiyle annemle yalnız kalmıştık. Annem benim için elinden gelen herşeyi yapmıştı babam gittikten sonra çok zor günler geçirmiştik.O varken zengindik havuzlu bir evimiz vardı özel bir okulda okuyordum bi sürü korumamız yardımcılarımız vardı.Bi anda bunların hepsi yok olmuştu çünkü babam giderken elimizdeki herşeyi satmıştı. Annem ne yapacağını bilemez halde iş aramaya başlamıştı. Zor da olsa bir iş ve ev bulabilmiştk ne kadar üzülsemde okulumdan ayrılmak zorunda kalmıştım. Annem beni başka bir okula yazdırmıştı. Orada çok dışlanmıştım herkes benimle alay eder hale gelmişti. Bu beni çok üzüyordu ama bir kız vardı hep bana yardımcı olmaya çalışırdı o da herkes gibi yapacak diye onu hep terslerdim o ise bunu umursamaz ve bana her konu da destek olurdu. Sonra onunla iyi anlaşmaya başladık oldukça zekiydi. İsmi Esraydı. Esra şuan benim en yakın arkadaşım o zamandan bu zamana hiç ayrılmadık derdime hep ortak olmuştu. Ben de onun kötü zamanlarında destek olmuştum. Sahi esra beni merak etmiş miydi taibiki de milyonlarca mesaj attığına dair bahse bile girebilirdim. Düşünürken doktorun içeri girdiğini fark etmemiştim.
"Zeynep hanım vücudunuzda bir çok yara var size bi kaç ilaç yazıyorum bunları kullanın ve bi hafta yataktan kalkmayın lütfen" doktorun bu uyarısı üzerine yüzümü ekşittim. Çünkü artık ne kalacak güvenli bi evim ne de huzurla uyuyup dinlenebileceğim bir yatağım vardı babam gittiğimi gördüğünde beni arayıp bulacaktı ve beni öldürecekti. Bu ürpermeme sebep olmuştu. Nasıl kıymıştı karısına nasıl canımı yakabilmişti hala aklım almıyordu. Daha annem için üzülemeden kendi canımın derdine düşmüştüm. İçeri tekrar hemşire girdi "sevgiliniz onu görmek isteyip istemediğinizi sordu,ne oldu kavga falan mı ettiniz" diyip meraklı gözlerle bana bakmaya başladı. "Evet" diyerek onu geçiştirmiştim ama bu adam kimdi neden beni kurtarmıştı. Ne istiyordu ki benden ne iyilik yapmıştım ona yoksa bi insan neden böyle birşey yapmak için uğraşsın ki. "Günaydın sonunda uyanabildin sevgilim 4 gündür uyuyorsun sana birşey olacak diye çok korktum" diyerek içeri dalmıştı. Ağzım açık kalmıştı kadifemsi sesi kulaklarımı doldururken masmavi gözleri beni büyülemişti hele o gülümseyişi bende onu öpme isteği uyandırıyordu. Hemşire "ben sizi yalnız bırakayım" diyip odadan çıktı. Çıkmasıyla birlikte adın bilmediğim adamın gülümsemesi yüzünden silinmişti bu duruma üzülmüştüm çünkü ona gülmek yakışıyordu."sen kimsin beni neden kurtardın annem nerde " gibi bir sürü soru sıraladım. "Ben Görkem" o kadar soru sordum ve tek cevabı bu muydu yani adını bilmesem de olurdu aslında ama diğer sorularımı yanıtsız bırakamazdı.Bu duruma çok sinir olmuştum ve bunu göstermek için homurdanarak "adını söylemene ihtiyacım yoktu bundan sonra görmeyeceğim birinin adını umursamıyorum sen bana annemin nerde olduğunu söyle" son sözlerimi yüksek sesle söylemiştim. Görkem'in gözlerini bi anda öfke kapladı bu bni ürkütmüştü. "Aksine küçük hanım bundan sonra benden başka kimseyi görmeyeceksin" sesi tıslar gibi çıkmıştı. Ne demek bundan sonra benden başkasını görmeyeceksin. Gözlerimr hücum eden yaşları geriye iterek konuştum."Senin yanında yaşamak istemiyorum. Hem sen neyimsin de yanında kalacağım" galiba bu söylediklerim onu iyice çıldırtmıştı. "Bak küçük cadı annen öldü ve baban seni bulursa seni de öldürür eğer yaşamak istiyorsan benimle gelmek zorundasın çünkü sen kimsesizsin artık" yüzüme tükürür gibi söylediği sözler bende bıçak yemiş hissi uyandırıyordu. Göz yaşlarımı daha fazla tutamayarak ağlamaya başladım. Bu çok zordu ben kendime bile bunu söyleyemezken o hiç acımadan yüzüme vurmuştu bunları. İçim acıyordu kimsesizliğim canımı yakıyordu. Böyle bi hayat yaşamak için ne hata etmiştim ki ben. Ağlamamın boşuna olduğunu biliyordum çünkü beni teselli edecek kimsem yoktu.YALNIZDIM BEN.