azgeçmek ne kadar zor bir şey. Yenilmek gibi bir şey değil bu. Belki kendi mutluluğun için belki de baskasinin mutlugu için bırakmak. Sevdiğin halde birakip gitmekten başka caren yoksa vazgeciyorsun. Geceler boyunca kurduğun hayaller, uyurken gördüğün sabah kalktiginda hala etkisinde kaldigin o anlamsiz ama bir o kadar anlamli ruyalar , bütün duygularini anlatan o misralardan vazgeçmek. Acı değilde nedir bu?
İlk önce, direnirsiniz. Olmaz vazgecemem. Direnmeliyim. Yapmak istediğim bir şeye engelli yollardan gecmem gerekirse de yapmaliyim yurumeliyim o yolda. Yurudümde aslinda. Yolun yarisina gelmiştim evet. Sonu gördüm gibi olmuştum. İste orda demiştim. Mutluluk , beni orda bekliyor. Ah gözlerim. Beni nasıl yanilttin boyle. Hüznü bana mutluluk diye gösterdin. Nasıl kiydin yuregime. Aklimdaki milyon düşünceye nasil yaptin bunu. Haklisin. Yüreğimde kalbimde inandi sana daha doğrusu inanmak istedi. Yari yoldan geri dönmek tek caremdi. Gittiğin yolu tekrar geri yürümek bu kadar aci verirdi.Vazgeçtim. Ya da alistim. İnsan unutmuyormus zaten alisiyormus. Evet alistim. Kucuk dunyamda tek kalmaya alistim. Her ne olursa olsun gulemememe sebep olan birini hayatima alip kendime bunu yapamazdim. Ve vazgeçtim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İÇİMDEKİ BEN
Non-FictionFarklı düşünmek , bazen canimi sıkıyor. içimdeki beni susturamamak da canimi sıkıyor. büyük sorunlarim var!