Sevgilim'e Mektuplar

27 Ağustos 2015 Çarşamba

Sevgilim,
Sana böyle seslendim diye kızmadın umarım. Sevgili değiliz biliyorum ama bir kere de olsa böyle seslenmek istedim. Saat 00:22. Yine seviyorum seni. Arkada bir şarkı, içimde sana karşı daha da büyüyen yoğun aşk ve gözlerimden dökülen gözyaşları. Ellerim titrerken yazıyorum bu satırları. Sesim duyulmasın diye usulca içimden içimden ağlıyorum. Gözyaşlarımın değdikleri yerler sanki ateş vurulmuş gibi sızlıyor. Beni bu hale getiren sensin ama ben yine de sana yazıyorum. Deniyorum. Diyorum ki bazen içimden "Bir bak kendine,ne haldesin. O orada belki başkası için gözyaşları döküyorken ve sen bunu bilirken ne haldesin." Ama sonra yüzün geliyor aklıma, kalbim hızlanıyor yavaştan. Dudaklarıma acı bir gülümseme yerleşiyor. Mırıldanıyorum birden bire 'seviyorum ya ondandır'. Sevmiyorsun beni. Geçiştiriyorsun kendini basit sebeplerle. Korkuyorsun aslında. Bir daha aynı şeyi yaşamaktan korkuyorsun. Bir daha o kalbi toplayamamaktan korkuyorsun. Kızıyorum o kıza hatta nefret ediyorum. "Bizim dokunmaya,bakmaya kıyamadıklarımızı paramparça ediyorlar" diyorum yukarıya. O beni duyuyor.ben ağlarken,ben severken O beni izliyor. Saat 00:33 oldu. Bugün günlerden çarşamba. Yine seviyorum seni bu dakikalarda. "Gerçi," yavaşça gülümsüyorum "ben seni hiç sevmeyi bırakıyor muyum ki". Doğum gününü bekliyorum. Bu yazdıklarımı işte sana ozaman vereceğim. Belki sen okumayacaksın,belki zamanımı bunlarla mı harcayacağım diyip bi kenara fırlatacaksın kağıt destelerini. Belki,bir ümit okuyacaksın. Belki acı acı gülümseyeceksin. Belki halime acıyacaksın. Ama ben bunları göze alarak vereceğim sana. 5 mart. Hergün yazacağım üşenmeden. Çünkü kim sevmeye üşenebilir ki. Satırlarımı bitiriyorum. Kalemimin mürekkebi bitiyor galiba, uykum da geldi birazcık.
elveda sevgilim,
saat 00:41 seviyorum seni.