OLAYLARIN BAŞLAMASI
Her zamanki bir gün filan değildi yatağından kalktı. Yavaşça salona doğru ilerledi,annesi "pelin,elini yüzünü yıka ve kahvaltıya gel " dedi.İğrenç bir halde banyoya doğru yürüyen Pelin kendini yerde buldu yere düşmüştü."kolum" diye bir ses duyuldu salondan annesi ve kardeşleri koştu sakar kız kolunu kırmıştı galiba vede utanmadan annesine bağırıyordu "burası bu kadar kaygan olmasaydı düşmeyecektim belkide değil mi?" annesi, "yada sakar olmasan değil mi?" annesi ambulansı aradı Pelin kolunu kırmıştı. Hastaneye vardıklarında doktorla ters konuşan Pelin etrafına sinirli bir şekilde bakıyordu. Annesi "sanki önüne baksan ne olurdu "diye kısık bir ses tonuyla Pelin'e konuştu. Pelin sert bir tepki verdi ve "bana nasihat vermeyi bırak"diye bağırdı. Ardından "şimdi beni rahat bırakın ve çıkın" dedi öfkeli bir şekilde. Hastanenin 4. katında yalnız cam kenarında oturuyordu. Öfkesi daha geçmemişti nede olsa kolu kırılmıştı.Annesi içeri girdi "taburcu oluyorsun hadi gel gidiyoruz" dedi. sinirli bir şekilde ayağa kalktı kardeşini itti "çekil önümden seni ezik" diye hırladı ve arkasına bir kere bile dönmeden hızlı adımlarla yürümeye başladı.Sonunda gelmiştiler eve hemen bilgisayarın başına geçti. Hiç beklemeden EXO'nun fotoğraflarını açtı ve fotoğraflara konuştu,"öyle bir gün gelecek ki yanınızda oturacağım sizinle aynı yerde nefes alacağım"dedi ve koşar adımla kahvaltıya oturdu. Kahvaltısını yatıktan sonra kıyafetlerini değiştirdi. Üstüne bir tişört bir de pantolon çekti. EXO baskılı ayakkabılarını giyindi ve arkadaşı Zeynep'in yanına fırladı. Zeynep ile Yalova'nın meşhur sahiline doğru yürüdüler.Zeynep "geçmiş olsun" dedi. Pelin "geçmeyecek Lay'ın iyileştirme gücü olmadan geçmeyecek" dedi Zeynep VE Pelin beraber denize doğru baktılar Pelin "kaçacağım buradan" dedi.Zeynep "nereye " dedi Pelin güler bir suratla "Güney Kore' ye" Zeynep ne saçmasın nasıl kaçacaksın" Pelin "uçak biletlerini internetten alacağım " dedi Zeynep'e bakarak çok ciddi görünüyordu Zeynep "tamam tamam kaçarsın hadi artık akşam oldu eve gidelim" dedi. Pelin Zeynep'ten ayrıldıktan sonra evin yolunu tutu. Kapıyı çaldı kardeşi açtı kapıyı Pelin ağzındaki sakızı çiğneyerek "nasılsın Yeşim" dedi normalde onlarla konuşmazdı bile umursamazdı onları. Yeşim "ya yürü git! senin bir çıkarın vardır selam verdiğine göre" Pelin gene sinirlendi "defol git! bundan sonra bu evdeki hiç kimseye selam yok deyip odasına geçti. Bütün planları ayarladı pasaportu vardı daha önce yurt dışına gitmişti, Zeynep içinde kardeşinin adına bilet kesmeyi düşünüyordu. Ve öylede yapacaktı. Çok geçmeden Zeynep'i aradı "hazırlan bilet kestim yarın saat sabah 6,30' da gidiyoruz Zeynep "para işi ne olacak?" Pelin " sen kumbaranı getir birazda babanın cebinden arakla annenden de ne çıktıysa artık, bende aynılarını yaptım bende var biraz para en azından 10 güne yeter daha sabahleyin babamın iş yerine gidip kasadan da para alacağım kardeşlerimin de birikmişleri var onlar da var. Sende kardeşininkini al o bize bir süre yeter " dedi Zeynep'te dünden niyetliydi hemen "tamam" dedi sonra "iyi geceler" dedi. Gün bitmişti. herkes uyuduktan sonra küçük bir valiz hazırladı.Gerçekten ciddiydi.İşi bittikten sonra yatağına uzandı "bekle bizi Kore" deyip uykuya daldı. Bakalım bizimkileri sabah neler bekliyordu?