Her gün kabustu her saat ölüme birkaç adım atmak gibiydi azraile saat saat,saniye saniye ve salise salise yaklaşmaktı. Ölmek istiyordum evet ölmek istiyordum. Ama yapamıyordum birçok defa denedim fakat olmamıştı sanki bir ses bana dur diyordu biri kolumdan tutup yapma diyordu. Günlüğüm.. en yakın arkadaşımdı bütün sırlarım ondaydı,yeni bir hayata başlamam için beni zorlayan ailem, ve benim aşmamın gerektiği sorunlar, Deniz Araf 12. sınıfta olan bir zamanlar dersleri gayet iyi ve sosyal olan bir kız ama şimdi ise eski halinden eser yok. Çünkü aşık olduğum adam öldü ve bir söz vermiştik birbirimize ''her zaman ne olursa olsun'' ihanet yoktu. her zaman onun mezarına gider onunla konuşurdum her ne kadar onu bir daha geri dönmeyeceğini bilsemde o Poyraz Atahandı benim onun ela gözlerine her baktığımda tekrar tekrar aşık olduğum adam sarı saçları,o benim beyaz prensimdi. Aslında benim yüzümden ölmüştü evet ben yapmıştım benim yüzümden inithar etmişti olay şöyle başladı: poyrazla kavga etmiştik ve ayrılma kararı almıştık oysaki son günümüzdü o gün bozmuştuk yeminimizi sonra poyraz bana bakıp '' bir daha asla beni göremeyeceksin '' demişti ne dediğini anlayamadım daha sonra anladım herşey bittiğinde. ondan ayrıldıktan sonra evime gidiyordum evimin önünde bir kalabalık bir çok insan bağırıyordu , yukarı baktım poyraz oradaydı sonra '' bay bay'' dediğini duydum ve yerdeydi. ne yapacağımı bilmiyordum sanki onunla ölmüştüm ambulans geldi ben ağlayarak izliyordum sonra poyrazın ailesi geldi ölüm haberini almışlardı 15 aralık 2009 benimde onunla beraber öldüğüm gün ailesi bana bir canavarmışım gibi davranıyordu. Poyrazın kız kardeşi Almina benden nefret ediyordu önceden bir arkadaş grubumuz vardı 5 kişiydik grup dağıldı hepsi bana küstü. ben yapmıştım. bir süre sonra dışarı çıkmamaya başladım Poyrazla olan fotoğraflarımıza bakıyordum ve her baktığımda daha çok ölmek istiyordum. tek arkadaşım günlüğüm oldu o zamanlar ailem bile bana bir farklı bakıyordu.Şimdi en azından onun mezarlığına gidip konuşuyorum onunla bütün odam onunla çekindiğimiz fotoğraflarla kaplı ve ben her gün ölüyorum daha da çok ölüyorum acı çekiyorum kalbim acıyor şimdi ise ailem bana yeni bir hayata başlamam gerektiğini söylüyordu.Yeni bir okula başlayacaktım hiç birşey olmamış gibi ama hiç bir zaman kendimi affetmeyecektim ben yaptım ben öldürdüm onu. Yarın başlayacaktım aptal bir koleje'' Özgür Koleji '' artık uyuyup yarına hazırlanmalıydım.
***
Ve iğrenç bir güne adım atıyordum sabah kahvaltısı genellikle yapmazdım genellikle evdeki abur cubur dolabımı kulanırdım yeni bir hayat için bunu yapmak gerekiyormuş normal bir insan olmak için (NORMAL kelimesi bile rahatsız edici) Annem ve babam gözlerimin içine bakıyorlardı düzelmem için ama ben düzelmeyecektim ben hep böyle kalacaktım '' her zaman ne olursa olsun'' buydu tek yeminim ona ihanet etmeyecektim yapmayacaktım o hep yanımdaydı. Annem bana lütfen diyorcasına baktı ve '' Artık ağlamak yok bana söz ver tatlım?'' dedi, tabiikide ağlayacaktım zaten tek yaptığım buydu ve bende'' bunada karışmayacaksınız. normal olacağım o kadar. söz vermiyorum'' dedim , Babamdaydı sıra tabiiki '' Normal ,çalışkan ve sosyal bir kız olacaksın eskisi gibi'' dedi, artık bu konuda uğraşmak istemiyordum onlarla '' Öyle olmaya çalışacağım.'' dedim, İstanbulda yaşıyordum fakat uzun zamandır tek gittiğim yer karşımızdaki bakkala gitmekti onun haricinde hep evdeydim odamdan dışarı çıkmayı pek sevmezdim zaten geceleri sabahlar öğlene kadar uyurdum. Gözlerimin altının torba torba olmasının sebebiyde buydu. Bugün okula gideceğim için babam arabayla bıraktı çıktığımda herşeyin değiştiğini gördüm insanlar değişmişti ve yerler tabikide tek birşey değişmemişti istanbul trafiği babam yol boyunca soru sordu kulaklığımı iyikide yanıma almışım yoksa delirirdim üstümde ne olduğuna gelmişken tabiikide simsiyah giyinmiştim okulda serbest kıyafet varmış bende siyah bir şekilde geldim. Okulun koridorunda gezerken yanımda poyrazın olduğunu zannedim el ele tutuşuyorduk,özgürdüm sonra sınıfa geldiğimi farkettim poyraza bay bay deme vakti gelmişti. Öğretmen sınıfla beni tanıştırırken '' Deniz Araf yeni öğrencimiz istediğin yere geçebilirsin deniz'' dedi, sınıftakilerin tümü dikkatli gözlerle beni inceliyorlardı bir kaç kız ise gülüyorlardı gülünç duruma düşmüştüm, gördüğüm ilk boş yere oturdum. Duvar tarafı en son sıra tabii ben oraya gidene kadar herkes bana bakıyordu tiksiniyordum onlardan, değişiklerdi ne bileyim fazla normal evet evet fazla normal. Dersi pür dikkat dinledim öğretmen hoş bir kadındı siyah dizine kadar bir kalem etek ve beyaz gömlek giyinmişti iyi bir kadına benziyordu tenefüs zili çaldı elbette.Kulaklığımı takıyordum ki yanıma bir kız oturdu kıvırcık saçları kahverengi gözleri ve çok güzel bir fiziği vardı ama fazla gıcıktı yanıma gelip '' sen şu yeni kızsın sanırım merhaba ben elçin'' dedi, sordum mu adını acaba? çok şımarık birine benziyor. bende'' bende deniz, evet sizin deyiminizle yeni kızım '' dedim, kız beni dikkatle süzdü daha sonra bakıp '' biliyorum canım duydum ismini her neyse çok fazla ilgi çektin şimdiden, bozuşmayalım bay!'' dedi,gıcık , salak, beyinsiz sanane gerizekalı o zaman bu kız züppe olduğunu belli etti şimdiden, etrafım gerizekalılarla çevriliydi sanki kulaklığımı takıp poyrazı düşünmeye başlayacaktım ki yine biri yanıma geldi bu seferki bir erkekti siyah saçları ve kahverengi gözleri vardı. ve '' selam '' dedi, ellerimi kaldırıp '' selam'' işareti yaptım. '' Deniz ben Rüzgar tanışmak istedim senin için sorun yoksa yanında oturabilir miyim?'' dedi, hayır demek istemiyordum fakat bir şey de diyemezdim, '' yani istersen otur.'' dedim,hemen yanıma oturdu samimi olmaya çalışıyordu, '' yanlış anlama fakat sevdiğin şeyler nelerdir mesela'' dedi,içimden sanane demek geliyordu fakat yapamıyordum '' kitaplar sevdiğim tek şeydir.'' dedim,tabii birde poyraz vardı o en çok sevdiğimdi,''hımm benimde en sevdiğim şeyler basketbol oynamak ve mutluluk '' dedi,cidden mi? mutluluk? '' Nasıl birisindir genellikle neler yaparsın mesela gezmeyi sever misin'' dedi,'' İçine kapanık birisiyim pek sevmem konuşmayı gezmekten nefret ederim evimden dışarı çıkmam.'' dedim,sanırım tiksinmişti benden ama bu umrumda değildi. Ders zili çalmıştı ve öğretmen sınıfa geldi ve ders anlatmaya başladı dikkatli bir şekilde dinledim dersi yanımdaki çocuğun bana bakması hoşuma gitmiyordu sesizce'' ne oldu? neden bakıyorsun bana'' dedim, sadece bakıyordu salak çocuk '' çok güzelsin de ona bakıyorum'' dedi,psikopat gerizkalı '' ne diyorsun sen yanımdan kalkman için 2 saniyen var çabuk!''dedim,ve yanımdan kalktı korkutmam ilk defa işe yaradı,onun yanımdan gitmesiyle huzur bulmuştum. ve ders bitti eve gideceğim ve babamı aramalıyım;
** BABACIK** aranıyor.. (evet doğru öncedende para bankam yazmıştım böyle salak şeyler yaparım yani önceden yapardım)
Veee geldi hayat kurtarıcım tabii soru sormadan olmaz tabi '' Eeveet ilk gün nasıl geçti sevdin mi okulu?'' dedi, '' hayır ders güzeldi tabii ama sınıftakiler bir değişikti sevmedim fazla normaldiler '' dedim, bir anda kahkaha atan babam istemsizde hunharca güldü. yaklaşık bir 15 dakika aralıksız güldü (ciddiyim hesapladım) camdan bakmaya daldım ve nihayet kulaklığımla müzik dinlemeye başladım gökyüzü, bulutlar ve ağaçlar özgürdüler kuşlar bence bizden daha çok özgürler istekileri yere gidebilirler istedikleri şeyleri yiyebilirler sanırım onlara hayranım ve en sevdiğim müzik çalıyor ''Billy Talent- Nothing to lose '' harika bir müzik çok seviyorum sanırım. Eve gelmiştim nihayet annemin kapıyı açmasıyla odama koştum çok özlemiştim canım odam hemen pandalı pijamalarımı giyinip saçlarımı topuz yaptım ve günlüğüme yazı yazdım herşeyi...