smarty

ii. who has the voice like smarty does?

y/n: bunu gerçekten bekleyen kaç kişi kalmıştır çok merak ediyorum ama iki kişi bile olsa yazıcaz artık kjkgjkjg heeeer neyse, ben çok yoğun bir dönem geçirdim bu sene, o yüzden beklettiğim için her zamanki gibi özür dilerim. ama işte buradayız 4 bine yakın kelime sayısıyla ikinci bölüm falan filan 

ne var son güncelleme bir sene önceymişse, zaman uçup gidiyor ben napayım djfjg

tamam daha fazla kaşınmadan gidiyorum lsjkjks

yorum yapın nolur :(((

-

ii. who has the voice like smarty does?

"Bir spermi bir yumurtadan geçirirsen ne elde edersin?"

Zayn içini çekti.

Perrie gözlerini yumdu.

Louis elleriyle yüzünü kapadı.

Niall hiçbir destek alamamasına rağmen devam etti: "Muhtemelen yememen gereken bir omlet."

Jesy buruşturduğu yüzünü telefonundan kaldırdı ve, "Gördünüz mü, bu yüzden bu adamı masada istemiyorum işte." dedi yere düşüp duran ve her zıpladığında gerzek sesler çıkaran lanet olası kuşu hoplatmayı kesip. "Kahrolası İrlandalılar, sarhoşken hiç çekilmiyorlar."

Niall hıçkırdı. Tanrım, çok ama çok sarhoştu ve kimse sarhoş Niall'dan hoşlanmıyordu. "Kendine bir koca bul, Jesminda." dedi sözlerini aksanında boğarak. "Biraz omlet yaparsın."

"Omlet olayını keser misin?" Louis koluyla Niall'ı dürttü. "İştahımı kaçırıyorsun."

Niall ona sempatiyle baktı. "Yumurtalardan hoşlanmıyorsun diye üzülme, Lou, başkasının omletini de alabilirsin."

"Çirkin suratına biraz su çal ve gelecekte evlat edineceğim bebekler hakkında konuşmaktan vazgeç, Horan. Kimse senin saçmalıklarını duymak istemiyor."

Zayn masanın karşısından ıslık çaldı. "Birilerinin mutluluğuna yağmur mu yağmış ne?"

Louis Niall'ı yine dürttü. "Bir şeyin yağdığı falan yok. Bu adamın alkol sorunları var."

"Alkol sorunu mu?" Niall salana sallana Louis'ye döndü. Kızarmış gözlerini zorlukla odaklayabiliyordu. "Alkol sorunu beni yalnız başıma paralarımın içinde öldürmeyecek."

"Bu da ne demek oluyor şimdi? Ben yalnız ölmeyeceğim."

Perrie dudağını dişledi.

Zayn bakışlarını kaçırdı.

Jesy küçümserce tssladı.

"Sizin derdiniz ne?" diye sordu Louis kızgınca ellerini sallayarak. "Ben sadece doğru kişiyi bekliyorum."

Perrie dudağını ısırmayı kesip, "Duymayanlar için öntanımlı bildirim: Doğru kişiden kastı yeni yetme bir porselen bebek." diye mırıldandı.

"O bir porselen bebek değil."

Zayn atladı. "Doğru kişi olduğunu kabulleniyorsun yani."

Louis ona doğru ters bir bakış attı, Perrie gereksizce konuşmaya devam etti. "Çocuğun bukleleri zıplayabiliyor. Teni kireç kadar beyaz ve dudakları da büyük vişne taneleri gibi. O bir porselen bebek."

"Bir şey kabullendiğim falan yok, tamam mı? Sadece bir gecelikti ve yarım yamalaktı. Ama bitti. Bu kadar."

Perrie sanki o hiçbir şey söylememiş gibi devam etti: "Gözlerini gördünüz mü? Tıpkı kolyemin zümrüt boncuklarına benziyor. Diyorum size, Gepetto onu görse ağlardı."