✯ computer angel {1/2}

3.3K 235 67
                                    

Multimedia:
Mad Walden ve Fred Warfield

Karanlık gecenin ortasında, insanlar ışıldayan binada düzenlenen davete akın ediyorlardı. Lüks arabalar yavaşça kapıya yaklaşıyor, kameramanlar o anı aylardır bekleyen, bunun için giyinip kuşanan insanları hazır bir şekilde bekliyor ve resimlerini kırmızı halının üzerinde, sunulan samimiyetsiz gülümseyişleri ve sarılmaları çekerek ölümsüzleştiriyorlardı. Birbirinden önemli iş adamları, ciddi görünüşlerinin aksine kameralara gülümsüyor ve yanında bulunan eşlerini sahiplenircesine belinden kavrayarak sırayla patlayan flaşlara poz veriyorlardı. Eşleri, onlardan aldıkları özgüvenle etrafa sahte gülücükler saçıyor ve şıklık konusunda birbirleriyle yarışıyorlardı ve hatta etrafta bulunan diğer kadınlara küçümseyici bakışlar atmadan geçemiyorlardı. Yüzlerinde ki gülümseyiş, gösterişin verdiği sahtelikle parıldıyor, boyunlarında ki pahallı mücevherler sanki onların tasmalarıymış gibi ne olduklarını yansıtıyordu. Kısacası tasma, zenginlik içerikliydi. Tasmanız ne kadar değerliyse, siz de o kadar değerliydiniz onların dünyasında.

Mad Walden, elinde ki dürbünü bırakıp yanında oturan, neredeyse heyecandan bayılmak üzere olan arkadaşına baktı. Kalın kaşları altında saklanan yeşil gözleri ihtişamlı binanın yansıttığı ışıkla ortaya çıkmıştı. Bakışları; 'korkudan altıma sıçmak üzereyim' diye bas bas bağırıyordu. Elinde olmadan sırıttı kadın. Arkadaşını bu halde görmek her zaman zevk verirdi ona.

"Yine sırıtıyorsun. En son onunla konuşmaya çalıştığımda yine sırıtmıştın ve şansa bak ki o da senin gibi beni görmemişti." dedi Frederic oflayarak. Gerginlikten yüzü kasılmış, çenesi seğirmeye başlamıştı adamın. Korkuyordu. Küçük bir çocuk gibi titrememek için kendini zor tutuyordu. Hayatı boyunca uğraştığı bu şeyi insanlara sunamamaktan, insanlar tarafından hatırlanmayacak bir kişi olarak kalmaktan ölümüne korkuyordu. (Tarihe adını yazmak istiyordu.)

Kahverengi saçlı kadın, bir an duraksayarak arkadaşına baktı. Gözlerinde ki kendinden emin ifade, arkadaşının biraz da olsa rahatlamasına sebep olmuştu. Yüzündeki sırıtışı silmeden hafifçe ona yaklaştı.

"Program gibi düşün, Freddy. Eğer olmuyorsa, baştan yazarız. Biliyorsun, bir program sadece yazanın yazdığı kadar ilerler. Bu gece herkes asıl program yazıcıyı görecek."

Kadının kendinden emin sözleri üzerine duraksadı bir anlığına Frederic. Yüzünden kararsızlığı ve arada kalmışlığı görülebiliyordu. "Bilemiyorum, Mad. Son olaydan sonra.." diye başladı adam ancak kadın onun sözünü kesti.

"Bir kaybeden olarak kalmak istiyorsan, sen bilirsin. Ancak ben kazanma yancısıyım."

Kahverengi saçlı kadın, saçlarıyla neredeyse aynı renk olan kahverengi gözlerini arkadaşına dikti bir süre. Yeşil gözlere karşı, kahverengi gözler öylesine savaş bayrakları açmıştı ki, adam kafa sallamadan edemedi. Asla bu kadına karşı çıkamıyordu. Geçmişinin önemli parçası olan Mad, onu hiçbir zaman hayal kırıklığına uğratmamıştı. Son olayı saymazlarsa tabi...

"Gelmiyor musun?"

Kadının melodik sesi, arkadaşının kulağına dolduğunda düşüncelerinden sıyrılarak bakışlarını tekrar kadına çevirdi. Kadın arabadan inmiş, açık kapıdan arkadaşına doğru eğilmiş bakıyordu. Frederic tekrar başını salladı ve arkadaşının peşinden o da arabadan indi.

•••

Klasik müzik, odanın içinde dolanıyor ve sanki oda da bulunan herkesi etki altına alıyordu. Kadın yüzünü buruşturdu, klasik müzikten nefret ederdi. Giydiği siyah kalem elbiseyi düzeltirken bir yandan da bakışlarıyla onu aradı salonda. Ancak salon öylesine kalabalıktı ki, davet sahibini göremedi bile.

the memory keeper ▸ TONY STARK [düzenleniyor]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin