Lünapark

43 5 0
                                    

Biz ilk tanıştığımız andan itibaren Anıl ile çok iyi anlaşmaya başlamıştık. Tenefüste Anıl ı Eren ve Pelin ile tanıştırdım. Zaten Eren ve Pelin  sevgili olma yolunda ilerliyorlardı.Bende yalnız kalmaktansa Anıl ile vakit geçirmeyi tercih ediyordum.Pelin bir türlü Anıl dan gözlerini alamıyordu.Eren ise Anıl a pis pis bakıyordu.O an anlamıştım ki Eren ve Anıl ın arası pek iyi olmayacaktı.On anda zilin çaldığını fark ettim ve hemen sınıflarımıza gittik. Bütün gün Anıl la sohbet edip birbirimize sorular sorup birbirimizin hakkında çok şeyler öğrendik. Anıl ın ailesi çok zenginmiş İzmir ede Babasını işi için gelmişler. Babasının oto galerisi varmış buraya da yeni bayisini açmış o yüzden buraya gelmişler birde Anıl diğer okulda sıkıntılar yaşamış ama sıkıntıların ne olduğunu bana söylemedi. Ben de kendimden bahsettim ona biraz. ailemin Manisa da olduğunu babamın ise müteahhitlik yaptığını buraya ise lise okumak için geldiğimi anlattım. Anneannemin yanında kaldığımı ama daha sonra arkadaşımla ayrı eve çıktığımı anlattım. Bu kadar kısa sürede biriyle anlaşamazdım ama Anıl çok içten ve sıcakkanlı biri olduğu için ilk günden onunla çok iyi anlaşacağımızı anladım. 

   Aradan 1 hafta geçmişti benim aklıma ne Eren geliyordu nede onun Pelin e olan sevgisi geliyordu. Bir gün okuldan sonra Eren ve Pelinle akşam için sözleşmiştik. Eve gittiğimde hemen odama çıktım dolabımı açıp kıyafet seçerken telefonum çaldı arayan Anıldı "merhaba Melisa rahatsız etmedim umarım" dedi "ne rahatsızlığı olur mu bir şey mi oldu" diye sordum. O da "hayır bu akşam benim doğum günüm buradaki tek arkadaşım da sensin eğer programın yoksa buluşalım mı diyecektim" dedi ben de biraz düşündüm nasıl olsa her akşam bizimkilerle de çıkabilirdim kısa bir bekletmeden sonra "tamam olur saat kaçta ve nerede" diye sordum "ben sana yerini mesaj atarım çok teşekkür ederim" deyip telefonu kapattı. Ben de hemen dolabımdan siyah dar paça pantolonumu ve kırmızı sıfır kollu tuniğimi alıp giydim başıma da beyaz kep şapkamı taktım. Ayağıma da beyaz supra ayakkabılarımı geçirdim. Beyaz sırt çantama cüzdanımı ve bana lazım olabilecek şeyleri aldım telefonu da elime aldıktan sonra Anıl ın bana attığı adrese doğru yürümeye başladım. Hava yeni kararmaya başlamıştı ve sokak lambaları şimdiden yanıyordu. Adrese geldikten sonra etrafıma bakınmaya başladım Anıl bana doğru geliyordu onu ilk defa okul forması dışında başka bir kıyafetle görüyordum oda siyah dar bir pantolon beyaz bir gömlek giymişti ve kollarını dirseklerine kadar katlamıştı ayağında da bordo spor ayakkabılar vardı. Bunların içinde çok tatlı görünüyordu bana doğru yaklaştı ama ben o anda bir şey fark ettim. Benim bu salak kafam bir hediye almayı bile akıl edemedi. Anıl gelip beni kucakladı daha sonra "hadi gidiyoruz" dedi bende "nereye" diye sordum oda bana "süpriz" dedi bende istemsiz olarak güldüm bana şaşkın şaşkın bakıyordu "neden gülüyorsun" dedi bende "bu senin doğum günün sonuçta sen neden bana süpriz yapıyorsun" deyip tekrar gülmeye devam ettim. Gülmem bittikten sonra elimden tutup yürümeye başladı bense resmen arkasından sürükleniyor gibiydim kalbim deli gibi atıyordu o ise hiçbir şey olmamış gibi ilerlemeye devam ediyordu. Sonra durduğumuzu fark ettim karşıya baktığımda lunaparka gelmiştik. Ben 10 yaşından beri gelmemiştim o kadar çok sevindim ki hemen Anılın boynuna sarıldım. O da beni tutup döndürmeye başladı biz onunla sevgili değildik ama olsaydık ta anca bu kadar olurduk herhalde. Önce çarpışan arabalara bindik daha sonra da benim korkulu rüyam olan gondola. En güzeli en sona saklamıştık dönme dolap. Hemen dönme dolapta yerlerimizi aldık ben ilk defa binecektim dönme dolaba ama bunu Anıl a çaktırmadım tabi ki. Yüksekten korktuğumu da o anda fark ettim zaten. Dönme dolap yükseldikçe Benimde korkum artıyordu hemen Anıl ın yanına geçip elini tuttum ve gözlerimi kapattım. Gözlerimi açtığımda Anıl bana bakıyordu benim ise kalbim yerinden çıkmaya çalışıyordu. Anıl bana baktıkça benim korkum geçmeye başlamıştı sonra bir cesaretle Anıl ın kulağına "sıra benim hediyeme geldi" deyip yanağından öptüm. Anıl bana gülümseyerek bakıyordu sonra oda benim kulağıma eğildi "bence hediyem bu kadar küçük olmamalı" deyip dudaklarımı küçük bir öpücük kondurdu. Böylece ilk öpücüğümü de almış oldum. Dönme dolaptan sevgili olarak ayrılmıştık resmen ama benim bir teklif almam gerekiyordu ilk olacak neticesinde.. 

İLK'LERİM SENİNLEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin