İLK'LERİM SENİNLE

Boğulma

   Biz lunaparktan çıkıp yürümeye başladık sonra birden kolumdan tutup beni durdurdu "bu gece hemen bitmesi hadi biraz eğlenelim hem kutlarız" dedi bende ona bakıp gülümseyerek "neyi kutlayacağız ki" dedim muzip muzip sırıtarak "sevgili olduk ya onu" dedi. bende "iyi de ben teklif almadım ki" dedim. Oda "tamam o zaman edeyim ama beni burada bekle" deyip yanımdan uzaklaştı. 5 dakika sonra yanıma elinde paketlerle geldi. Önümde eğildikten sonra paketten çıkarttığı ayıcığı bana vererek "sevgilim olur musun" diye sordu bende hemen "olurum tabiii" dedim sonra ayağa kalktı bana sırıtarak "buna baktıkça beni hatırlarsın artık" dedi bende hemen ayıya bakıp gülmeye başladı bana bir tuhaf baktıktan sonra elindeki paketten bir yüzük çıkardı "hemen yanlış anlama buna baktıkça hatırlayacaksın" dedi. Yüzük çok güzeldi ama biraz fazlaydı sanki sonuçta sadece sevgiliydik. Bir şey belli etmeden yüzüğü takıp boynuna sarıldım. Sonra tekrar yürümeye başladık yürüye yürüye sahile kadar gelmiştik. Orada banklardan birine oturduktan sonra başımı onun omzuna yasladım ve denizi,yıldızları,karşı kıyıdaki ışıkları izlerken uyuya kalmışım. Uyandığımda yatakta uyuduğumu fark ettim. Nasıl olurdu ama bu ya sahil kenarındaydık gece. En önemlisi de üstümde aşofmanlar vardı yok artık. Ben sinirle yataktan kalktım ve odadan çıkıp evi aramaya başladım aşağıda onu kahve içerken buldum bana bakıp gülümsedi şuna bak ya adi sapık hem beni evine getirsin hemde üstümü değiştirsin şunun pişkinliğine bakar mısınız ya. "ya sen nasıl pislik birisin sevgiliyiz diye eve atmacalar falan ne oluyor acaba" bunları öyle bir sinirle söylemiştim ki bir an bana şaşkın şaşkın bakmaya başladı sonra bir kahkaha attı. Bu nasıl bir pişkinliktir ya bu nasıl rahatlık ben bunları düşünürken yanıma gelip "önce bir oturma odasına geçelim sana her şeyi anlatacağım" deyip beni kolumdan tutup oturma odasına götürdü. İki kişilik kanepeye oturduktan sonra bana dönüp "sen uyuyakalınca ben hemen bir taksi çağırdım. Taksi gelince sizin eve gittik kapıyı çaldım çaldım açan olmadı bende seni mecburen bize getirdim. Üstünün değişme mevzusuna gelince bizim yardımcımız Asuman abla değiştirdi sende de nasıl bir uyku varsa artık hiç uyanmadın biz bile çok şaşırdık" dedi. "benim uykum çok ağır neyse sen onu bırak da insan kahvaltıya beni de çağırır" dedim oda elimden tutup "ben kahve içiyordum senin uyanmanı bekliyordum." dedi ve beni mutfağa görürdü. Ben ise mutfakta kahvaltı arıyordum bahçeye bile baktım ama kahvaltı masası yoktu o ise benim bu halimle eğleniyor gibi görünüyordu ona dönerek "Anılcım hani kahvaltı nerede" diye sordum oda bana "kahvaltı yok kahvaltıyı sen hazırlayacaksın" dedi. "Anılcım ben seninle sana kahvaltı hazırlamak için mi sevgili oldum" dedim. Daha sonra ona "tamam hazırlarım ama bir şartım var" dedim oda bana bakarak "nedir" dedi ben ise sırıtarak "sende bana yardım edeceksin" dedim. 

  Onunda yardımıyla çok güzel bir kahvaltı masası hazırladık. Kahvaltımızı yaptıktan sonra bahçeye çıktık. Ne kadar da büyük evleri vardı ben sinirden hiç fark etmemiştim bahçeleri kocamandı ve bir de büyük havuzları vardı. bana "yüzmek ister misin" diye sordu bende "yok sağol ben iyiyim böyle" dedim. Çocuğa bak ya resmen içinden sapık çıktı yüzmeymiş beni salak sandı herhalde. Ben içimde kendi kendime konuşurken o üstünü değiştirmeye gitti geldiğinde ayağında mavi bir şort vardı. O geldiğinde ben de eşofmanın paçalarını sıvayıp ayaklarımı havuza sokmuştum. O anda bana tekrar sordu "gelmek istemediğine emin misin" bende "evet sen devam et" dedim. Ben böyle deyince Anıl suya atladı biraz yüzdükten sonra Anıl "Melisaa yardım et ayağıma kramp girdi" diye bağırmaya başladı ben ilk başta şaka sandım ama gerçekten de boğulmak üzereydi hemen üstümdekilerle havuza atladım. Ona doğru yüzmeye başladım o ise çoktan dibe batmıştı onu dipten çıkarıp havuzun dışına zorla çıkardım ona kalp masajı ve suni tenefüs yapmaya başladım. O kadar korkmuştum ki tekrar suni tenefüs yaparken birden gözlerini açtı başımı tuttu ve beni öptü. Sonra ben doğruldum ona bağırmaya başladım "öküz hayvan senin öleceğini sandım şaka mı şimdi bu" o ise hala gülüyordu "tamam ya yok bir şey korkma" dedi ve bana sarıldı. Ben ise ona sarılmak istemedim kollarından kurtulup koşarak eve gittim. Anıl ın dolabından beyaz bir şort ile siyah bir kısa kollu alıp onları giydim. Anıl içinde bir şeyler aldım ve aşağıya Anıl ın yanına indim. Aldığım şeyleri Anıl a doğru fırlatarak "üstünü değiştir istersen" dedim. Anıl da "tamam ya bir şaka yapalım dedik 2 saattir trip atıyorsun bir daha yapmayacağım özür dilerim" deyip üstünü değiştirmeye gitti. Bende kanepede oturup Anıl ı beklemeye başladım. Anıl geldiğin de bana "film izleyelim mi?" diye sordu bende ona "tamam olur ama korku olsun" dedim.