Bölüm5

100 10 0
                                    

Sojin
Baekhyun yanıma geldiginden beri ortam bir garipti.Onun yanında zaten gerginken oluşan bu atmosferle daha da gerilmiştim.Derin bir nefes aldım.Sanırım çok derin almış olucam ki bana döndü;
-Bh:Sanırım sıkıldın...Oyun oynayalım mı?
Dediği şeyle gözlerim şaşkınlıkla açıldı.Biz onunla aynı yaşta olsak da bu kadar yakın değildik.Hep böylemiydi bu çocuk?Acaba biz hayranlara göstermemişmiydi bu yanını.Ben konuşmayınca yanımdan kalkıp paratik odasında ne işi olduğunu anlayamadığım Monopoly kutusuyla geri geldi.Off gerçekten ama ortamı yumuşatmak için yaptığı her hareket beni daha da geriyordu.
Nerdesin Uri donseang?Nerdesin Siyah İnci'm?Neddesin Park Chun hei?Nerdesin?

Kyungsoo
İki saattir yanında beklediğim yorgun düşmüş minik beden yavaşca gözlerini araladı.Serumun takılı olmadığı kolunun elverdigince gözlerini ovuşturdu.Bu hali gerçekten yeni doğmuş bir bebeği anımsatıyordu.Gözlerini tam olarak açabildiğindeyse beni buldu.Her daim parlayan gözleriyle gülümsedi;
-Ch:Anyeong kkk.
Sanki günlük uykusundan uyanırmışcasına hiç birşeyi problem etmiyordu.
-Do:Ağrın var mı?
-Ch:Hayır yok ama burdan ne zaman çıkarız?
-Do:Doktor ne zaman derse.
-Ch:Ama lütfen sende anla beni...böyle birşey olunca hep hastanedeyim.Hastanelerden nefret ediyorum...aynı zamanda da korkuyorum.
Son söylediğini sessiz söylemişti ama ben duymuştum.Ona baktığımda gözleri dolmuştu bile;
-Do:Hadi gidelim.
Şaşkınca bana döndü;
-Ch:İyi de nereye?
-Do:Sen gitmek istememişmiydin.Sen hazırlanırken çıkış işlemleri bitmiş olur.Aşağıda görüşürüz. Hiçbirşey demesine fırsat vermeden odadan çıktım.Hastamız böyle istiyorsa elbette gideriz.

Chunhei
İşlemler biter bitmez Kyungsoo'nun da yardımıyla arabaya bindim.Burdan kurtulduğum için elbette çok mutluydum ama nereye götürüyordu ki beni?
Kendi Menejeri ordaydı peki ya Daniel?Haberi yok muydu?
-Do:Hyung Han Nehrine gidelim.
Han nehri de nerden çıktı ki şimdi?
-Ch:Neden oraya gidiyoruz?
-Do:Önce yemek yemen lazım.Orda güzel ev yemekeri yapan bir restorant biliyorum.
Ona cevap vermedim.Sadece öne eğilip Exo menejerine;
-Ch:Acaba elimdeki Cd den şarkı açabilir miyiz?
Elimden alıp yerine yerleştirdi. Kyungsoo'ya baktım.Camdan dışarıyı izliyordu.Bende aynısını yapıp dışarı izlemeye başladım.Şarkı arabanın içini doldururken onun bana baktığını biliyordum...ve ben sadece tebessüm ettim.Exo black pearl.

*****************

Yemeğimizi yedikten sonra Nehrin ordaki banklara gidip oturduk.İkimizde sessizce nehri izliyorduk.Ona hiç bakmadım eğer baksaydım konuşamazdım çünkü.Derin bir nefes alıp konuşmaya başladım;
-Ch:Gece...(boğazım düğümlenmişti resmen ama bu konuşmayı yapmalıydım)bir isim sayıkladım değil mi?
-Do:Evet,sanırım sevgilindi.
Dediği şeye alaycı bir tebessümle karşılık verdim ve devam ettim;
-Ch:Ben 18 yaşındayken aile tatili için yola çıktık.Üniversteyi kazanmıştım.Herkes çok mutluydu.Ama abim...benden iki yıl büyük olmasına rağmen üniversteye giremedi.Daha doğrusu istediği üniversteyi yedeklerden kazanmıştı ama giremedi iste.Babamla abimin arası hep bozuktu zaten bu konu yüzünden.Çünkü babam abimi şirket başında istiyordu.Arabanın içinde bu konu açıldı yine.Babam iyice sinirlenince arabayı bir köşeye çekip arkaya döndü.Abim ona"Ben senin gibi olmıycam şirketle uğraşıyorum diye çocuklarımı sevgisiz ve babasız büyütmiycem"dedi.Babam abime sert bir tokat attı.Ama o takatla yanlışlıkla el freni de devreden çıktı.Biz kaza yaptık.Annem ve babam...o...kazada...işte...
Kazadan kurtulan abim ve bendik.Ama o kendini suçlu hissetti.Eğer yanında olursam bana da birşey olucak diye beni yanından kovdu.Şirketin başına geçip işleri büyüttü.Babamın ve annemin bize bırkatıgı mirasla beni yurt dışına gönderdi...ve ben onu bidaha göremedim.Sonra üzüntüden hasta oldum.Sojin Unnie ve ailesi bizim dostumuz.O beni hic yalnız bırakmadı.İlk hastalığıma şahit olan da oydu.Kalp atışlarımın kesildigini duyanda...ve yine sonra hayata döndüğümü görende oydu.Bu yüzden sana söyleme dedim.Bir de Enes yani abim ve Sojin sevgiliydi.Ama Enes onu da bırkatı.Ben her hasta olduğumda onun adını sayıklayınca o da üzülüyor.Bu yüzden bilsin istemedim.

Konuşmanın sonlarına dogru ağlamam ve hıçkırıklarım artmıştı.Nefes almakta bile güçlük çekiyordum.Kyungsoo beni kendine çekip sarıldı.O şekilde biraz kaldıktan sonra az da olsa rahatlamıştıma ama göz yaşlarım hala dinmemişti.Çenemden tutup kendine çevirdi.Önce gözlerime sonra da dudaklarıma baktı.Sarılmamızdan kaynaklanan yakınlık dolayısıyla kalp atışlarını duyuyordum.Kalbi sanki yerinden çıkıcak gibi atıyordu.Gözlerimi ondan kaçırıp kafamı öne eğdim.Ama o tekrar çenemden tutup gülerek başımı kaldırdı;
-Do:Bir daha gözlerini kaçırma.
Kendi bunu demesine rağmen artık tek odağı dudaklarım olmuştu.Ne yapıcağını anlamıştım ama korkuyordum;
-Ch:Bunu yapma...eğer yaparsan umutlanırım.Acı çe....
Sözümü bitirmeme bile izin vermeden öptü.Gözlerimi annesinin yanında öpüşme sahnesi gören çocuklar gibi kapattım ama o sahnenin içindeydim ben.Ellerimi nereye koyacağımı bilemeyince göğsüne koydum.Ellerimin altında kalbi çok hızlı atıyordu.Tıpkı benim gibi.O geri çekildikten sonra gözlerime baktı.Ne kadar kalp krizi geçirecek derecede olsam da korkusuzca baktım bende ona;
-Ch:Yeter artık gidelim.
Onu beklemeden arabaya binip kendi yerime oturdum.Onu duymamak icin kulaklığımı takıp camdan dışarı bakamaya başladım.
Bugünlük yeter.Yoksa ben tekrar hastaneye gidicem ve bu seferki kalp kriz olucak ve ameliyatla sonuçlanacak.Lütfen bana bakma Soo...yoksa dayanamam.

Kitabın şarkısı Exo Black pearl.
Nedenini sonra anlıycaksınız.Yazarınız anne gibi değil mi?Hep sonra diyor.Üzgünüm ama böyle daha heycanlı değil mi sizce de?

OPPA?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin