Yol boyunca uyumuşum, iki saatin nasıl geçtiğini anlamadım bile. Sonunda Çeşmeye varmıştık, çok güzeldi anlatamam yani hayran kaldım buranın havasına suyuna herşeyinde. Kısacası muhteşem. Bu yaz süper geçecek bu kesin. Meral'le hemen eve gidip bavullarımızdan bikinimizi çıkarır çıkarmaz denize koştuk. Evi yerleştirmek artık sonraya kalmıştı. Deniz çok güzeldi ferahlatıcı ve ayrıca tertemiz. Ben ilk olarak biraz bronzlaşmak için güneşlenmeye başladım. Meral de o sıra denize girmişti bile. Güneşlenirken canımın sıkıldığını hissetim, biraz dolaşmak için ayağa kalıtım. Meral'e de haber verdikten sonra yürümeye başladım. Sokağın karşısında bir çocuk gördüm benim yaşlarımdaydı veya bir iki yaş büyük ama fazla fark yoktu aramızda, çocuk gayet yakışıklıydı belki de bir çok kızın hayran kalabileceği kadar vardı, ayrıca son model bir arabadan inmişti. Bir an rüyadayım sanmıştım çünkü çocuk arabayı açık halde bırakıp markete girdi. Nalet olsun yine kendimi tutamadım bir bakmışım arabanın içinde arabayı çalıştırır buldum kendimi. Arkama baktığımda çocuğun peşimden koştuğunu gördüm. Arabayı daha da hızlandırcak ken, küçük üç beş yaşlarında bir kız çocuğu çıktı karşıma. Durdum. Bir bakmışım arabanın sahibi olan o çocuk yanıma oturmuş. 'Hadi devam, nereye gidiyoruz?' dedi. Şoke olmuştum. Onu götürecek bir yer bile bilmiyordum, Çeşmeye daha bugün gelmiştim derken arabayı yeniden çalıştırdım ve hiç bir şey söylemeden sürdüm. Çocuk parkı gibi bir yere gelmiştik, çimenlere oturdum adını bilmediğim çocuk ise yanıma oturdu. Kahretsin çok yakışıklıydı.
