Bir sigara yaktım. Dumanı içime çekerken sanki içimde yanan alevlere daha çok benzin atıyormuş gibi hissediyorum. Yıllar önce hayatımda yaşanan değişiklikler yüzünden her şeyim alt üst oldu. Kısaca özetlemek gerekirse; Ben 11 yaşıma kadar Antalya'da yaşadım. O zamanlar oturduğumuz sitede bir arkadaşım vardı. Özgür. Dünyanın en iyi kalpli insanıydı. Tanışmamız bana göre çok eğlenceli. Salıncaktan düşmüştüm. Diğer çocuklar bana gülerken yardım eden tek kişi o olmuştu. O günden sonra benim tek arkadaşımdı. İlk öpücüğüm bile onunlaydı :). Kısa bir süre sonra babamla annem boşandı. Sonrasında annemin zoruyla İstanbul'a taşındık. Geldiğimizden beri ne Özgür ne de ailesi bizimle iletişime geçmedi. Hatta yaklaşık 6 sene önce Özgür'ün numarasını bulup aramıştım. Sonra numarasını değiştirmişti. Bir daha da ulaşamamıştım. Şu anda da 21 yaşındayım. Üniversiteye başlıyorum. İki sene mezuna bıraktıktan sonra hayalimdeki bölümü okumaya hak kazanmıştım. Her ne kadar üniversite için heyecanlı olsam da 15 yıl sonra doğduğum yere dönmek çok garip olacaktı. Belki de Özgür'ü bulacaktım.
Sigaramın bittiğini fark edip söndürdüm ve mutfağa geçip kendime kahvaltı hazırlamaya başladım. Ekmekleri tost makinesine koyduktan sonra dolaptan yumurta çıkardım ve dolaptan tencere çıkarıp haşlamaya başladım. Onu beklerken odama geçip telefonumu aldım. Notlarıma kaydettiğim ilan sahiplerinin numaralarından biri aradım ve hoparlöre alıp mutfağa geçtim. Adam telefonu açınca ilan hakkında bilgi alacağımı söyledim. Bir yandan da kahvaltı yapmaya başladım.
Ev hakkında bir kaç bilgi aldıktan sonra kafama yatmıştı. Çalıştığım dönem boyunca biriktiğim paradan bana fazlasıyla artacak miktar olacaktı. Diğer ilan sahiplerini de aradıktan sonra ilk aradığım evin bütçeme uygun olduğunu düşündüm.
Telefon konuşmalarından sonra saate baktım. Daha 12 ye geliyordu. Bütün hafta boyunca çalıştığım için evde kalmaya karar verdim. Tekrardan balkona geçtim yarım kalan kahvemle beraber. Sigaramı yaktım ve tekrardan manzarayı izlemeye başladım. O sırada telefonuma bir mesaj geldi. Telefonu alıp mesaja baktığımda üniversiteden tebrik mesajı ve online kayıt döneminin açıldığını bildiren mesaj gelmişti. Gönderilen linke tıkladıktan sonra benden istenilen bilgileri girdim. Son aşamaya geldiğimde kaydımın tamamlandığına dair bir bildirim düştü ekrana. Sayfayı kapattım. Telefondan Nirvana - Something In The Way şarkısını açıp kenara koydum.
Şarkıyı dinlerken kahvemi içmeye devam ediyordum. Kısa bir süre sonra kapı çaldı. Kalkıp kapıya doğru yürüdüm ve kapı deliğinden kim olduğuna baktım. Kimse gözükmüyordu. 'Yanlışlıkla bastılar heralde' diye düşünüp salona geçtim. Televizyonun karşısına oturduğumda sinsi sinsi bana doğru gelen kedimi gördüm. 'Anneeeeeemmm' diye gülüp kucağıma aldım. 'Günaydın oğluşum' diyip burnundan öptüm. Kucağıma koyup sevmeye başladım. Kumandayı alıp televizyondan Netflix'i açıp yarım bıraktığım Emily In Paris dizisine devam etmeye başladım.
Aradan bir kaç saat geçmişti. Bir kaç bölüm izledikten sonra acıktığımı fark ettim. Telefonumu alıp internetten yemek siparişi verdim. Onu beklerken kucağımda yatan Mars'ı yavaşça kenara koyduktan sonra balkona çıktım ve kahve bardağımı makineye koyduktan sonra bir dal sigara daha yaktım. Ee yeter ama bu kadar sigara dediğini duydum. Ne yapayım? Bu da benim kaçış yolum. Etrafı topladıktan kısa bir süre sonra kapı çalmıştı. Umarım yemektir diyerek kapıya gittim. Kapı deliğinden baktığımda kuryeyi görmüştüm. Kapıyı açıktan sonra uzattığı paketi alıp cebimdeki son parayı bahşiş olarak verdim. Teşekkür ettikten sonra kapıyı kapattım ve kilitledim. Salona geçip diziyi kaldığı yerden devam ettirdim. Paketi alıp sipariş ettiğim dürümü yemeye başladım.
Yemek bittikten sonra etrafı topladım ve çöpleri attım. Saat akşam 6'ya geliyordu. Annem birazdan gelirdi. Balkondaki küllüğü boşalttım ve masayı sildim. Mars'ın mama kabının azaldığını görünce dolaptaki mamasını alıp doldurduğum anda koşarak gelmişti. Sırıttım ve başını okşadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
15 YIL
ChickLitGeçmişte yaptığım hataların telafisini 15 yıl sonra yapabilecek miydim?