Juju, Juliet, Jüliyet, Süm'ün Cülyet'i bizim cool abimiz. Ay nereden başlasam bilemedim. Aramızda bir yaş olmasına rağmen hep ablam gibi gördüm. Yani abla derken hep yanımızda olan bir sırdaşımız, bize samimiyetle yaklaşan bir kardeş gibi. Onun hakkındaki tek keşkem daha önceden tanıyıp daha önceden konuşmaya başlamak olur sadece. Onun dışında iyi ki tanımışım, iyi ki konuşmuşum diyorum. Henüz çok konuşmamız geçmese de konuşmalarımız beni musmutlu etmeye yetiyor. Gideceğine yakın konuşmaya başlamıştık, facebook hariç neredeyse hiç iletişim imkanım olmadığı için konuşamıyorum. Ama konuşmayı o kadar istiyorum ki, ara sıra geldiğinde de az duruyor onda da yarısını kaçırıyorum zaten. Coolluğu dillere destan bir mükemmel bir kuyin o. Hepimizin sevdiği bir kuyin abi. Ya bilmiyorum kendine abi diye hitap ettiren biri nasıl samimi ve sevilesi olmasın? Varlığı bile mutlu ediyor, mesajları nasıl mutlu etmesin. Ah bir keşkem daha... Keşke daha fazla anımız, anlatacak şeyim olsaydı... O zaman daha uzun uzun yazardım ben ona. Umarım bir gün Süm'le hayallerine kavuşup aynı üniversiteyi tutturup geldiklerinde daha çok konuşuruz. Umarım onu görüp sımsıkı sarılabilirim ona. Sevgimi nasıl ifade edebileceğimi bilemeyip sadece sarılsam sevgimi ispatlarcasına. Seni seviyorum samimi, cana yakın, kalbi sevilesi kuyinim. İyi ki varsın, iyi ki SS'yi açmışsınız, iyi ki bizimlesin Juju.