" Neden susuyorsun ? " dedi o büyüleyici gözlerini üzerime dikerek . Herşey okadar canımı yakıyorduki yaşadığım tüm şeyleri ona anlatasım geliyordu . Sesimin titremesine engel olmaya çalışarak " Susuyorum , çünkü herşeyi anlatacak kadar güçlü değilim " diyebildim sadece. Gözyaşlarıma olan hakimiyetim sona ermiş adeta bir sel gibi gözlerimden boşalıvermişti . Kendimi onun yanındayken küçük bir çocuk gibi hissediyordum ve bu fazla utanç vericiydi . Kollarını belime sardı ve beni kendine çekti. Bir elini saçıma koyarak usulca okşamaya başladı . Bu çocukluğumdan beri canım yandığında bana destek olmak için yaptığı bir hareketti . O benim herşeyimdi ; abim , babam , annem , dostum ...
~
"Hey aç şu kapıyı altıma yapmak üzeriyim " diyerek tüm yükümü kapıya verdim . Birden kapıyı açtı ve beni yere düşmekten kurtardı . Keşke birde üzerine düşmeseydim herşey daha güzel olabilirdi . Hızlıca kendimi toparlayıp ayağa kalktım . Ukalaca bana bakarak " Hayatını kurtardım kalkmama yardım et " dedi . Böyle şeyleri yapmasından nekadar uyuz olduğumu bilsede hep aynı şeyi yapıyordu ve ben karşılık olarak ya karnına tekme atıyor yada saçı elimde kalacak şekilde çekiyordum . Bu seferde pek farklı olmayarak karnına sertçe bir tekme attım . Ağzından çıkardığı garip sesle beni güldürsede gerçekten canının yandığı belliydi . Hemen yere eğildim ve endişeli bir ses tonuyla " İyimisin ? " deyiverdim. Gözleri kapalıydı ve bu benim telaş yapmama sebep oldu . Suratına yaklaşarak " Berk öldünmü ? " dedim ve cevap olarakta kocaman bir gamze ve arkasından yanağıma gelen bir buse oldu . Yanaklarımın kızardığına emindim . Aslında böyle şeyler yapmasına alışıktım ama ne biliyim artık bir tuhaf geliyordu . Beni sevme ihtimali hiç yok denecek kadar azdı çünkü ona abi demem için kolumu felan döndürüyordu. Hangi insan sevdiği kızın ona abi demesini isterki . " Hey daldın gittin okula geç kalıcaz hem bugün lisedeki ilk günün değilmi ? " dedi ve elleriyle saçlarımı karıştırıp " Bu saçlarla hiç bir erkek seni beğenmez " deyip gitti . Bende ayağa kalkıp aynanın karşısına geçtim . Gerçekten korkunç gözüküyordum ve bu dağınık saçımla çarşamba cadısına benziyordum . Aslında saçları seviyordum . Uzun ve dalgalı saçı kim sevmezki ? Hızlıca saçıma güzel bir örgü yaptım ve gözlerime az bir miktarda kalem sürdüm ve işte tamamım . Tam banyodan çıkacakken " Berk ve Su hemen sofraya gelin geç kalıyorsunuz " diyen Ceyda Teyzenin sesiyle irkiliverdim . Hızlı adımlarla merdivenlerden aşağı indim ve hemen mutfağa girdim . Berk masanın baş köşesine oturmuş ve fazla cool görünen bir edayla kahvaltısını yapıyordu . Ela gözleri beni bulduğunda birden anlık bir şok geçirdi . Tam olarak neye şaşırdığını anlamasamda kısa bir süre sonra tekrar tabağıyla ilgilenmeye başladı . Bende ayaklarımı sürüyerek sağ çaprazındaki sandaliyeye oturdum . Yemeğin sonuna doğru kafasını kaldırıp büyülenmiş edası taşıyan gözlerle bana bakıp " Bugün güzel olmuşsun ufaklık " dedi ...
Arkadaşlar desteklerinizi bekliyorum saygılarla :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Meseleler
ChickLitDilsizdir benim acılarım konuşmazlar kimseyle, sadece benim canımı acıtırlar , hem de hiç haketmediğim halde ... Cemal Süreyya