İNEK

intikam zamanı

Okuldan içeri girdiğim de birkaç gözü üzerim de hissetmem bana rahatsızlık verdi.  Ama o an hiç ummadığım biriyle gözgöze geldim.  Batuyla , masmavi gözlerini bana dikmiş öylece bakıyordu. Gözlerimi ondan kaçırıp sınıfıma girdim. Ders başlayalı yarım saat oldu ve ben sınıfta ki herkesin bana bakmasından çok bunaldım.

Öğretmen konuyu anlatırken sözünü kesip " şey hocam acaba lavaboya gidebilir miyim?  " diye sorduğum da  başıyla onaylayıp tahtaya döndü. Sınıftan çıktığım da tavan arasına çıkmaya karar verdim. Orayı 1 sene önce keşfettim. Her canım sıkıldığın da oraya gider ve manzarayı izlerdim küçücük pencereden. Hizmetlilerde pek uğramaz oraya. Bu yüzden rahattım. Merdivenlerden çıkarken kimseye görünmemeye dikkat ettim. Tenefüste olsa bir şey demezlerdi ama ders saatinde kızabilirlerdi. Sonunda tavan arasına ulaştığım da camın önün de oturdum. Burada hayal kurmayı çok seviyorum. Sizce de bazı hayaller gerçek olmayı çok fazla hak etmiyor mu ?. Evet bence de fazlasıyla hak ediyor.

Tavan arasından ayrılmak için doğrulduğum da iki kişinin buraya geldiğini ayak seslerinden anladım. Ve tahtanın arkasına geçtim. Her kimse görünmek istemiyordum. Birinin kız diğerinin erkek olduğunu anladığım iki kişi birbirlerine iğrenç aşk sözlerinden söylüyordu. Ama bu iki ses bana çok tanıdık geliyordu. Kim olduklarına bakmak için doğrulduğum da dilara ve canı görmeyi beklemiyordum.  Onları öyle görünce aklıma sinsice bir plan geldi. Telefonumu çıkarıp onları videoya almak için doğruldum. Yakalanmamak için ses çıkarmamaya çalışıyordum. Telefonun ekranına baktığım da öpüştüklerini gördüm. Yaklaşık on dakika sonra tavan arasından ayrıldıklarında bende onlardan hemen sonra oradan ayrıldım. Aklım da çok sinsice planlar vardı.

Okul çıkışı burağı beklemekten kök saldım. Sonun da geldiğinde arabadan inip " çok beklettim mi güzelim? " dediğinde kafasına vurup arabaya bindim.

Yola çıktığımız da aklıma video geldi. Burağa dönüp " eve gitmeden önce kafeye gidelim planlarım var " dediğim de başıyla onaylayıp gülümsedi.

Kafeye geldiğimiz de ikimizde birer kahve istedik. Burağa dönüp " burak bugün okulun tavan arasına çıkmıştım. Tavan arası kafamı dinlediğim biryer oraya pek kimse uğramaz " dediğimde " sadete gel " diyip meraklı gözlerini bana dikti. Ona herşeyi anlattığım da umutsuzca " bu sana bir şey kazandırmaz defne sana inanmamaları gibi bir ihtimal var elinde güçlü bir kanıt olması lazım be defnem " dediğinde videoyu açıp " kanıtın babası burda " diyip videoyu izledik.  İçimdeki defne çok farklıymış be. Kafası iyi çalışıyormuş. Tamam eski defnenin de kafası çalışıyordu ama sadece derse gerisi pıssss.

Ben dalgın dalgın etrafı izlerken burak kızları kesmeyi bırakıp bana dönerek " bu videoyu ne yapacaksın " diye sorduğun da " batuya izleteceğim" dedim. Burak bir an düşünüp ellerini ovuşturarak " buldum defne " dediğinde dikkatimi ona verdim.  Anlatması için el hareketi yaptım. Bana yaklaşıp " bu cumartesi sizin okulun partisi var ve tabi normal olarak batu ve dilara da gelecektir. İşte o gün herkes dans ederken müzigi durdurup bu videoyu büyük ekranda açacağız. Böylelikle dilara sadece batuya değil bütün okula rezil olacak." Diyip kahvesinden bir yudum aldı. Burağa uzaylı görmüş gibi bakıp " sen neymişsin be " diyerek bende onun gibi kahvemden yudum aldım.

Sonunda eve vardığımız da kendimi hemen odama attım. Kısa bir duş alıp tekrar odama döndüm. Telefonumu elime alıp bizim okulun gazetesine girdim. Bu gazeteyi takip ederdim. Malum hiç arkadaşım olmayınca bende burdan öğreniyordum herşeyi.

Gazete sayfası açılınca ilk sayfada kendimi görmeyi hiç ummuyordum. Ezik kızın değişimi diyede başlık atmışlar altınada bugün çektikleri bir resmimi.  Gerçekten okul gazetesinin ilk sayfasında yer alacak kadar değiştimmi o sayfada genelde hep okulun tanınanları olurdu. Ama bugün ilk sayfada ben vardım. Anlaşılan işe yarıyordu burağın yardımları. Parti gününü heyecanla bekliyorum.
Herkese merhaba arkadaşlar. Umarım bölümü beğenmişsinizdir . Yazım hatalarından dolayı özür dilerim.

Şehitler ölmez, vatan bölünmez