Sabah uyandığım da bugünün cuma olması beni mutlu ederken bir yandan da geriyordu. Yarın olacak partiyi kafama çok fazla
takıyordum. Kötü şeyler olacaktı. En azından benim için öyle olacak. Saate baktığım da okul için hazırlanmam gerektiğini anladım. Banyoya gidip aynaya baktığım da 'Allah belamı vermiş' diyip kendi kendime güldüm. Yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladıktan sonra odama geri döndüm. Üzerime beyaz lakosumu ve krem rengi şort eteğimi giydikten sonra diz kapağımın üstünde biten beyaz çorap ve vanslarımı giydim hemen ardından saçlarımıda düzleştirip hafif makyaj yaptım. Beni okula bırakması için burak' ın odasına gittiğimde odada yoktu. Ama masanın üstünde küçük bir not vardı.
Okul çıkışı almaya geleceğim yazıyordu.Çantamı aldıktan sonra evden çıktım. Bugün sokaklar bana gerektiğinden ıssız geldi. Biraz ürktüm doğrusu. Yolda yürümeye devam ederken arkamdan bir korna sesi duymamla irkildim. Tam arabanın içinde ki şahısa söylenecekken karşımda batuyu görmemle afalladım. Gerektiğinden fazla yakındık. Ondan uzaklaşmak için geriye adım attığımda ayaklarımın birbirine dolanmasıyla yerle bütünlesecektim ki batu beni belimden yakaladı. Şuan şu romantik anı hiç bozmak istemezdim ama belimden huylandığımdan dolayı ağzımdan bir küfür kaçırdım. Batu suratına bu hareketimle sıcacık bir gülümseme yerleştirdi. ' Zalımın evladı sen gülme ya şurda ölüp gitcem birazdan' diye geçirdim içimden. Batu sonunda belimden ellerini çekip " hadi bin arabaya okula gidelim " dediğinde itiraz etmeden kabul ettim. Bana şaşırdığını belli eden bakışlar attığında gülümsedim. Aslında kabul etmezdim ama batunun partiye gelip gelmeyeceğini öğrenebilirdim. Hem pis sürtükte kıskanırdı. Batuya dönüp " yarın ki partiye geliyorsun dimi " diye sorduğumda "sen ne ara partilere katılır oldun defne hanım "diyip dalga geçti. Gözlerimi devirip " geliyor musun " diye ikinci kez sorunca olumsuz anlamda başını salladı. Ona yalvaran bakışlarımı yollayıp " lütfen gel " dediğimde suratına sinsi bir gülümseme yerleştirip "bir şartla " dedi arabayı sağa çekerken 'aha sıçtık Allah bilir bu abaza ne isteyecek benden ' diye geçirdim içimden. Batu bana biraz yaklaşıp " alırım bir öpücüğünü " dediğinde gözlerimi kocaman açtım. Sonra küçük bir kahkağa atıp " şaka şaka seninle öpüşeceğimimi sandın " dediğinde içimden bir oh çektim. Fakat çok çok derinlerdede ufak bir kırgınlık vardı. Hadi ama ne sandın defne seni öpeceğini falan mı .
Okulun önüne geldiğimizde arabadan tam inecekken batu bileğimden tutup " yarın partiye geleceğim" dediğinde gülümsedim gülümsedi. Arabadan indiğimde dilaranın öldürücü bakışlarının hedefi oldum. Dilaranın yanına gidip " yarın ki partide sana bir süprizim var " diyip bir şey söylemesine izin vermeden yanından uzaklaştım. Allah' ım o nasıl bir özgüven patlamasıydı umarım dayak yemem.
Yine çok çok sıkıcı bir günün ardından okul bitmişti. Ve ben burak' ı beklemek için okulun kapısına doğru ilerliyordum. Taki dilara ve yandaşları karşıma çıkana dek. Hadi bakalım işin yok bunlarla uğraş. Dilaraya 'hayırdır' bakışlarımdan birini attım. Sabah ki özgüven patlamasının kırıntıları alevlendi yine. Bana yaklaşıp " yarın ki süpriz neymiş dökül bakalım " dediğinde ona bir adım daha yaklaştım aslında şuan çok korkuyordum. Ama artık korkularımla yüzleşmeliydim. Gözlerimi ona kenetleyip " yarın olunca görürsün " dediğimde tam bana bir şey diyecekti ki burak' ın gelmesiyle yarıda kesildi. Ona dönüp " yarın ki partide görüşürüz " diyip yanından uzaklaştım.
Sonunda alışveriş merkezine geldiğimizde bir mağazaya girdik. O kadar çok elbise denememe rağmen burak hiçbirini beğenmiyordu. Gözüme takılan beyaz bir elbiseyi alıp kabine girdim.(multimedia) kabinden çıltığım da burak bana onaylayan bakışlarını attı ve mağazadan çıktık. Burak' a dönüp " midemde gergedanlar halay çekmeye başladı artık yemek yesek" dediğimde başını onaylar gibi salladı. Yemeklerimizi yedikten sonra eve döndük yarın için çok heyecanlıyım.
Sonunda eve vardığımızda yatağımla bütünleşip dış dünyaya kapadım kendimi. Gözlerimi kapatır kapatmaz uykuya daldım.
Sabah uyandığım da içimde çok garip bir his vardı. Bir yandan korkuyor bir yandanda herşey güzel olacak kafasındaydım. Aşşağı indiğimde evde kimsenin olmadığını fark ettim. Hemen annemi aradım
- Alo anne neredesiniz?
- kızım kusura bakma sana haber veremedik ama acilen yurt dışına çıkmamız gerekti babanla birlikte 2 gün sonra döneceğiz
- tamam annecim dikkat edin kendinize
- bu arada kızım burak yarım saat sonra gidecek haberin olsun dedi ve telefonu kapattı. Burak bugün dönecekti aklımdan tamamen çıkmış. Burak' ın yanına gittiğimde çantasını hazırlamıştı. Burak bana dönüp" bugün neler olduğunu bana anlatmayı unutma sakın "diyip sarıldı. Kısa bir vedalaşmadan sonra burak gitti.Sonunda parti vakti geldiğinde taksiyi çağırıp evden çıktım. Okulun önünde durup partinin yapıldığı yere doğru gittim. Salona girdiğim de birkaç gözü üzerimde hissettim. Umursamadan boş bir masaya geçtim. Batu görüş alanıma girdiğinde istemsizce güldüm. Yanıma gelip oturduğunda " hoşgeldin defne" diyip gülümsedi . Bende gülümseyerek "hoşbuldum" dediğimde slow bir şarkı çaldı. Batu bana elini uzatıp "bu dansı bana lütfeder misiniz? " diye sorduğunda biran etrafıma bakındım. Gözlerini soru sorarcasına bana diktiğinde " peki" diyip dansa kalktım. Bir on dakika batuyla dans ettikten sonra yerime oturdum insanların tip tip bakmasını ne kadar önemsememeye çalışsamda olmuyordu bir türlü. Sinirimi bozuyordu bakışları. Sonunda hareketli bir şeyler çaldığında zamanın geldiğini anladım.çantamdan cd' yi alıp sahneye çıktım. Ben sahneye çıkınca şarkı durdu. Ve herkes bana odaklandı.
" herkese merhaba arkadaşlar benim kim olduğumu biliyorsunuzdur okulun eziği defne. Bugün sizlere bir video izleteceğim. Aslında bunu sadece tek kişiye izletmeyi planlıyordum ama bir kişiye değil birçok kişiye rezil olmasını istedim. Batu ve dilara lütfen öne doğru gelin " dediğimde ikiside meraklı gözlerle geldiler " dilara süprizi hala merak ediyorsun değil mi? " diye sorduğumda ifadesizce bana bakıyordu " işte süpriz" diyip videoyu oynattım. Batunun gözlerine sinir hakimdi bir an korktum
Batudan
Video başladığında gördüğüm manzara beni çok sinirlendirmişti fakat dilara umrumda değil bu sinirim canaydı. O benim en yakın arkadaşımken bana bunu nasıl yapardı. Daha önce bir kız can ve dilarayı öpüşürken gördüğünü söylemişti. Dilaraya söylediğimde yalan olduğunu söylemişti. Can ' ada güvendiğimden uzatmamıştım fazla. Ama bu sefer çok farklıydı. Defnenin yaptığı belki hoş değildi ama bana gerçekleri gösterdi ona bir teşekkür borçluydum. Sahneye çıktığımda defnenin kolundan tutup dışarı çıkardım. Onu arabaya bindirip sahile götürdüm. Yanımada beni sarhoş edecek kadar alkol aldım. Eğer sarhoş olursam defnenin yanımda olması iyi olurdu. Sahile geldiğimizde defne bana bakıp " beni öldürüp denizemi atacaksın " dediğinde güldüm içkimden bir yudum alıp " evet" dediğimde oda güldü. Elimdeki içkiyi ona uzatıp " denemek ister misin " diye sorduğumda ilk başta tereddüt etsede şişeyi alıp kafasına dikti. Bakışlarım onda takılı kaldı biran şişeyi elinden aldığımda şişenin içi boştu şaşkınlıkla " defne" dediğimde etrafa bakıp gülüyordu hadi ama sarhoş olmuş olamazsın. Olmuşsun.
Defneyi ayağa kaldırıp arabaya bindirdim. Defnenin evini bilmediğimden onu kendi evime götürmeye karar verdim. Eve geldiğimizde defnenin sızmış olduğunu fark ettim. Defneyi önce banyoya götürüp yüzünü yıkadım. Sonra onu kendi yatağıma götürüp üstünü örttüm. Çok masum görünüyordu.gerçi öyleydide zaten. Odadan çıkıp bende bahçeye çıktım. Bahçemizde ki hamağın üstüne uzanıp yıldızları seyretmeye başladım.
Merhaba arkadaşlar umarım beğenmişsinizdir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNEK
Chick-Litdefne 17 yasında derslerinde cok basarili olan bir ogrenci. yani cogu ogrencini deyimiyle " İNEK"