Salonda eylüller miralar ve enderler ve Sedef oturuyordur
Kapı çalar
X: mira Beylice
Suzi : kendisi burda
X: eylül buluter
Suzi : o da burda
X: ender serez
Suzi : evet oda burda
X : onlar için on bintane Gül var nereye koyayım inanç pars beyden
Selim : Suzi nolmuş kim
Suzi : Selim bey , mira eylül ve ender hanım için on bintane Gül getirilmiş inanç pars beyden nereye koymamı istersiniz
Mert Selim yaman birbirlerine bakarlar
Yaman : gelsin gelsin bakalım ve pis bakış atmıştır
Selim : gelsin Suzicim pis gülüş atmıştır
Selim : yaman seninle bir işimiz vardı değilmi hazırlan da gidelim
Mert : baba bende geliyim
Selim : gel istersen
Ender : nereye
Selim : keyif yapmaya gidicez Aşkım oğullarımla ;))
Ender : hmm Pekibahçe
Mert : arabayı kim kullanacak
Yaman : ben kullanırım
Selim : hayır yaman daha iyileşmedin
Yaman : ben şuan daha çok iyileştim abi avuçlarım kaşınıyor
Mert : benim de
Selim : hadi atlayın arabaya
Giderler ve dönerler eve
Ender : selim !sizler ne yaptığınızı sanıyorsunuz
Mira : evet Yaman ?
Eylül : uff dev ayıp oldu Adama
Selim : Nasıl dövmüşüz ama birdaha uğraşmaz ve güler
Ender : selim gülüyormusun birde haberlerdesiniz
Mert : ya anne babamı görmeliydin Ankaralı damarı tuttu bi görsen
Yaman : :Ddd
Mert : Neyse yemek yiyelim ben çok acıktım
Ender : Suzi bişiler hazırladı ama konuşacağız daha şebek
Eylül : aynen serez bizden kaçamazsın
Yemek masasına geçerler
.......................................
Mert i uzay arar
Mert : ufff yinemi uzay .... Telefonu açar
Uzay : Mert sana süper tekliflerim var
Mert : neymiş o teklif
Uzay : bay golden kitabımızı ilk yayınevi istiyor Olcay bey diye biri yarın ona gideceğiz süper diilmi
Mert : yemedim uzay bak yalan söyleme
Uzay : ya doğru diyorum sabah erkenden çıkacağız Olcay beyle görüşeceğiz uzatma doğru bayyy
Mert : tamam tamam
Ender : niçin aramış
Mert : nırım nırım nırım nırım allahım ya çok şükür yaaa
Eylül - Selim : noldu ?
Mert : yarın yayınevinin sahibiyle görüşeceğiz kitabımızı satın alıcak yeni işe başlıyorum
Selim : wahoyyy
Yaman - Mira : alkışlar
Ender : kimin oğlu der öper Mert'i
.........................................................
Sabah 6
Selim : günaydın oğlum sen bu saatteki gidiyorsun
Mert : evet baba benim acelem var konuşturma beni
Eylül gelir : ben geldim günaydın
Mert : aa kelebek günaydın.
Selim : günaydın eylülcüm
Ender merdivenler aşağı iner
Ender : günaydınn hepinize
Mert : niye bu kadar erken kalktın biz mi uyandırdık
Ender : ne yani oğlumun ilk iş günü ne yapayım uyuyamadım
Eylül : bak aşkım sakın uzayla kavga senin iş ortağın bıktım artık kavgalarınızdan sakın iddialara girme
Mert : tamam tamam kelebek beni oyalamayın ya
Uzay arar
Mert : ya ben bunu gırtlaklıycam şimdi haa
Eylül : Mert !
Mert : Alo uzay ne var geliyorum işte yeter der kapatır
Sedef : hadi yiğenim başarılar
Ender öper
Selim : ben bırakırım seni
Mert : ya hayır velisiyle gelmiş diye ayıp olur
Selim : iyi peki madem
Mert : hadi ben kaçtım çok işim var Yaman'a ve miraya selam söyleyin
BiEylül : tamamm
Mert gider
Akşam
Eylül arar Mert'i
Eylül : aşkım naptın nerdesin
Mert : hiç partideyim yayın evinin sen
Eylül: ne partidemisin dur kapının önündeyim
Mert : ne ?
Gelir
Eylül : Canım naptın
Mert : hiç kelebek
Olcay gelir
Olcay :Merhaba ben Olcay
Eylül : olcayy ? Ben sizi erkek diye biliyordum
Olcay : oluyo böle şeyler şey Mert birazdan kitap için konuşman var canım
Mert : tamam
Olcay gider
Eylül : hadi Adam dı niye söylemedin Mert yoksa
Mert : ya yok öyle birşey söyleyecek vaktim yoktu
Eylül : yaaa sabahta konuştuk niye söylemedin ha
Mert : ya kelebek pardon sarılmaya çalışır ama olmaz
Eylül : ya Mert pff
Uzay gelir
Uzay : naber kelebek
Mert : bana bak ona kelebek diyemezsin
Uzay : niyemiş canım
Eylül : diyebilir canım sen de Nasıl yaptıysan
Mert : ya kelebek ya uzay sen bi karışmasana ne işin git olcayın yanına
Uzay : ha Olcay hanım şimdide Olcay mı oldu
Mert : ya oğlum senin kadına dediklerin yok taş kadın falan
Uzay : ha sen sanki bişi demedin yok yuvarlak hatlı kadın diye
Mert : ya bak dedim ama öle demedim
Eylül arabasına doğru ilerler
Mert : uzay sen bi karışma ya eylül der ama ortaklıkta yoktur
Mert : eylül ? Elini yumruk yapar
Uzay : farkeder ve ya tamam özür dilerim der
Mert uzaya yumruk geçirir uzay yere devrilir
Mert eylülün yanına gider
Eylül : ya sen Mert Asım serez tam bir çocuksun ne oluyorda önüne gelene yumruk atıyorsun tam çocuksun bende büyüyeceksin sanıyorum artık rahatsın kız arkadaşından da kurtuluyorsun
Mert : ya eylül ben öylemi dedim eylül
Eylül gider
Parti sonunda herkes dağılır
Olcay : Mert gel bana konuşuruz
Mert : tamam
Olcay Mert'i teselli ederken Mert birden olcayı öpmeye başlamıştır
Olcay : durdurur ve Mert bu böyle olmaz eylülle benim yüzümden aranız bozulmasın git yarın gönlünü al
Mert : peki ben şu kanepede yatarım
Olcay : tamam ben de yatıyorum iyi geceler
.....................
Eylül Yaman'ı arar
Eylül : Alo Yaman
Yaman. : efendim eylülcüm
Eylül : mert geldimi arıyorum açmıyor
Yaman : yo senin yanında değilmi bana öyle dedi
Eylül : yok ben miradayım
Yaman : ha gelmiş gelmiş ama uyuyor odasında
Eylül : tamam Yaman bayy
Yaman : abi Mert nerde
Selim : yayınevinde değilmi
Yaman : ben bi bakmaya gidiyorum
Ender : bişi mi oldu acaba
Yaman : eylülle kavga etmişler de neyse ben bakıp geliyorum
Ender : bize de haber ver dikkatli ol
Yaman yayınevinin önünde durur Mert'in motoru oradadır yayın evi kapalıdır
Mirayı arar
Yaman : Alo Mira
Mira : noldu canım
Yaman : yanında şuan eylül yok değilmi
Mira : yok bahçedeyim ben noldu
Yaman : Mert'in motoru yayınevinin önünde
Mira : o Zaman işi uzundur
Yaman : yok bu öyle değil yayın evi kapalı ama
Mira : ama ne
Yaman : şu Olcay hanım yani sahibinin evi yayın evinin üstünde Mert bahsetmişti
Mira : neee?! Mert Olcay hanımın evinde mi
Yaman : inş düşündüğümüz şey değildir
Mira arkasını döner eylül ü görür
Mira : eylül ?!
Yaman : hayır ya *%@tir
Eylül : bunlar doğrumu Mira der ağlamaklı
Mira: canım bak sadece konuşmaya gitmiştir sanmam öyle birşey olacağını
Eylül : bayılır..................................................
Sabah
Serezler kahvaltı
Selim : günaydın hepinize
Yaman : günaydın abi der yüzü çelişkili bir halde
Ender : günaydın aşkım
Selim :Mert nerde Yaman
Yaman : abi ..... Abi Mert yayınevinin sahibi Olcay da kalmış
Selim : vay be adamla kankada olmuşlar der Gülerler Ender'le
Yaman : abi şey ........ Olcay .... Olcay hanım
Selim - Ender : ne ?!0lcay kadın mı
Ender : ve Mert onda kaldı
Yaman : malesef eylülde biliyo
---------------
Yayınevi
Eylül olcayın kapısını kalar
Olcay bornozlu bir şekilde açar
Eylül ilk şaşırır sonra içeri dalar Mert i otururken görür
Eylül : Allah sizi kahretsin ya
Mert : eylül ?
Eylül : aferin böyle devam
Uzay ofisten yukarı çıkar olcayı öyle görünce utanır eylülün sesini duyar
Uzay içeri girer
Uzay : eylül ? Mert ?
Eylül : aferin aferin hemen bir boşluk gördün bunun gibimi yaptın der uzayı öper
Mert şaşırır ve sinirlenir
Eylül : al oldumu der ve terk eder
Mert : bide bana çocuk diyene bak der o da terk eder
Eve gelir salona girdiğinde annesini Yaman'ı Selim'i Sedefi görür
Mert : Sak'ın bişi söylemeyin kimse benimle konuşmasın !!! Çok sinirlidir ve hemen odasına çıkar
Ender : ben bi gidip konuşşam mı
Selim : bilmem birde çok sinirli sana patlamasın
Ender : doğru neyse akşam yemeğe kadar rahatlamaya çalışsın
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Medcezir
Teen FictionSezon 1den sonra kendim hayalgücüm ile kazadan sonra olanlar.. ender serez Selim serez Mert serez Enderselim aşkı ne olacak Sinan Enveropluna ne olacak YaMiraya ne olcak