Her kızın bir beyaz atlı prensi vardır. Benimde bir beyaz atlı prensim var ama önemli olan beyaz atlı prensin prensesi mi olmak istersin ya da bir kara şövalyenin iyi kalpli cadısısı mı ? Evet ; iyi kalpli yazdım çünkü benden ne kadar kötü kalpli bir cadı olur onu bilemiyorum.
Ben 17 yaşındayım . Lise 3 öğrencisiyim .Çalışkan bir öğrenciyim ve öğretmenler tarafından sevilen bir öğrenciyim.Okulun gözde ve popüler öğrencilerinden olmasamda okulda benim de bir çevrem ve beni benden çok seven arkadaşlarım var . O yüzden kendimi çok şanslı buluyorum. Ama herşey öyle değil ...
Bir insan her yönden şanslı olamıyor ne yazıkki . Işte ben de aile konusunda şanslı değilim .
Annem 38 yaşında fakat yaşından oldukça genç gözüküyor. Kumral , beyaz tenli ve hafif yeşile çalan mavi gözleri var . Insan annemin gözlerine bakınca sanki gözlerinin içinde okyanus varmışta sen boğuluyormuşsun gibi hissettiriyordu. Annem tamamen bana arkadaş gibi davranıyordu . Arkadaşlarıma anlatamadığım sırlarımı anneme anlatırdım . Aşk hayatımı bile ... Annem bazı konularda bana kızsa da en büyük sırdaşım o olurdu. Annem ve babam ben küçükken ayrılmışlardı ve annem benim için hem anne hem baba olmuştu. Neden mi ayrılmışlar ? Babam olacak adam annemi en yakın arkadaşıyla aldatmış. Hemde senelerce ! Annemse bunu ben 3 yaşımdayken fark etmiş ve babamdan ayrılmış. Annemin arkadaşıysa boşanma davasında her şeyi itiraf etmiş .Hakim ise benim annemde kalmamın doğru olduğunu düşünüp beni anneme vermiş . Işte o gün bu gündür annem benim için elinden geleni fazlasıyla yapmıştı. Annemin benimle sırdaş olmasında bu olayın oldukça büyük bir payı var. Annemin hakkını ömür boyu ödeyemem. Çünkü o bana bir annenin verebileceği emekten çok ama çok emek vermişti . Belki de anneme karşı olan bağlılığım ordan geliyordur .
Annemle babam ayrıldıktan hemen sonra biz iki seneye yakın bir zaman teyzemin yanında kalmışız. Teyzem annemden iki yaş büyük , hafif kiloluydu. Saçları uzun ve koyu kahve rengindeydi. Iki tane benden büyük kızı vardı. Teyzem de kocasıyla boşanmıştı. O yüzden annemi en iyi o anlıyordu. O zamanlar dedemler annemi boşanmaması için ikna etmeye çalışmışlar. Ama annemi kararından döndüremeyince onlarda destek olmaya başlamışlar. Annem babamdan ayrılınca maddi durumdan zorluk çekse de beni bu yaşıma kadar kimseye muhtaç etmeden büyütmüştü. Gel zaman git zaman bu yaşıma gelmeyi başarmıştım...
Sabah alarmın sesiyle yataktan aşağı düştüm . İşte haftanın ilk günü ve her zamanki ben . Hemen banyoya koştum elimi yüzümü yıkadım ve kıyafetlerimi giymeye başladım. Neden mi bu kadar acele ediyorum ? Sevgilim , beyaz atlı prensim beni almaya gelecek. Evet kızlar kıskanabilirsiniz .Çünkü her kızın bir beyaz atlı prensi vardır ve onun gerçek olmasını ister. Işte benimki gerçekti ve beni almaya geliyordu . Sarışın , uzun boylu ve mavi gözlüydü. Gözlerinin mavisi o kadar büyüktü ki annemin gözlerinin açık ara farkla önüne geçiyordu. Onu neredeyse bir buçuk senedir seviyordum. Ama daha yeni çıkmaya başlamıştık. Bu hayallerimden telefonumun mesaj sesiyle ayrıldım . Mesaj Ali'den yani beyaz atlı prensimden gelmişti ' Kapının önündeyim hazırsan gel.' yazmıştı. Hemen montumu ve beremi alıp ayağıma botlarımı geçirdim. Dışarıda kar yağıyodu ve hasta olmak istemiyorum. Bu yüzden sıkı sıkı giyindim ama ne fayda ! Kapıyı açmamla soğuk havanın yüzüme vurması bir oldu .Hızlı hızlı merdivenleri indim. Dışarısı apartmandan daha da soğuktu.Dışarıda Ali' yi bulup hızlı adımlarla yanına gittim.Ali sıcak bir gülümsemeyle "Günaydın küçük hanım " dedi.
" Sanada aşkım ." dedim ve okula doğru yürümeye başladık .Yol çok uzun değildi ama hava soğuk olduğu için epeyi uzun gelmişti. Babası pek zengin olmadığından okula araba yerine yürüyerek gidiyordu. Okula geldiğimizde yanımızdan siyah bir araba hızla okula girdi . Son model BMW bir arabaydı. Bu araba bir öğrencinin arabasıydı . Babası milyoner olduğundan okula lüks arabalarla gelebiliyordu ve istediğini yapabiliyordu. Babası o kadar zengin olmasına rağmen bu çocuğun burada ne işi olduğunu bilen yoktu ve sormaya cesaret eden de yoktu . Çocuk sanki kutuplardan gelmişti etrafına soğuk hava üflüyordu resmen. Eskiden bizim evin çaprazında bir dairede oturuyordu . Mahalleden hiç arkadaşı yoktu . Zaten pek sık sokağa çıkmıyordu küçükken .Birkaç arkadaşı hariç okulda da hiç arkadaşı yoktu. Uzun boylu kumraldı . Ama teni bayağı koyuydu. Bu yüzden esmer gibi duruyordu. Gözleri Ali ile yarışamasa da büyüleyici bir yeşili vardı .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARA ŞÖVALYEM
Teen FictionHer kızın bir beyaz atlı prensi vardır. Benimde bir beyaz atlı prensim var ama önemli olan beyaz atlı prensin prensesi mi olmak istersin ya da bir kara şövalyenin cadısı olmak mı istersiniz ışte bunu gerçek aşk gösterecek...