Ağzıma bez bastıktan sonra beni çekiştirerek arabaya bindirdiler. Bana ne yaptıklarını bilmiyorum ama ağzıma bez bastıktan sonra beynim vücuduma komut vermiyor gibiydi . Herşeyi hissediyorum fakat tepki veremiyordum. Araba hızla çalışmaya başladı. Adamlar ise kendi aralarında birşeyler konuşuyordu . Fakat duyamıyordum. Beynim uyuşmuş gibiydi . Gözlerimi açmaya ve bağırmaya çalıştım , tüm kuvvetimle. Sonuç ; sadece ' ah ' sesi . Bana ne yapmışlardı böyle hiçbir fikrim yok . Kendimi annesine ihtiyacı olan bir bebek gibi hissediyordum.Tahminime göre beş altı saat yol gittikten sonra taşlı bir yola girdik . Herhalde bir köy yolu falandı. Geldiğimizi arabanın durduğundan ve kontağın kapandığından anladım. Yanımda duran adamda tekrar o bezi ağzıma bastı . Zaten kıpırdayamıyordum ve tekrar bezi basınca daha da kötü oldum. Şoför olduğunu tahmin ettiğim adam arabadan indi ve arka tarafın kapısını açtı . Birden beni ayağımdan çekiştirmeye başladı . Koltukta kayarak uç kısma geldim ve beni kucağına alıp yürümeye başladı. Kucağında olduğum adam durdu ve sonra kapı açılma sesi geldi. Adam tekrar yürümeye başladığında biraz sarsıldım. Düşecek gibi olsam da adam hemen beni kucağında düzeltti ve yürümeye devam etti . Içeri girdikten sonra merdiven indiğini fark ettim. Biraz daha yürüdükten sonra beni taş zeminli bi yere yatırdı. Kendimi daha iyi hissediyordum.Elimi kaldırmaya çalıştım fakat yine olmadı . Sadece parmaklarımı oynatabildim. Adam ağır adımlarla odadan çıktı ve kapıyı kilitledi.
Beni odaya getireli yaklaşık iki saat olmuştu . Kendimi daha iyi hissediyordum. Ayağa kalktım . Oda büyük olduğu için etrafta pencere aradım ama bodrum kat olduğu için hiç cam yoktu . Içerisi küf kokuyordu. Biraz daha odanın içinde dolandıktan sonra merdivenden birinin indiğini anladığım gıcırtılı sesler çıkmaya başladı . Hemen beni bağladığı yere gidip oturdum . Adam içeri girdi ve anında içimdeki o kötü his kat kat arttı. Ne yapacağımı bilemedim ve ağzımdan " Benden ne istiyorsunuz . Lütfen beni bırakın." lafı çıktı. Adam sinir bozucu bi şekilde kahkaha atıp üzerime doğru yürümeye başladı. Ben hızla kendimi geri çektim . Fakat fayda etmedi . Sırtımı duvara çarptım ve durmak zorunda kaldım . Adam nefesimiz karışacak şekilde bana yaklaştıktan sonra durdu ve " Konuşunca daha bir seksi oluyorsun. " dedi ve elini bacağıma dokundurup belime kadar kaydırdı. Ben kalbim ağzımdan çıkacak şekilde atarken " Yardım edin lütfen . " diye bağırdım . O sırada odaya bir adam daha girdi ve " Küçüğümüzü hemen korkutmayalım. " dedi . Adam dudağıma yapışınca onu hızla ittim ve tokat attım . Adam arsızca gülüp " Bu daha başlangıç . Daha çok eğleneceğiz seninle güzelim . " dedi ve odadan çıktı. Ah , herşey kabus gibiydi. Biran önce bitsin artık . Dayanamıyorum. Bunu bana neden yapıyorlardı? Benden ne istiyorlardı ? Neden beni seçmişlerdi onca kız varken , neden ben ? Bunların cevabını elbet bir gün alacaktım ama ne zaman? Bu adamlar bana bişey yapmadan birilerinin beni bulması gerek...
Ben bunları düşünürken saat çok geç olduğundan uyuya kalmıştım. Sabah pantalonum çıkarılırken uyandım ve tam çığlık atacaktım ki ağzımın bantlı ve kollarımın yukardan kelepçeli bi şekilde bağlı olduğunu gördüm . Hızla hareket etmeye başladım ama adamlar bağırınca korktum ve sustum. Sonra düşündüm de başıma daha ne kadar kötülük gelebilir ki. Hızla hareket edip adamlara tekme atmaya başladım. Adamlar pantolonumu çıkarıp üstümde olan tişörtü çıkarmak için geldiğinde daha da hızlandım ama ne fayda , yinede çıkarmışlardı. Benim birkaç fotoğrafımı çektiler. Sonra uzun boylu kumral adam diğerlerine çık işareti verip onların çıkmasını sağladı . Ben kalp krizi geçiriyordum resmen ama beni kurtaracak kimse olmadığından yapacağım tek şey elimden geldiğince karşı koymaktı. Adam üstündekileri çıkarıp üzerime yürümeye başladı . Tüm gücümle çığlık atıyordum . Ama ağzım bağlı olduğu için sesim sadece inleme gibi çıkıyordu . Ben uyurken telefon koymuşlardı tam karşıma ve video ayarındaydı ama çalıştırmamışlardı . Adam üstünü çıkardıktan sonra onu başlatmıştı. Benim korkum daha da artmıştı ve elimden sadece çırpınmak geliyordu . Işte bu beni daha da mahvediyordu. Adam yavaş adımlarla bana doğru geldi ve üstüme çıktı . Kulağıma eğilip " Hazır mısın ? " dedi . Ben daha da çırpınıp kafamı oraya buraya salladım . Adam eliyle başımı sert bir şekilde kavrayıp hayvansı bir şekilde ağzımdaki bantı çekti ve boynumu öpmeye başladı . Adam benden altı yedi yaş büyük duruyordu . Oldukça yakışıklı ve uzun boyluydu. Ben bunları düşünürken adam göğüslerime doğru inmeye başladı. " Imdat yardım edin ." diye bağırdım . Daha sonra adama dönüp " Benden ne istiyorsunuz . Ben size ne yaptım ? " diye sorunca suratını yüzüme yakınlaştırdı ve " O adamın suçunun cezasını sen ödeyeceksin." dedi. Ben daha bişey demeden dudaklarıma yapıştı ve şiddetli bir şekilde öpmeye başladı. Ben kafamı sağa sola sallayıp dudaklarından kurtulmaya çalıştım . Tam kurtuldum derken ağzıma bantı tekrar yapıştırdı. Elini belimin altından beni kavrayacak şekilde sarıp kendine daha da çekti , sanki daha yakın olabilirmişiz gibi . Sonra yüzünü vücudumdan çekip gözlerini gözlerime kilitledi .Ağladığımı görünce bir an durdu ve üzerimden kalktı, telefona doğru yürüdü ve eline alıp odadan çıktı.Aradan bir kaç saat geçtikten sonra elinde tepsiyle farklı bir adam girdi. Yanıma yaklaşıp üzerinde yemek olan tepsiyi yere doğru hızlı ve sert bi şekilde koyup yere oturdu . Cebinden bi anahtar çıkarttı ve ellerimin bağlı olduğu kelepçeyi açtı. Eliyle " Al , ye bunları. " diye emir verip odadan çıktı. Çok aç olduğumdan hiç düşünmeden yemeğe başladım . Yemek bittikten hemen sonra odadan kaçmak için bir yer var mı diye odanın içinde dolaşmaya karar verdim. Daha önce fark etmediğim küçük bi pencere vardı ama önünde tahtalar çakılıydı . Zaten tahtalar olmasa da ordan çıkmam imkansızdı. Çünkü hem çok küçük hem de yukarıdaydı. Ben odada biraz daha dolaşıp çıkış yolunun sadece o pencere olduğunu anladıktan yarım saat sonra oturmaya karar verdim . Fakat tam oturdum derken kapı açıldı ve o lanet adamlar tekrar geldi . Bu sefer kalabalıklardı. Üzerime doğru gelmeye başlayınca geri geri gidip boğazım yırtılırcasına çığlık attım . Adamlar adımlarını hızlandırdı ve yanıma vardıklarında bir tanesi kafamı tuttu , diğeri ağzıma bant yapıştırdı ,diğeri ellerimi arkaya götürüp kelepçe bağladı , diğeri ise beni kucağına alıp diğerinin ayağıma kelepçe bağlamasını bekledi . O da ayağıma kelepçeyi bağlayınca adeta paketlenmiş bi şekilde odadan çıktık. Benim bu adamlara karşı tek yapabildiğim çırpınmak oluyordu. O kadar kalabalık ve irilerdi ki onlara karşı ne yapsam da fayda etmiyordu. Merdivenlerin başına geldiğimizde beni taşıyan adamın kucağında biraz doğruldum ve adama kafa attım ama eminim ki adamın kafası benim kafamdan daha az acımıştır. Bu nasıl bir acıydı böyle tahmin bile edemezsiniz. Burnumu kırmıştım sanırım ama kanamıyordu. Yani ne bileyim belki ben abartıyorumdur ama yapmam ben öyle şey. Adam beni tutup omuzundan arka tarafına doğru bıraktı. Galiba kızmamıştı. Belki canımın acıdığını anlamıştı ve o yüzden kızmamıştı , bilemiyorum. Adam beni öyle omuzundan arka tarafa doğru bıraktıktan sonra yürümeye devam etti . Orada bilin bakalım kimle karşılaştım tabi ki de beni taşıyan adamın poposuyla . Ismi yokmuş ama oldukça seksi duruyor yani tersten baktığım için bana öyle geliyor da olabilir. Tamam tamam be beynime kan çok fazla gitti yoksa yapmam ben böyle şeyler. Adam yaklaşık iki dakikadır yürüyordu ve benim aklıma haince bir plan geldi ve bağlı ayaklarımı adamın tam orasına hızlı bir şekilde vurdum. Adam o acıyla beni yere bir fırlattı , anlatamam . Tamam bunu beklemiyordum. Adam hızla orasını tutup yere çömeldi. Ben yerden nasıl kalkacağımı düşünürken bir anda yanağımda bir yanma hissettim . Kafamı kaldırdığımda orasına vurduğum adamın bana tokat attığını fark ettim . Bunu nasıl yapmıştı hemde bana , pislik herif. Bana tecavüz etmeye çalışan adam hızla yanımıza geldi. Sanırım o patronlarıydı. Bana tokat atan adamın elini tutup ters çevirdi ve kulağına yaklaşıp " Bi daha asla benim sana emanet ettiğim bir şeye elini sürme. Yoksa bedelini canınla ödersin. " dedi fısıltıyla. Tabi ki bende bunu duyup gaza geleceğim sırada patronları beni kucağına aldı ve yürümeye başladı. Ben sesli sesli kendimle konuşuyordum fakat ağzımda bant olduğu için ne dediğim anlaşılmıyordu. Bu adamlar benden ne istiyor olabilirdi ki ?
Işte bu sorunun cevabını çok yakında alacağıma inanıyorum . Biraz daha yürüdükten sonra eski ahşap , büyük bir kapının önünde durduk ve arkadan bir adam gelip bize kapıyı açtı. Dışarı çıktığımızda kar yağıyordu . Çok üşüsemde ona yani beni taşıyan patron beyefendiye yaklaşmadım ama o durumu anladı galiba . Çünkü beni kendine öyle bir çekti ki neredeyse içine girecektim.Kendimi geri çekmeye çalışsam da başarılı olamadım. Sonra pes ettim. Kafamı göğsüne yasladığımda derin bir nefes aldım . Burnuma sadece onun kokusu gelmişti. Kokusu sanki barut , sigara , alkol , bir de onun o ipeksi kendi kokusunun karışımı bişeydi. Kötü değildi ama ona özeldi. Farklıydı . Hem de her şeyi. Giyimi , kokusu ,sakalları , saçı ,tarzı ve beni kaçırmış olması . Gerçekten beni kaçırmasının amacı neydi. Benden ne istiyordu ? Bunu bana en iyi şekilde zaman gösterecekti ama dayanamıyordum artık. Biraz daha yürüdük ve durduk. Sonra arabanın kapısı açıldı . Patron beni biraz sarsmaya başladı ama en sonunda arabaya yerleştirip kapıyı kapattı. Beni hiç sarsmadan buraya kadar getirmişti. Oldukça kaslı ve yakışıklıydı. Fakat o benim katilim olabilirdi. Birkaç saat önce bana tecavüz edecekti . Yakışıklı olması bunları değiştiremezdi. Ama neden durdu bir anda ve neden fikir değiştirdi. Benden tiksinmiş olabilir mi ? Evet . Ama beni tecavüz etmek için kaçırıp sonra bir anda tiksinmesi hiç de mantıklı değil . Başka birşey olmuş olması lazım . Belki yaptığının yanlış olduğunu anlamış olabilir mi ? Tabi ki de hayır . Eğer böyle düşündü ise beni bırakırdı .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARA ŞÖVALYEM
Teen FictionHer kızın bir beyaz atlı prensi vardır. Benimde bir beyaz atlı prensim var ama önemli olan beyaz atlı prensin prensesi mi olmak istersin ya da bir kara şövalyenin cadısı olmak mı istersiniz ışte bunu gerçek aşk gösterecek...