BİR AVUÇ İŞLEVSİZ BEYİN-2

254 18 6
                                    

"Evet! Binlerce kere evet,seninle evlenirim."dedim.Papatyaların arasında karşımda aşık olduğum adam,sonsuz gibi duran masmavi gökyüzü ve bütün asaletiyle üstümüzde parlayan güneş de bana onu öpmem için neredeyse yalvarıyordu.

"Aslı..."dedi karşımda ışıltılı gözleriyle bana doğru tebessümle bakarken.

"Hmmm..."diye bir ses çıktı ağzımdan.Yavaşça yüzünü bana doğru yaklaştırmaya başladı.Ben de onu öpmek için yüzüne doğru uzandığımda yanağımda bir sızı hissettim.İnanamıyorum bana vurmuş muydu?Hem de evlenme teklifi ettikten sonra.Bir dakika.Uyandım mı ben?

Gözlerim açılmamak için direnirken biri tarafından kafama bir şaplak daha yemiştim.Gözlerimi açtığımda birkaç saniye görüntünün netleşmesi için gözlerimi kırpıştırdım.

"Niye vuruyorsun kafama ya?"diye sitem ettim.Fakat sanki beni duymamış gibi dolabımın yanına gitti.Ona sinirli sandığım bakışlarımı gönderirken ofladı.

"Kızım ne yapabilirim. Koala gibi yapıştın az kalsın öpüyordun beni."diyince aklıma rüya geldi inanamıyorum.Dylan'ı rüyamda görmüştüm.Bana evlenme teklifi etti.Beni tam öpecekken uyandım.İşte şimdi sinirlendim.
"Niye bu saatte ayaktasın?"

"Randevum var.Kerim ile çıkıyoruz."diyince bir kez daha lanet savurdum Dünya'ya.En uzun ilişkisi 1 gün sürmüş bir insandım ben.Neden benim arkadaşım sakar olmayan;fiziği,yüzü ve giyimi güzel bir insan oluyordu ki?Bazen -yani her zaman-onu çok kıskanıyorum.Son çıktığım çocuğa,geri dönüşümün neden önemli olduğunu anlatırken telefonu çalmış gibi yapıp gitmem gerekiyor dedi ve gitti.Fakat o telefonla konuşurken ekranı açıktı ve biriyle konuşmadığını açıkça görmüştüm.Sadece onu terkedeceğimden korktu anlaşılan ve gururu kırılmasın diye önce O ayrıldı.Çünkü başka açıklaması olamaz

"Daldın yine Aslı."dediğinde düşüncelerimden çıktım ve olayı kavrayarak beklendik soruyu sordum.

"Peki süper zekalı,ultra güzel,best model arkadaşım beni niye uyandırdın?"

"İlk önce iltifatların için sağol ,hepsi doğru.Soruya gelince çifte randevu gibi bişey ayarladık.Kerim'in de arkadaşı gelecek.Sizi tanıştırcaz.Hazırlan."dedi ben bakışlarımı duvara sabitlemiş boş boş bakarken.

"B-be-be-ben r-randevu b-ben...Ahhh! Ne vuruyosun ya?"diyerek isyan ettim.Alıştı iyice bana vurmaya bu da.

"Kızım takıldın kaldın sen de ne yapayım?Hadi kalk hazırlan."dedi.

"Ne kadar da randevu sever bir kız."diye mırıldandım.

"Gel kıyafet seçelim sana." diyerek küçük bir çocukmuşum gibi elimden tuttu ve dolabın karşısına getirdi beni.Kendimi gel sana şeker vericem diyerek elinden tutulup mahalleden kaçırılan 5 yaşınaki kız çocuğu gibi hissettim.

*15 Dakika sonra*

"Yok bulamadım,yürü bize."dedi bedenlerimizin uyduğunu bilen kız.

Yolda hiçbir tanıdığa denk gelmemeye ve kimseyle göz teması kurmadan yürümeye odaklandım.İremlere geldiğimizde direk odasına dalıp kimseye görünmeden kıyafetleri aldık hazırlandık ve çıktık.Üstümde bahçivan tulumu ve kafamda capim vardı.Hem İrem'in tarzına hem de benim tarzıma yakındı.Aslında buna neden bahçivan tulumu dediklerini merak ettim.Ama bahçivan kıyafetine benziyor diye olduğunu düşündüm.Daha sonra bunu kimin düşündüğünü düşündüm.Sonra da düşüncelerimin ne kadar saçma olduğunu düşünüp düşünmeye son verdim.

Kafeye geldiğimizde biri insana benzeyen ama tatlı ve yakışıklı olmayan diğeri de fazlasıyla tatlı ve hafif yakışıklı olan çocuklara doğru ilerledik.Kerim adlı sürüngen bana sarılmak için hamle yapınca elimi uzattım ve elini sıkıp oturdum.Diğer sadece insana benzeyen şahıs eli havada olarak ayakta 2-3 saniye bekledi ve oturdu.Şimdi siz sert kız falan derdiniz.Tabiki de hayır.Çok utangaç olduğum için yüzüne bakamıyorum sadece o kadar.Konuşma boyunca başım hep öndeydi ve telefonumu kurcalıyor gibi davranıyordum.

"Merhaba."dedi sevimsiz çocuk.

"O'na bakmamaya çalışarak "Merhaba" diye mırıldandım.Duyduğuna emin değilim.

"Adın ne?"dedi sevimsiz.

"Aslı.Sen?"dedim başımı kaldırmadan.

"Sinan"dedi sevimsiz.İyi bari ismi sevimliydi.Kendi etkinliğimi uygulamak için boğazımı temizleyerek sesimin gğr çıkmasını sağladım.Önyargısız olmak için muhabbet etmek istedim ve konu aramaya başladım.

"En sevdiğin çiçek ne?"galiba tek olarak ölücem.

"Çiçek sevmem."dedi.Ne kadar da çiçek sevmez bir erkek.

"Peki en sevdiğin hayvan?"Şu anda masayı terk etmezse evlenebiliriz.

"Kelebek.Bir gün yaşa, çiçekten çiçeğe gez.Acı çekmeye vaktin kalmadan öl.Bundan güzel bişey var mı?"Ben evlenmek mi dedim?Evladım olsa eldivenle severim.Tipe gel.

"Anladım."dedim yüzüne bakamadan.

Yaklaşık yarım saat boyunca oturmuş telefonumla ilgileniyormuş gibi yapıp muhabbeti dinliyor ve kimseyle göz göze gelmiyordum.İçecek sipariş etmesini İrem'in kulağına fısıldadım.Bu sırada lavaboya gideceğimi söyleyip ayaklandım.Tam arkamı dönmüştüm ki garsonun elindekilere çarptım.İkimizinde üzeri batarken herkesin gözü bana döndü birden.Ağzım 5 kilometre açık bir şekilde üstüme bakarken masadan çantamı kaptım ve koşar adımlarla kafeden çıktım.O kadar insanın birden bana odaklanması son isteyeceğim şey bile değildi.Yaklaşık 5 dakika kadar sonra kolumdan tutulup çevirildim.Tam bağıracaktım ki karşımda kafedeki garsonu görmemle gözlerimin pörtlemesi bir oldu.Bir süre hareket edemedim.Garson gözlerime bakıp;

"Seni seviyorum." dedi.











POPÜLER EZİK!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin