Kırmızı Aşk Siyah Yalan

0.3

selam hepinize merhabalar iyi günler çok resmi olmuş bu ne ya! selam jnmslar ehem ehem hiç konuşmamışcasına..... :d  keyifli okumalar votelerinizi eksik etmeyin iyi okumalar öhhö öhho

EDWARD bu Edward'dı... Yanında sarı saçlı hafif kendisine benzeyen bir çocuk vardı. Yakışıklıydı hatta Edward'dan bile...Biraz daha aynı  yere bakarsam tüm camlar parçalanıp gidicek. Kafamı arabaya çevirdim ve Daphne'nin Edward'ın yanına gittiğini gördüm birazdan çıldırabilirdim. Acaba Carter'ın koluna girerek mi devam etmeliyim yoksa Daphne'nin yanına gidip heeeyyytttt o benim sevgilim ulleeeenn  dercesine sevgilimi onun elinden kurtarmalımıyım bilmiyorum-_- Sap gibi ortada duran bir adet ben, Daphne'nin etkisinden şaşkına dönmüş bir adet Edward ve bana mal mal bakan bir adet Carter ve Edward'ın yanındaki çocuk vardı... Hemen Jessie'ye evin yerini sordum parmağıyla işaret etti.Çatısı sarı üst katı pembe alt katı bej tonuydu kapısı deniz mavisi orta boyda çok tatlı ve samimi bir evdi.Bavulumu çekiştirerek oraya sürükledim. Edward görmemişti●_● tüm yazı ondan saklanarak geçirmeyecektim tabiki ama şimdi beni görmemesi ikimiz açısındanda iyiydi...
 
Evin önündeki 3 basamak olan merdivenin ilk basamağına bavulumu koyup ikinci basamağa oturdum ve diğerlerini bekledim. Uzun bir bekleyiş oldu 15-20 dakikalık bir bekleyiş... Sonunda ilk gelen Carter oldu elinde sallandırdığı iki anahtarın birini verdi

"bu sana ait.Birşey olurda kapıda kalırsan diye"

"tamam"

Sonra kapıyı açtık içeriside dışarısı gibi şirin ve güzeldi alt katta bir mutfak ve 8 kişilik bir masa vardı ve yanda küçük bir oda ve diğer yanda salon tarzı bir yer vardı üst katta 3 oda her odada bir banyo vardı merdiven,koridor, odalar her yer mükemmeldi...
  
"Carter"

"hı"

"ben nerde yatacağım?"

"bilmem Daphne ile kalmak istermisin?"

Soru mu şimdi bu tabiki onunla kalmak istemiyorum

"Yok hayır olmaz"

"hmm... o zaman benimle¿"

"Neden siz kuzen kuzene yatmayı denemiyorsunuz???"

"Daphne babası bile olsa erkek biriyle yatamıyor"

Ne ne ne ne bende buna inandım yani öylemi (!) Edward'a sakız gibi yapışıyor ama bunu hiç katmıyorsunuz! (laned olsun bu hayat lanet olsun bu sevgi ben seni çok sevdim sen neden bena böle yaptın dırıııp dırıııp)

"hayır o zaman ben salonda yatayım"

kolumu eliyle ovaladı

"bu kadar stres yapma 2 yatak var zaten 2 tanede dolap var"

"Hmm peki"

Beni kandıracağını mı sanıyor bu asla ona inanmıyorum. Aynı odada kalmamız onunla yakınlaşacağımız anlamına mı geliyor yani tek anladığı bu mu acaba ona müthiş bir at gözlüğü olduğunu söylemeli miyim????
                      ●●●●●●●
Herkes bir yerleşme çabaları içindeydi. bende dolabın önünde oturup bacaklarımı uzatmış kıyafetleri katlıyordum.Ohh en sonunda bitmişti. Aşağıya indiğimde herkes toplanmış yemek hazırlıyordu yardım edesim hiç mi hiç yoktu hemen üst kata geri çıktım ve yatağa gömüldüm
                         ●●●●●

"Andrea tatlım yemek hazır eğer istersen gel"

Sesi beni incitmekten korkar gibiydi.Beni güçsüz zayıf bir kız sanmıştı öyle ağladığım için heralde.Ama bu belkide yılların birikintisiydi bu... yıllarca evden kaçmayı planlamış ama gerçekleştirmeye korkmuş ben en sonunda cesaret bulmuş ve evden kaçmıştım... Neyse

"tamam geliyorum"

buz mavisi bir şortun üstüne yarım beyaz bir t-shirt  giydim ve hemen aşağıya indim.

       Daphne manalı manalı bana bakıyordu.Ben sadece omuz silktim
"Andrea acaba masaya yardım etsen iyi olmaz mıydı¿"

Ya bu kız bana laf çarpmadan duramıyor muydu acaba????

"öhho öhho ah Daphne neden böyle konuşuyorsun hepimizi yolculuk tutmuş olabilirdi olamaz mıydı?"

"hıhı olabilirdi tabiki ama biz yatmadık değil mi"

"lütfen Daphne"

Daha fazla bir şey yiyesim kalmammıştı

"ellerinize sağlık"  -boğazıma dizdiniz-

"afiyet olsun" dedi babası -hala adını bilmiyorum-

Koşarak evden çıkdım ve ayağıma bavulda gördüğüm ilk terliği geçirdim...  T-shirt'imi çıkarıp denize girdim. Denizin rahatlattığını söyleyen Jessie gayet haklıydı deniz rahatlatıyordu. Yaklaşık 40-45 dakika sonra heryerimin buruş buruş olmaması için denizden çıktım ve kıyodaki kumlara oturup deniz kabuklarını toplamaya başladım. Buda benim teorim:deniz kabukları rahatlatır...

İkinci teorim ise Edward bazı şeyleri normal karşılayabilir-_-

Uzaklardan Edward ve yanındaki çocuk geliyordu. Edward beni gördü ve şoka girdi

"Buraya nasıl geldin yoksa eve geri mi döndün??"

"Carter ile geldim o davet etti"

"Ne birde Carter ile ha!!!"

"eeveeettt"

"Yanınızda Daphne de mi var?"

"Evet onu nereden tanıyorsun?"

"Şey eski okulumda aynı sınıftaydık"

Onu kıskanıyor gibi gözükmek istemiyordum

"Sanırım seni seviyor"

"Ne bunu da nerden çıkarttın"

"Birine söylerken duymuştum"

"Kime ???"

"Imm Carter'a"

"Tamam sorun etme bunu aynı sınıftayız diye böyle birşey olmak zorunda değil"

"Eeee bunlar kim"

"Kuzenlerim John ve Roberto"

"Tanıştığıma memnun oldum"

O sırada  Daphne ve adını bilmediğim bir kız kahkaha atarak bulunduğumuz ortama girdi ve karşımda Edward ve John'un olduğu şezlonga oturdu. Ben Roberto ile oturuyordum

Daphne yaygan yaygan kahkaha atarken (IYK) Yanındaki kız hafifçe yanıma yaklaştı tövbe tövbe...

"Edward'ın yeni sevgilisi sen misin? ??"

"yeni??"

"Eski sevgilisi de Daphne.İstersen onların arasına hiç girme deniz kum güneş... Sanırım küllerinden yeniden  bir aşk doğacak. Sen en iyisi mi koyver ve Edward'ın yakasını bırak oldu mu seninde canın yanmasın!!!!!"