Kırmızı Aşk Siyah Yalan

0.7

iyi okumalar. Vote ve yorumlarınızı bekliyorum.

"Oğlumun yakınında görmeyeyim seni.Sakın."

Bu kadına ne olmuştu böyle! Tek amacı oğluyla aramı yapmak sanıyordum. Ama oğlunun yakınında bile olmamı istemiyordu şimdi. Peki o zaman neden dertlerimi dinlenmişti? Neden bana iyi davranıp ümitlendirmişti beni? Ona karşı boş boş bakınarak düşünüyordum.Sesim yoktu.Çıkmıyordu.Boğazım düğümlenmiş konuşmama engel oluyordu. Zor zar bir kelime çıkabildi ağzımdan

"Tamam"

Tek diyebildiğim buydu işte "TAMAM" Aslında ona içimi döküp feryat figan ağlamak dizlerine çöküp beni rahatlatmasını isterdim.Ona binlerce soru sormalıydım. Neden yapıyorsun bunu bana diye. Ama yok... Ağzımdan dökülebilen tek sözcüktü tamam. İçimden geçen birsürü derdin tercümanı sadece küçücük bir kelimeydi.

Hışımla Carter'a döndü.

"Böyle birşeyi yapmaktaki amacın nedir ha?"

Gözlerini oğuşturan Daphne odaya girdi.

"neler oluyor pardon ama"

"Sen sus Daphne! Carter'ın Andrea'dan hoşlandığını biliyordun ancak bana haber vermedin"

Hemen lafa atıldım.

"Öyle birşey yok Carter'ın benden hoşlanması benimde ondan hoşlanacağım anlamına gelmiyor aramızda hiçbir şey olmadı. Hem olsa bile bu sizi ilgilendirir ama bu kadar da abartmanızı önermem"

"Senin önerilerine uymayacağım"

"O zaman bana karışmayacaksınız"

"Tamaaam konu burda kapanmıştır tek laf istemiyorum.Ve sen Carter hemen benimle geliyorsun"

Carter bana baktı ve odadan çıktı. Daphne gözlerini tekrar oğuşturdu.

"Sen ona bakma başka birşeye sinirlenmiştir ya o"

"Bunu yapmasına gerek yoktu Daph"

"Evet ama yaptı.İş işten geçti bir kere hadi yatalım.Gün doğacak ve içimizdeki sıkıntılar gecede kalacak"

"Ama gece tekrar gelecek"

"Ya bu kadar karamsar olma.Ben ne olursa olsun senin yanındayım"

"Saol"

"Ne yapmak istersin Andrea? Bu gece uyumak bize haram."

"Bilmem ki. Denize girmeye be dersin?" dedim ve gözlerimi kırpıştırıp çapkınca gülümsedim.

Bu gayet eğlenceli olacaktı.

"Ah aklımdan geçeni okudun haydi o zaman"

Bikinilerimi alıp aşağıya indim ki Roberto elimde büyük tabak bir patlamış mısırla cafeden çıktı ve bir şezlonga oturdu.Hiç sesimi çıkarmadan yanına gittim ve kulağına fısıldadım.

"Bensiz patlamış mısır yenmez tatlıım"

"imdaat aaağğğ"

Aniden bir ses duyunca korkmuş elindeki mısırları benim üstüme ve kendi üstüne döktü.Zangır zangır titrerken şezlonga çarptım ve tam kucağına düştüm. Önce duruldu bağırmayı kesti sonra çapkınca sırıttı ve yanağımdan öptü.

"Oooo korkuttun beni prenses"

"Ahahah çok korktun ama ıhıhıı"

"Ne gapıyorsun gece gece"