Beyefendi...
Hoca diyor ki :
''Sınıfa böyle girilir mi ? Savaş kendine gel! '' diye çocuğu azarladı.Bence de haklı yani hoca,öküz gibi içeriye dalıyor.Tamam bende aynısı yapmış olabilirim ama bu çocuğun yaptığı kadar yapmadım.Sınıf önünü eğmiş kafalarını hiç çocuğa karşı kaldırmıyor.Sadece sınıfta kafamı kaldırmış çocuğa ben bakıyorum herhalde.
Şöyle bir etrafıma baktım valla sadece ben bakıyorum,aman bakarım tabiki kime ne göz benim değil mi? Hımm bu arada çocuğun adı Savaş'mış. Savaşa baktığımda hocaya sinirli sinirli bakıyordu ve ağzından şu kelimeler döküldü:
''Hoca bu okuldan atılmak istemiyorsan SUS!! dedi. Şuan bu çocuk hocamıza ne dedi?Ben desem kesin atılmıştım.Nasıl bir kişi bu böyle?Kendini ne sanıyor?
Sinirli bir şekilde ayağa kalktım ve Savaşa doğru yürümeye başladım.Savaş bana doğru dönüp şaşkın şaşkın bakmaya başladı.Bende ona sinirli bir şekilde yüzüne bakıyordum.Artık dayanamadım Savaşla bağırmaya başladım.
''Lan kodumun çocuğu! Sen nasıl hocaya saygısızlık yaparsın?Sen kimsin lan?Ha?SEN KİMSİN?'' diye bağırdım yüzüne karşı.Sınıf ben ayağa kalktığımdan beri beni izliyor zaten.Bu tavrımı görükleri zaman bana bakmaya başladılar.Savaş bana karşı bir adım atıp:
''Ne diyon kızım sen?'' dedi.Burası benim okulum sana ne oluyor?dedi.Devam etti.Sen benim kim olduğumu bilmiyorsun herhalde gelip sana anlatsınlar.'' deyip sınıfa doğru baktı.Tekrar bana dönüp:
''Bana ters ters cevap verme ayağını denk al eğer almassan o yerde sapasağlam duran ayaklarını keserim!'' dedi.Ben tam bir şey söyleyecekken adını bilmediğim kız *Bana not kağıdını veren kız* ''Dur sus artık gel gidelim buradan Nehir''dedi.Kolumu çekiştirmeye başladı kolumu hemen çektim ve Savaşa karşı dik dik bakmaya başladım.Ve yüzüne karşı eğilip ona karşı yaklaştım.Yüzlerimiz çok yakındı.Santimler vardı aramıza.Ben sakin bir şekilde:
''Birincisi,senin kim olduğunu bilmeme gerek yok!''
''İkincisi,bu yerde duran sapasağlam ayaklarımı,*bakışlarımı ayaklarıma çevirerek,onun tekrar yüzüne bakarak *kesmeni sabırsızlıkla bekliyorum'' dedim ve hemen uzaklaşıp koluna omuz atıp sınıftan çıktım.Şuan çok sinirliydim.Her an önüme kim çıkarsa çıksın dövesim var ama bunu yapmayacağım kendi iyiliğim için...
Kolumu yine tanımadığım kız tutup bir şeyler demeye başladı:
''Bak Nehir sana bunu anlatacaktım işte lütfen benimle kantine gel.Ama artık çok geç galiba''dedi.Kıza dönüp ''Bak kızım senin kim olduğunu bilmiyorum.Neyi geç olup olmadığını da bilmiyorum beni rahat bırak deyip gidecekken yine kolumu tuttu sana her şeyi anlatmam lazım lütfen beni dinle dedi.Ben etrafıma bakınıp bizim sınıfın daha yeni çıktığını gördüm niye bu kadar geç çıktılar demeden tabiki de Savaş yüzündendir deyip önümdeki kıza dönüp adın ne dedim oda hemen cevapladı:
''Beste Vuslat''dedi.Tamam seni dinleyeceğim Beste,deyip onu takip etmeye başladım ve kantine gidip boş bir yere oturduk.Bana dönüp ilk önce sustu *ben*:
''Beni buraya konuşmak için mi çağırdın yoksa bön bön bakalım diye mi?'' dedim.İlk önce ben dinledi sonra konuşmaya başladı:
''Nehir,şuan ne kadar sinirlensen de kendini tutman lazım.Besteye bakıp ''neden'' dedim.Devam ettim.Sınıf bir şey yapmadı bari ben bir şey yapayım dedim.Orada hocanın gurur söz konusu ne kadar biz öğrenciler hocalar kötü bir şey yaptıkları zaman sevmeyiz ama şuan ben hocanın kötü bir hareketini görmediğim için korumak istedim.Kötü mü yaptım?'' dedim.*Yüzümü büzerek*

ŞİMDİ OKUDUĞUN
FISILTI
Romanceİki lise öğrencisinin hem iyi hem kötü çatışmalı aşklarını anlatıyor.