HUZURSUZ

37 3 1
                                    

    Artık tutamıyorum gözyaşlarımı gözlerimde , onlarda sıkıldılar gözümde hapsolmaktan. Gözlerimin içi yanarken, sırf aciz görünmeyeyim diye ; göz kapaklarımı kapatıp o yangının sona ermesini beklememden sıkıldılar. Sıkıldı herkes...

İçimde hapis olan kelimeleri püskürtemediğim için sıkıldı dudaklarım, gülümsemek için yalvaran dişlerim sıkıldı artık. Onlarda bıktılar beklemekten.

Avazının çıktığı kadar bağırmak isteyen ses tellerim bunaldılar. Onlarda içine kapandı... Her gün kullanılan bir gitar gibi eskimek , tellerinden çıkan o bozuk akor gibi gıcırdamak istiyorlardı. Şimdi sadece tozlanmış kabında , telleri paslanmış, odanın en aciz köşesinde ölümü bekler gibi bekliyorlar. Yorgun ve birazda çökmüş..

Artık duymayan kulaklarım halinden memnunmuş gibi. Mırıltılar halinde seslerden başka hiçbir şey duymuyorlar. Duymak istediklerini de sanmıyorum. Daha kendini dinlemeye korkarken dışarıyı dinlemek ağır gelir onlara çünkü...

Kalbim..Kalbim...

Soluduğum havayı bana zehir eden kalbim...

Duylarımın her zerresini bana hissettiren kalbim...

Çaresizliğin son hatlerine gelmiş, kurtulmak için kıvranan ve gittikçe yorulan kalbim...

Duygularımı gizlemekte usta olan , ve bir o kadarda amatörce kırılan kalbim ...

Ve artık o da çok sıkılmıştı ...

Umut kırıntılarını beynimden atmamak için tüm azalarıma savaş açan kalbim artık çok sıkılmıştı . O da pes etme aşamasında artık . Beynimin önüne geçemese de içine girmeye çalışıyordu. Şuan hiç durmamakta ısrarlı. Hissizleşene kadar yemin etmiş. Durursa göreceklerinden korkuyor çünkü . Hafif yavaşlıyor, ve diğer duylarımın umutsuzlukları bir sis bulutu gibi üzerine çöküyor . Yavaş ve hissettirmeden karartıyor içini. Soğutuyor içinde kalan son umut tanelerini ve az daha yavaşlarsa donduracak.

O an ,uçması için serbest bırakılmış bir güvercin gibi olacak gözyaşlarım ama bir süre sonra geri kapatılacak kafese. Kuruyacak içimde . Kanadı kırılmış bir kuş gibi bağlı kalacak yuvasına. Parıldamayacak , içi gülmeyecek . Buzdan perdesini gözüne çekmiş ; soğuk bakışlar sergileyecek.

Böyle olmak zorunda. Sıkılmış , halsiz ve yorgun . Hep ağlamaktan daha iyidir soğuk olmak . Kabuğuna çekilmişti tüm azalarım . Orada çok mutsuzlar . Mutluluğu her zerresine kadar tatmış kendim artık gülümsemek için elindeki her şeyi ortaya koyar olmuş.

İnsanı bir anda tepetaklak eden hayat karşımda kahkahalar atarken , onun gözüne öfkeyle bakıyorum. Ateş saçan gözlerim bu sefer onun için yanıyor , ve dolmaması için geri itiyorum gözlerime o yaşları. Bana her şeyi hayat yapmışken neden bu kadar acizim onun karşısında ?

Kendi benliğimle savaş halindeyken bir ordu daha ekleniyor içime . Artık herkes birbiriyle savaşıyor , öldürüyor . Tanımıyorlar hiç kimseyi.

İçimdekiler böyle yok olurken her noktayı hissediyorum . Sanki içimden bir parça koparıyorlarmış gibi kalbim sızlıyor.

Acı. Acı her yerimde . Aniden öfkelenen ruhumda acı. Birden binlerce parçaya ayrılmış kalbimde acı . Ansızın değişen ruh hallerimde acı . Mutluluktan yoksun bir gülümsememde acı. Uyurken yastığı ıslatanda acı. Acı damarlarımda dolaşan kan . Hiçbir ayrıntıyı atlamadan en ince yerleri bile gören acı.

Artık kendim kendimden nefret ediyor . Ve yok oluyorum benliğimde. Ucu görünmeyen bir kuyunun içindeyim . Ne yukarısını görebiliyorum . Ne de aşağısını . Tutunduğum ip artık kopmaya başlamış. Kalbim yalvarıyor yukarıya tırmanmam için ama acı daha ağır geliyor. Çekemiyorum kendimi . Aşağısı daha kolayıma kaçıyor . Her gün bir tutam daha kayıyorum karanlığa ve bu beni hiç korkutmuyor. Kendimi bırakmaktansa her gün biraz biraz koyulaşıyorum , kararıyorum . Kalbimin en ücra köşelerinde bir umut var biliyorum . Çünkü o bekliyor gibi...

Elimden kaymayacak bir ip atılmasını ...

İlk denemem ve nasıl bilmiyorum :D Yorum yapmayı unutmaayıın . Teşekkürler :)


Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 12, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SİYAHIN SEVGİLİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin