Hikayemin pek okunmadığını düşünüyordum fakat bir iki kişiden hikayem hakkında güzel yorumlar aldım çok teşekkür ederim. Bu bölümü de bana bu güzel mesajlardan birini atan askyes47 adlı kullanıcı için yazıyorum.
Multimedia : ÖzgürCenazeden iki gün geçmişti. Bu iki gün içinde Onur'un bir bakıcı tutmasına rağmen beni yanına çağırmasına daha fazla direnemedim ve teyzemi ikna edip geçici bir süreliğine Onur'un yanına taşındım. Bütün gün Büşra ile ilgileniyordum. Onur'un babası zengindi. İşinin ne olduğunu bilmiyorum ama işine Onur'u da dahil ettiği belliydi. Sanırım holding işleriydi. Tabi lise son sınıf bir öğrenci ( sınıfta kalması sebebiyle 20 yaşında olsa da) bu işlerden pek sorumlu tutulmuyordu. Babası sadece onu veliahtı olarak tanıtıyordu. Onur'u tanımam doğaldı çünkü lisenin ilk yıllarında iyi anlaşırdık. Benim sayemde Elif ile tanıştı. Aslında benim gittiğim okul devlet lisesiydi. Onur sadece babasının iki yıl üst üste sınıfta kaldığı için uyguladığı cezadan dolayı devlet lisesine gidiyordu. Yoksa dediğim gibi maddi dyrumları süper denebilirdi. Onur ile aramız pek açık değildi aslında ama sonradan ondan uzaklaştım denebilir pek anlaşılmıyordu hareketleri. Neyse Onur'un kendine ait olan evine gittim. Kapıyı yeni bakıcıları açtı ve tebessümle içeri buyur etti. İçeri geçtiğimde Büşra'yı görür görmez yanına koşup kucağıma aldım. Annesinin dediği gibi onun yerine sarılıp öptüm. Ama bakıcı uyku saatinin geldiğini belirterek yanımdan aldı ve odasına uyutmaya götürdü. Onur evde değilmiş zaten. Bende o yüzden L koltuğa uzanarak boş boş tavanı izliyordum. Yaşadıklarımı ve yaşayacaklarımı. O kadar derin düşünüyordum ki kapı çalınca yerimden sıçradım. Önce kapı deliğinden baktım Onur'du. Yanındakileri göremedim pek. Kapıyı açtım. Onur önce bana baktı sonra kaşlarını çattı.
"Bir sorun mu var yüzün kireç gibi olmuş? " az önce sıçramıştım doğal yani.
" Dalmışım kapı çalınca korktum. Bir şey yok yani! " Onur var ile yok arasında başını salladı ve arkadaşlarıyla birlikte içeri geçti. L koltukla beraber tekli koltuklara yerleştiler. Onur dalgınlıktan sıyrıldı ve bana işaret etti yanlarına gelmem için.
"Kusura bakma şey bunlar benim babam dolayısıyla tanıştığım arkadaşlarım. " tebessüm ettim.
" Memnun oldum ben Asya"
" Ben Görkem. Grubun en şakacı ve neşelisi denebilirim." dedi tebessüm ederek. Her halinden belliydi zaten.
" Ben de Altay. Grubun hiç bir şeyi değilim. Zaten bunları da nerden buldum bilmiyorum. " dedi göz devirerek.
" Özgüven patlaması yaşıyor arkadaş sen onu takma biz öyle yapıyoruz. Bu arada ben Aksel. Grubun beyni sayılırım. Mantıklı fikirler hep benden çıkar. " bunların neşesinden geçilmiyor buralar.. Tabi Görkem hemen Aksel'in sözüne atladı.
" Özgüven patlamasından bahsedene bak. Gorobon boyno soyolorom.. Vıdı vıdı vıdı. " Son günlerde gülecek enerji bulamasamdı tebessüm etmekle yetindim. Aksel Görkemi takmadığını belli ederek konuşmaya devam etti.
" Aslında bir kişi daha var aramızda hastanede görmüşsündür belki demiycem üstüne bile yığıldın hatta çocuk bizi kovup yanında bile bekledi. " Özgür'den bahsettikleri açıkça belliydi. Derken kapı çaldı.
" İti an çomağı hazırlaaa.. " diye söylene söylene kapıyı açtı Görkem. Tahmin üzerine Özgür gelmişti. Yanında da sevimli bır kız vardı. Küçüktü 10 yaşlarında falan sanırım. Çok şekerdi saçlarını iki tarafından toplamıştı.
" Ben geldim abişleriiimm" diyerek bizimkilere sarıldı. Bizimkiler? Ben iyice sahiplenmiş gibi oldum.' Ama haklıyım çok samimiler ondandır' dedi iç sesim. Sonra bana döndü. Şirince baktı.
" Merhaba ablacım. Tanışmıyoruz sanırım. Ben Leyla. Şu izbandutun kardeşiyim. " diyerek Özgür'ü gösterdi. İster istemez tebessüm ettim.
" Merhaba canım. Ben de Asya. " deyip yanağını sıktım. Bayağıdır sesi çıkmayan Onur Büşra'nın sesiyle konuşmaya başladı.
" Ben bu prenses ile diğer prensesi alıp geliyorum kimse bir yere ayrılmasın konuşmamız gerekenler var."
İstemsizce bakışlarım Özgür'e kaydı o da ne olduğunu bilmiyordu ki kaşları çatılmıştı. Biz ayaktakiler de koltuklara yerleştik. Daha sonra Onur da gelerek yanıma yerleşti. Büşra'yı kucağından aldım ama hala bakışlarım Onur'daydı. Konuşmanın önemli olduğu belliydi ki herkes bıradaydı ve ciddi bakıyordu.
"Ben kendimce bir karar aldım buna şüphesiz sizlerin kabul edeceğini biliyorum ama ben bunu Asya'ya sormalıyım bence " dedi ve bana yöneldi. Bir bana baktı bir Büşra'ya baktı. Daha sonra devam etti.
" Büşra'ya annesinin yokluğunu hissettirmeyecek bir abla olacağını biliyorum. Bu yüzden şimdi diyeceklerimi iyi düşün. Yeni bir ev yeni bir okul yeni bir hayat. Bizimle.. Ben, Büşra ve buradakiler hep beraber yaşayabilir miyiz gelir misin bizimle birlikte? " daha sonra elini yumruk yapıp uzattı. Bu onun anlaşma biçimiydi kabul edersem yumruğumla yumruğuna vurmam gerekliydi sadece. Tereddüt ile elimi yumruk yapıp salıyordum. Daha sonra beni ikna edecek o cümleyi kurdu iç sesim; kaybedecek neyin kaldı ki? Sen artık kaybetmekten korkma Asya. Elimi kendimden emin bir şekilde yumruk yaptım ve Onur'un yumruğuna vurdum.2 saat sonra..
Onur diğerlerini ve beni ikna etti ve bugün burada kalacağımızı söyledi. Herkes yavaş yavaş odalarına geçmişti bile. Onur rahat etmem için yatak odasını bana ayarlamıştı. Hem Büşra da yanımda yatacaktı. Gece uyandığında ben bakacaktım. Bakıcıya izin vermiştik. Ama yatakta bir o yana bir bu yana dönüyordum bir türlü uyku tutmamıştı. Kalktım ve odanın içinde biraz gezindim. Eteraf Elif kokuyordu burası onların ikinci eviydi. Yani intihar ettiği ev değildi zaten Onur orasını kilitlemiş ve bir daha kullanmayacakmış bildiğim kadarıyla. Çantamdan Elif'in mektubunu aldım elime ve cebime tıkıştırdım. Sonra mutfağa yöneldim. Bir kavhe iyi olurdu. Mutfağa gittiğimde balkon kapısının açık olduğunu gördüm. Kapatmak için ilerlediğimde balkonda Özgür'ü gördüm. O da ayak seslerimi duymuş olacakki bana çevirdi başını. Daha sonra tekrardan boşluğa. Yanına oturdum.
" Uyku tutmadı mı? " kafasını olumsuz manada salladı. Cebimden kağıdı çıkardım ve önüne uzattım. Kaşlarını çatarak bana baktı. Okuması için kafamla işaret ettim. Mektubu açtı ve okumaya başladı. O okumaya başlarken bende ağlamaya.Kafasını kaldırdı ve bana baktı. Diyecek lafı yok gibiydi. Onun yerine ben konuştum.
"Hani dedi ya Onur yeni hayat diye işte benim yeni hayatım bu bunu yapanlar kim bana onu bul alınması gereken bir intikam var! " bana öyle bir baktı ki sanki onu öldürecek mişim gibi. Ben katil değilim ama bunu yapanlar adaleti de bulacak.
" Sen biliyormuşsun bütün hikayeyi. Öyle diyor Elif ne hikayesi Özgür bu normal bir tecavüz olmadığı apaçık ortada kim bunu yapanlar belli ki tanıdık birileri. Niye Elif neden?
" Bak haklısın sandığın gibi normal bir tecavüz değil bu. " kafamı devam et der gibi salladım.
" Bunu yapanlar Onur'dan intikam almak istiyor. Yada şöyle anlatıyım Onur'un babasından intikam almak için yapıyor. "NEDEN!
Hikayedeki mantık hatalarında dolayı üzgünüm dediğim gibi kurgu hala oluşmadı ve ben bazı önemli şeyleri yazarken aklımdan geçince yazıyorum. Yazarken türetiyorum. O yüzden okuyan kişilere mantık karmaşası için özür diliyorum.
^_^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saklımda
RandomBir sırrı saklamak insanların hayatını bu denli mahvedebilir mi? Özellikle de kendimizi yorabilir mi?...