biyoloji

56 1 4
                                    

oturduğum yerde rahatsızca kıpırdadım.Dirseklerimi sıranın üzerine koyup,bir elimdeki kalemin plastik kapağını kemirmeye başlamıştım.Oturduğum sıra ne en önde,ne de en arkadaydı.Sınıfın yazı tahtasıyla rahatça göz teması kurabilecek konumdaydım.Baygın gözlerimi sınıfa çevirereketrafı incelemeye başlamıştım.herkesin uğraşabileceği bir uğraşı vardı.Kimileri kendini hocaya vermiş avuçlarına hapsettikleri not defterlerine önemli buldukları konuları yazıyor.Kimileri ''kimileri''nden kastım,o pembe aromalı sakızlarından vazgeçemeyen 1. derce nefret ettiğim kızlar sıranın altında telefonda buldukları artık neyse onları birbirlerine gösteriyorlardı.


Bakışlarımı arkalara doğru çevirdiğimde Burakların sohbetine kulakmisafiri olmuştum.sayfaları karıştırarak bir şeyler zırvalıyordu.en sonunda bir sayfada durup küçük çaplı bir kahkaha attı;

''laan buldum buldum!86.sayfada kadın memesi var!!''dedi.

Emre ve diğerlerine sesleniyordu.İstemsizce gülümsedim. Bu halleri HOŞUMA GİTMİYOR DA DEĞİLDİ HANİ...

Burak'ın cümlesini duyan tayfası,sinsice sırıtarak,söylediği sayfayı aramaya başlamıştılar.yüzlerindeki ifadeyi görünce o sayfadakini cidden merak etmiştim.

''hayır Melis o sayfayı açmayacaksın!sen imanlı bir kızsın anan seni bu sene Kuran kursuna göndercek  hatim indirceksin!!''

''Ne imanı be !seni annenin kursa gondermesi nah temalı bir çalışmadan ibaret!aç o sayfayı Melis AÇ hemide senide kızsın noluvericek bakıversen hı merakın gidiverir acık!''

uhaaa içimdeki kafir ve imanlı tarafım savaş açmışken kafir tarafım egeli çıktı ya lan!şuan HZ.Musa'nın denizi yardığını gören firavun gibiyim mk!yaaani açsam nolur ki hem cok merak ediyorum.YOK açmam hem bunlar gibii değilim ben olmaz asla!AMAN BE MELİS KİMİ KANDIRIYORSUN!gri'nin elli tonunu zibilyonlara kafa tutup izledin bütün yaz nolcak bunada baksan!Merakıma yenilip 86.sayfayı açtım.

omooooooooooo bu ne lan!meme dışı birşey bu Evrimi geçtim MUTASYONA UĞRAMIŞ BU!anastasia nınkinde bile boyle olmamıştım.biyoloji kitabının o sayfasına kendimi vermişken hocanın geldiğini fark etmemiştim.dikkatimi ona vermem için öksürdüğünde kafamı kaplumbağa hızında 32 diş sırıtarak ona doğru çevirdiğimde 100 küsür kilodaki hocanın gövdesiyle karşı karşıya gelmiştim.sayfanın neredeyse tamamını kaplayan o resmin olduğu sayfayı değiştirirken,bi yandan da ''86.SAYFADA DEĞİLİZ MELİS 64'DEYİZ ''DEMİŞTİ KULLANDIĞI CÜMLEDE '86.'sayısına vurgu yaptığı için bütün sınıf AH!PARDON Burakgil hariç herkes o sayfayı aradığını belli eden sayfa karştırma  sesler çıkarmıştı. ŞİMDİ boku yemiştim.utançla başımı eğip gözlerimi bağcıklarıma kitlemiştim. hoca yerine geçince gozlerimi kaldırdım.Sınıfın tüm erkekleri bana bakıp sırıtıyorlardı. Burakgil ise sırıtmalarıyla beraber tuhaf sesler cıkarıyorlardı.Tekrar bağcıklarıma odaklanacaktım ki en arkadaki Umut'un herkesin aksine 86.sayfayı açmaya bile tenezzül etmediğini fark ettim.Neden o da diğerleri gibi dalga geçmedi?bakışları beni bulduğunda yüzünde tek bie mimik bile oynamamıştı.ya da ben yanılıyordum.Zaten utancımdan doru düzgün kafamı bile kaldıramıyordum.Hem ayrıca ne belli o sayfaya daha önce bakmadığı?yani burada herkes ne derece BAY GRAY bilemeyiz dimi?Düşüncelerimden beni çekip çıkaran tenefüs ziliydi.hoca sınıftan çıkınca  Burak'ın bana doğru geldiğini fark edip ayaklarımı kullanmam gerektiğini anlamıştım ve topuklamaya başladım.onu viraj alan bir otomobil misali  solladığımda seslensede ne dediğini aldırmadan koştum.Kaçışımı görünce koridorda yankılanan kahkahası sinir etmeye yetmişti.İmanlı tarafım ;

''yaaa ben sana dediydim deelmi? na boyle koşarsın!''diye üste cıkarken kafir tarafımın sesi çıkmıyordu. mk malı aklına uyup açtım o sayfayı açmaz olaydım ivit musluman tarafım bir daha kine seni destekleycem.yemekhanenin olduğu kata gelmiştim burayıda atlatacaktım ki karşımda Emre'yi görene kadar...arkama döndüm orda da burak vardı!kapana kısılmıştım.Burak'ın gözlerine bakıp şaşırtmak istercesine bir sağa bir de sola ani hareketler yapmaya başladım.nafile mk çocuk aynamdaki yansıtmam gibi tökezlemedi bile...Sırıtışlarını görünce o biyoloji dersinden girip o kitabı bastıran matbaaya kadar küfür etmiştim.

''Sen bizi mi dinliyordun?''

''ahhhaaahaa  H-hayır tabikide saçmalık yani sıh sıh sıh''diye yalandan bir  gülüş atmıştım.

inandırıcı olması için çabalasamda yüzlerindeki ifadeden anlamıştım inanmadıklarını küçümseyici bir yüz ifadesi vardı ikisinde de...belik yaptığım saçlarımın arasından gelen nefes ile birlikte Emre'nin ''yalan soyleme!''diye bağırdığında ''ananı s*kiyim!az yavaş bağır mk kulağım!!''diye bağırıp yerimden sıçradım.vücudum titriyordu.Ne zaman gerilsemen ufak bi belirtiye fazla ve ani tepki verirdim.Yine olmuştu.bu halimi görunce kahkahalara boğuldular.NE vardı ki bu kadar gülücek alt tarafı korktum.hayvan gibi gülüyorlar ya!ikiside benim tepkime kahkaha atarak cevap veriyorlardı ve bu cok sinirimi bozmuştu.en sonunda ''ya ben sizi falan dinlemedim mk hem hem bikere denk geldi taaammı?anladınız mı yani ?''

''hade lan dinledin işte seni meraklı''diyerek bana iyice yaklaştı.yaklaştığını görünce dirseklerimden tutan Burak'tan kurtulmaya calıştım.başaramayınca çareyi ''bırakın beni bela mısınız İMDAATT''çığlık atmakta buldum.


buraya doğru gelen hocanın topuklu ayakkabısının sesini duyan burak ve Emre beni bırakıp kaçtılar.yanıma gelen hocanın soran gözlerine cevap vermeden merdivenlere doğru yürüdüm filmlerde olayı bir kurtarıcıya anlatmayan kızları hep dart tahtasına yatırıp attığım her okla parcalamak isterdim ama şimdi anlıyorum .hem sadece bi resim, zaten ben rezil olmuştum şimdi bu yaptıkları cok saçmaydı.belkide kafa buldular ,bunca korkum boşaydı.''dengesizler,ahlaksız şerefsizler!öküz sürüleri!>''diye saydırırken omuzuma birşey çarptıve yine aniden sıçrayıp bağırdım.kafamı kaldırdığımda oydu...Umut'u görünce sadece baktım oda bana ben ona o bana derken çekip gitti.Bu da öküz !insan bir 'nasılsın 'der ayı gibi çarptınmk ah!omuzum amağğğnn onun 'nasılsın'ına mı kaldın Melis!Sınıfın kapısına geldiğimde başımı ürkekçe kapının arasına girecek şekilde yaklaştım şizofrenler yoktu.adımlarımı sınıfa attığımda herkes bu halimden zevk alırcasına kıkırdıyordular.kimseyi umursamadan yerime oturdum..BOK umursamıyordum!!hala vücudum titriyordu.kazağımın kollarınıparmaklarıma kadar çektim gözleri hala üzerimde olanlar vardı.Ne hallere düşmüştüm böyle?Herhalde 2-3 gün dalga geçerler,sonrada unuturlar.Yani öyle olur dimi öyle olur?ders başlayalı 30dk olmuştu.kafamı kollarımın arasına alıpsıraya gömüldüm.Ritmik bir şekilde nefes alırken,sınıfın kapısından gelen tıklama sesini duydum.ilk önce kimin geldiğine bakmayacaktım. Ama yine (merakıma yenilip) kafamı kaldırdım.O dörtlüydü.Burak,Emre,Selim,Emir dötlüsü...onları görünce yine bir ürperti sardı bedenimi...Bu dörtlünün başı Burak ve Emreydi.diğerleri onların el altında işçisi gibi bir şeydiler.Hocaya bakıp ''kusura bakmayın hocam geç kaldık!''dediğinde hoca kuşkucu bi şekilde gözlerini kısıp ''neredeydiniz siz?''diye bir soru yöneltti.

''ufak bir işti hocam''deyip,bakışlarını sınıfa çavirip''yarın hepiniz göreceksiniz zaten!''diyerek ekledi.Hoca başın tamam anlamında salladı.dörtlünün üçü yerine geçerken Burak yanıma gelip eğildi;''en çokta seni ilgilendirecek bu iş,nasıl olsa yeni oyuncağımızsın!''diyerek fısıldadı ve yerine geçti.Şaşkın bakışlarımla öylece kalmıştım.OYUNCAK!tabi ya beni bu yüzden sıkıştırdılar,korkuttular!amaçları oynayacak bir oyuncaktı.ama peki beni ilgilendiren o iş neydi*Sırıtışlarını hala hissediyordum.

zilin o sevindirici tek hali çıkış saatini belirten o sesiydi.Hemen bu ortamdan çıkmalıydım 

peki o iş neydii??



PORTAKALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin